English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Donor

Donor traducir turco

583 traducción paralela
Necesitamos ver urgentemente a la familia de la donante.
donor'un ailesini acilen görmemiz lazım
Y socio donante de ese paciente también ha dado su consentimiento.
O hastanın donör partneri de kabul etti.
Encontraron un donante.
- Larry donör buldular.
El donante derecha entró para activar la cadena de dominó.
Uygun donör domino zincirinde bulundu.
Es el donante cadavérico.
Kadavra donör.
El esqueje de una planta una vez tratado se convertía en un duplicado exacto de la planta donante.
Bir bitkiden kesilen ve nakledilen parça donör bitkinin tıpatıp aynısı olarak büyüdü.
Luego se implanta el núcleo de la célula del donante que podemos obtener de una muestra de sangre o de un trozo de su piel.
Daha sonra donör hücrenin çekirdeğine aşılıyoruz Ki bu kan örneğinden ya da deri parçasından alınabilir.
Introducir la célula del donante en el huevo.
Donör hücreyi yumurtaya aşılayabilmek.
Doctor Bruckner el ser que se reproduce el donante...
Doctor Bruckner,..... klonlanan kişi,..... donör.
Encontraron un donante que era compatible.
Bir donör buldular. Mükemmel uyum sağladı.
Era una donante anónima sin anomalías aparentes.
Donör, Jane Doe ile belirgin anormallikler göstermemiştir.
"¡ Mira, Dan! ¡ Aquí tenemos el intestino grueso que estábamos buscando!" " ¡ Olvida el oxígeno!
"Bak, Dan işte aradığımız kalın bağırsak boş ver oksijeni falan bu adam bir donör."
Acabamos de recibir un ojo de un donante muy saludable.
Sağlıklı bir donör göz buldum az önce.
- No sé si habra donantes compatibles.
Uyum sağlayabilecek bir donör bulmayı umarım.
Me dijeron que nunca donara sangre.
Donör olamayacağım konusunda beni uyarmışlardı.
Estuve analizando su sangre para encontrar un donante compatible.
Uygun donör bulmak için kanında kimyasal analizler yapmıştım.
Por desgracia, la búsqueda de un donante de bomba será casi imposible.
Ancak ne yazık ki bir donör bulmamız çok düşük bir ihtimal.
Y de algún modo de algún modo me han identificado como un donante compatible para tu hijo.
Ve bir şekilde, bir şekilde... Benim... oğlun için uygun donör olduğum anlaşıldı.
Me enteré que McCabe se negó a ser un donante y estoy preocupada.
Peter Mccabe'in donör bağışı yapmayı düşündüğünü öğrendim ve bu konuda endişeliyim.
- Creo que encontramos un donante.
Sanırım bir donör budum...
Necesitas un donante compatible. Y la lista de espera es de 1km de largo.
Uygun bir donör bulman gerek ve uzun bir hasta listesi var.
No hay ningún donante muerto que coincida.
Ayni grupta hiç ölü donör yok.
- Entonces usaremos un donante vivo. - ¿ Qué?
- O zaman yasayan bir donör kullaniriz.
¿ Te refieres al donante?
Yani donör mü demek istiyorsun?
Sí, el donante.
Ha tabi, donör.
Esa son la reglas del Doctor para aceptar una donación
Bir donör kabul ederken Doktorun kuralı budur.
No necesitamos encontrar un donante.
Bir donör bulmaya gerek yok.
Está en una lista prioritaria, pero necesitamos un donante en el momento adecuado.
bir dönor bulmamız gerekiyor. Liste her saat değişiyor.
El donante ha muerto hace 10 minutos.
İsviçreli dönor öldü.
- Creo que es donante.
Anlaşılan donör.
Sé que esto es muy duro, pero encontramos una tarjeta de donante.
Zor anlar yaşadığınızı biliyorum. Donör kartı bulduk.
Tenemos que buscar un donante.
Donör aramaya başlamalıyız.
¿ Un donante?
Donör?
Grunchlk, tu... usaste a esos probres seres como donantes
Grunschlk. Sen.. bu zavallı yaratıkları donör olarak kullanıyorsun!
A menos que Grunchlk estuviera intentando quedarselo como donante
Tabii eğer Grunschlk onu bir donör olarak kullanmak istemiyorsa.
Puedo ofrecerle asesoramiento genético para encontrar un donante anónimo si es lo que prefiere a menos que ya tenga a alguien en mente.
İstersen sana donör bulması için bir genetik danışmanı da ayarlayabilirim ama aklında biri varsa.
Supongo que querrá reunirse contigo y pasar por el, eh, el procedimiento de donación.
Senine görüşüp donör prosedüründen geçmeni isteyeceklerdir.
2 1 5.
Donör nerede?
Los dos donantes están relacionados.
İki donör de aynı türden mi?
Donante menor?
İkincil donör?
Donante mayor?
Birincil donör?
El donante principal todavía es desconocido.
Birincil donör hala açıklanamadı.
- ¿ Donante?
Donör mü?
Un donante, certificado y registrado.
Bir donör, onaylanmış, kayıtlı.
Ahora es cuestión de esperar un corazón compatible.
Tek sorun, dokusu uyan donör kalp bulmak.
De milagro, hemos encontrado un donante para Bori...
Bir mucize sayesinde, Bori'ye uygun bir donör bulduk...
Ella nunca ha salido en la lista de donantes...
Donör listesine giremez.
¿ Quién es? ¿ La donante?
Kim o, donör mü?
El donante acuerda... sin derechos de paternidad... visitas estrictamente bajo permiso...
"Donör, izinli ziyaretler..." "... dışında çocuk üzerinde... " "... hakkı olmadığını kabul etmiştir.. "
Bien, seguro, cuando él o ella sea lo suficientemente mayor le podéis explicar que yo soy "el donante".
Tabii. Bebek yeterince büyüyünce de, ona benim'Donör'olduğumu söyleyeceksiniz.
Por favor firmen sus documentos de renuncia al donante.
Herkes lütfen donör feragatname formunu imzalasın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]