English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Dojo

Dojo traducir turco

309 traducción paralela
Yatani Magoroku nos invita a la inauguracion de su dojo.
Davetiye göndermiş.
Sin duda, recordará mi nombre.
Ben Ichinomiya, Yamazaki Dojo'dan. Beni hatırlayacaktır.
Me gustaría sudar un poco en el Dojo Oficial de las Artes Marciales.
Akademi salonunda bir karşılaşma beni canlandıracaktır.
Creía que enseñar en el Dojo Oficial de las Artes Marciales era el trabajo más honorable para un guerrero empleado del gobierno.
Akademide öğretmenlik yapmanın büyük bir onur olduğunu sanıyordum...
Un hombre llamado Sasaki Tadasaburo, un ex-profesor del Dojo Oficial de Artes Marciales, se ha ofrecido voluntario.
Akademinin eski profesörlerinden profesör Sasaki gönüllü oldu, efendim.
Con un dojo como éste, debes de ser un hombre de cierta habilidad.
Bunu gibi bir dojoyla, sen biraz yetenekli biri olmalısın.
Esto es sólo un dojo de pueblo.
Bu sadece küçük bir kasaba dojosu.
El ataque frontal era tu especialidad en el Dojo, pero esta vez te costará la vida.
İleri hamle senin dojodaki uzmanlığındı ama bu kez hayatına mal olacak.
Se atrevieron a matar en el dojo de judo.
Dövüş salonunda öğrencileri öldürmeye cesaret ettiler.
Y nadie sabe si Chen fue realmente el asesino del Dojo Hungkiu.
Ve kimse Chen'in Hungkiu Okulu katili olduğunu bilmiyor.
Creo que se oculta en el Dojo de Fujita.
Muhtemelen Fujita'nın Tokyo Okulunda saklanıyordur.
Si me sirves bien yo te construiré un sublime dojo.
Benim sağ kolum ol ve ben de sana en büyük dövüş okulunu vereyim.
Sobre la construcción de mi dojo...
Bu arada, yeni dövüş okulu hakkında...
- El temor no existe en este dojo.
- Korku yoktur bu doİo'da.
El dolor no existe en este dojo.
Acı yoktur bu doİo'da.
La derrota no existe en este dojo.
Yenilgi yoktur bu doİo'da.
El temor no existe en este dojo.
Korku yoktur bu doİo'da.
Esto es un dojo de kárate, uno no lanza un desafío y se marcha, viejo.
Burası karate doİo'su... meydan okuyup gidemezsin.
Demasiada ventaja, su dojo.
Çok avantajınız var.
Miyagi Sensei en dojo.
Miyagi Usta dojo'da çalışıyor.
Bienvenido a dojo familia Miyagi.
Miyagi ailesinin dojo'suna hoşgeldin.
Ése es el dojo de Sato.
Burası Sato'nun dojo'su.
El miedo no existe en este dojo, ¿ o sí?
Burada korkuya yer yok! Öyle değil mi?
El dolor no existe en este dojo, ¿ o sí?
Burada acıya yer yok! Öyle değil mi?
La derrota no existe en este dojo, ¿ o sí?
Burada yenilgiye yer yok! Öyle değil mi?
Demasiada ventaja, en su dojo.
Bütün avantaj sizde, burası sizin dojo'nuz.
- Éstas son las llaves del dojo.
- Salonun anahtarları.
Cuando bajes del avión... serás el instructor de dojo más importante del valle.
Uçaktan indiğin an buradaki en büyük dojo yöneticisi olacaksın.
¿ me daría el 25 % de sus nuevos gimnasios de dojo? - Sí, sí.
Bizim Vadi Turnuvası'nda LaRusso'yu yenersem... yeni dojo'larınızın yüzde 25'ni vereceğinizi söylemiştiniz.
John Kreese, del dojo de Cobra Kai, era el mejor alumno de nuestra escuela.
Kobra Kai dojo'sundan John Kreese okulumuzun bir numaralı öğrencisiydi.
Volveré a abrir el dojo de Cobra Kai.
Kobra Kai okulunu tekrar açıyorum.
En este dojo nadie grita "ay", LaRusso.
"Ah" diye bağırmak bu dojo'da kabul edilemez Bay LaRusso.
¡ Abriré dojos de Cobra Kai en todo este valle!
Bu vadinin her tarafına Kobra Kai dojo'ları açacağım.
Y en este rincón, alguien que no necesita presentación... el campeón actual, del dojo de Miyagi Do...
Bu köşede de hepinizin çok iyi bildiği... Miyagi dojo'sundan geçen yılın şampiyon...
No encontrarás al dragón en ningun dojo.
Hiçbir dojo'da ejderhayı bulamazsın.
"La doncella magníficamente ataviada del templo dojo". Sí.
- Dojo tapınağında ihtişamlı giyinmiş kız.
Esta es Miyo, la ganadora del Koga Dojo.
Dede, bu Miyo. Koga Dojo'nun şampiyonu.
He sido el médico de este Dojo durante los últimos treinta años.
Otuz yıldan beri Kamiya Okulu'nun aile doktoruyum.
Vagabundo, puedes quedarte en este Dojo hasta que dejes la ciudad.
Bay Yolgezer, eğer isterseniz şehirden ayrılana kadar burada kalabilirsiniz.
¿ Kaoru-dono, eres maestra de esta Dojo, verdad?
Bayan Kaoru, siz okulun asistan ustasısınız, değil mi?
No podía hacerlo sola pero lo lograremos con todos los miembros del Dojo.
Belki tek başıma başaramam fakat onu Kamiya Okulundaki herkesle birlikte yeneceğiz.
Venimos a renunciar a este Dojo...
Biz bugün ayrılıyoruz...
Mi madre insistió que dejara el Dojo que ayuda a los asesinos...
Annem katillerin yetiştiği okulu bırakmam için baskı yapıyor...
Protegeré este Dojo, aunque lo deba hacer sola...
Tek başıma kalsam bile, bu okulu koruyacağım...
No recuerdas a un estudiante de este Dojo... ¿ Zurdo y con el pulgar de la mano derecha paralizado?
Acaba bu okulun öğrencileri arasında solak, sağ başparmağı sakat birisi var mıydı?
¡ Nunca te permitiré que pongas un pie de nuevo en este Dojo!
Bir daha bu okula ayak basmana izin vemiyorum!
Mi venganza se completará cuando destruya por completa tu Dojo.
Seni öldürüp bu okulu yerle bir edince intikamımı almış olacağım.
Y así fue como el vagabundo se unió al Dojo Kamiya.
Böylece Kamiya Okulunda yeni bir misafirimiz kalmaya başladı.
Escuela de Shorinji Kempo Dojo de Tokyo.
Shorinji Tokyo Okulu Üstad Fujita Tetsuzo Şubesi
¿ Donde esta el dojo?
Dojo nerede?
Juntos...
Onunla birlikte bir Kobra Kai dojo zinciri kurmak üzereyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]