Translate.vc / español → turco / Dona
Dona traducir turco
1,506 traducción paralela
- ¿ Quieres una dona?
- Tatlı çörek ister misin?
Dona fue muy lejos.
Donna çoktan yol almış bile.
Es más interesante que la del hotdog que rompe con la dona.
O diğer, hot dog'ın donut'tan ayrıldığından daha ilgi çekici.
Es una dona.
Bu bir simit.
Funeraria Palmera es de una compañía extranjera que después de 17 capas de disfraz está registrada a nombre de Doña María Tapia madre de Juan Carlos Tapia, que se llama a sí mismo Johnny.
Palmiye Morgu'nun sahibi bir ofshore holding ve 17 sahte belgenin ardından sahibinin Dona Maria Tapia olduğu anlaşıldı. Kendine Johnny diyen Juan Carlos Tapia'nın annesi.
Gracias, Donna.
Teşekkürler Dona.
- Vamos, Donna.
- Haydi Dona.
Hola, Donna.
Selam Dona.
De acuerdo? . Y te damos otra dona.
Sana bir poğaça bulayım.
Está bien, Dona.
Yok bir şey, Dona.
- Doña Graça, Ébano le manda esto.
- Dona Graça, Abanoz bunu yolladı.
Parece que tiene una dona alrededor.
Karnı bir çöreğe benziyor.
Por eso, todo lo que decimos es, si cada hijo de puta ahí afuera, dona un dólar... al Fondo Vida de Pandillero, el dinero no va a ser para mí, va a ser para alguien del barrio,
Kısacası, şimdi buradaki herkes bir dolarını Eşkıya Hayatı fonuna feda ederse, bu para bana gelmiyor, bu para mahallenizdeki birine gidecektir.
Ellas son mi esposa, Sofia, y mi madre, Doña Dolores.
Bu benim eşim, Sofia ve annem, Dona Dolores.
Este almuerzo es fantástico, Doña Dolores.
Yemek gerçekten harika Dona Dolores.
Perdón por interrumpir su almuerzo, Doña Dolores... pero necesito hablar de algo urgente con sus hijos.
Yemeği böldüğüm için affedersiniz, Dona Dolares fakat oğullarınızla önemli bir konu hakkında konuşmam gerekiyor.
Miren estos calzones. ¡ Se puede atrapar un resfrío con ellos!
Şu dona bak, insan bunla üşütür.
Barry, deja esa dona.
Barry, çöreği bırak.
De la cual el 50 % se dona a las iglesias locales.
Ki bu bağışın tam % 50'si yerel kiliselere dağıtılıyor.
El último recibe la acción
Sona kalan dona kalır.
Tiempo de agitar un poco las cosas ir a contra corriente.
Bir çılgınlık yapıyorum. Sona kalan dona kalsın!
¿ Qué- - ¿ Qué estás haciendo? Nadar a contra corriente.
- Sona kalan dona kalsın!
Estoy verdaderamente asombrado
Tamamen dona kaldım.
Sí, una dona estará bien.
Bagel mi? Evet, bagel iyi olur.
Cielos, te has quedado helado de miedo.
Tanrım, gerçekten korkudan dona kaldın.
- Eres bueno, aliento de dona.
Çörek kadar iyi bir adamsın.
Dona los ordenadores y manda a sus técnicos arreglarlos.
Bilgisayarları siz bağışladınız, Sonrada kurulmaları için, adamlarınızı gönderdiniz.
Incluso dona unos dólares a sociedades benéficas... y es miembro activo de la comunidad.
Hatta bölgede bulunan bir kaç hayır kurumuna para bile ayırabilmiş ve cemiyette oldukça aktif.
¿ Y mis defectos, son parecidos con los de Dona Leocádia?
Ya hatalarım? Dona Leocadia'nınkilere benziyor mu?
Estamos preocupados con Olga.
Polis, Dona Olga için kaygı duyuyor.
Doña Amorcito Corazón. Doña Amorcito Corazón.
Bayan aşk böceği, Bayan aşk böceği.
¡ Dona!
Dona, tut!
¡ Dona, ven aquí!
Dona, buraya gel!
Actualmente me gusta preguntarlo siempre ¿ prefiere señorita, señora o doña?
Bugünlerde şunu sormak hoşuma gidiyor : Size "Bayan" mı yoksa "Hanımefendi" mi dememi istersiniz?
- Acércate a Doña Creída otra vez.
- O bayana tekrar yanaş.
Mira, doña importante. - Ya no compras ofertas, burguesa.
Kraliçe hazretleri... ucuzcu mağazalardan alışveriş yapamayacak kadar sosyetik olmuş.
Seguro que tu personal está allí, guiados por su comandante Doña Asociación Femenina.
Ekibiniz büyük ihtimalle, şu an liderleri Sue ile bu işle ilgileniyorlardır.
Doña Doctrina.
Büyükanne Doktrin.
Eso, doña Potota. Así se hace.
Güzel, işte bayan Blob gidiyor.
"Zeca Ojo vive con Doña Doctrina".
Tek Gözlü Zack Büyükanne Doktrin'le yaşıyor.
- Le explico a doña Hirsuta.
Bayan Dikenli'ye anlatacağım.
No, doña Hirsuta, no.
Hayır! Bayan Dikenli'ye olmaz!
Doña Jurema, Ud. No sabe lo wue... uno pasa por esos caminos.
Bayan Jurema, Hayal bile edemezsiniz. Yolda başımıza neler geldi.
Doña Jurema dice wue pagan 30 centavos por cada red.
Bayan Jurema her peace'in 30 sent ödediğini söylüyor.
Ud. Cayó del cielo, Doña Jurema. - Ni sé como agradecerle.
Seni TANRI yolladı Lütfen, hoşgeldin.
Don Severino, le soy muy grato a Ud. Y a doña Jurema por todo.
Bay Severino, size ve Bayan Jurema'ya çok minettarım...
Sobre la sangre en la ropa de "Doña Kung-Fu".
Kung fu'cu kadının üstündeki kanı inceledim.
- Pregúntaselo a doña fisgona.
- Orada Bayan Buttinsky sorun.
Tomar el viaje de vuelta.
- Sona kalan dona kalsın!
- Es maravilloso, Doña Sally
- Bu harika, Dame Sally.
¿ Quieres algo de fruta, una dona?
Meyve mi?