Translate.vc / español → turco / Doop
Doop traducir turco
30 traducción paralela
DOOP? Qué es eso?
DOOP, nedir o?
Esta noche se corta el listón para la nueva base de DOOP.
Bu gece DOOP'un yeni karargahının açılışı var.
Bienvenidos al corte de listón para los nuevos cuarteles generales de DOOP.
DOOP'un yeni karargahının kurdele kesimine hoşgeldiniz.
Para cortar el listón, el legendario capitán de DOOP que recién retorna de un victorioso bombardeo en Eden 7 Zapp Brannigan.
Ve şimdi kurdele kesimi için Eden 7 gezegenini bombalamadan dönen efsanevi DOOP kaptanı Zapp Brannigan.
Zapp Branigan, está acusado de volar los cuarteles generales de DOOP.
DOOP karargahını havaya uçurmakla suçlanıyorsunuz.
- Miembros del jurado por casualidad vieron quién fue el que voló los cuarteles generales de DOOP?
- Değerli jüri üyeleri kimin DOOP karargahını havaya uçurduğu konusunda hepiniz hemfikir misiniz?
Y que lo vi volar los cuarteles generales de DOOP con mi propio ojo.
Onu DOOP karargahını havaya uçururken kendi tek gözümle gördüm.
El mismo Zapp Brannigan que no voló los cuarteles generales de DOOP.
DOOP karargahını havaya uçurmayan adamla aynı kişi.
Zapp Brannigan, se le quita su rango de capitán y se le echa de DOOP.
Zapp Brannigan, bütün rütbelerinden alındın ve DOOP'tan uzaklaştırıldın.
- Una vez que esa amenaza esté en ruinas seré un héroe de nuevo y el DOOP me reicorporará como capitán.
- Bir kere onları yok ettik mi bir kahraman olacağım ve DOOP yeniden beni kaptan yapacak.
- "Popó, popó, popó."
- Poop-poop-pi-doop.
Doop era el gel de moda para el cabello.
Doop eskiden en tutulan saç jölesiydi.
Tenemos que ponerlo de moda otra vez.
Doop'u tekrar ön plana çıkarabiliriz.
Bueno, establezcamos que Doop nunca ha pasado de moda.
Şey, Doop'un zaten ön planda olduğunu söyleyerek başlayalım.
George se refiere a que siempre lo ha sido y la campaña reforzaría eso.
George'un söylediği Doop'un hala tutulduğu ve kampanya bu gerçeği basitçe pekiştirecek.
Otros productos van y vienen, pero Doop - Doop siempre ha existido.
Diğer ürünler gelip geçebilir efendim... ama Doop... Doop... Doop hep oradaydı.
Quiero que los jóvenes en los clubes y los centros comerciales hablen de Doop, de cómo te sostiene el cabello.
Ben gençlerin kulüplerde, çarşıda ve sokak köşelerinde Doop hakkında konuşmasını onun saçları nasıl yapıldığı gibi tuttuğundan söz etmesini istiyorum.
"Gel Doop le brinda a tu cabello..."
"Doop ve yap onu. Biraz Doop başaracaktır bunu."
"Clávate en el Doop".
"Doop'a dalın."
Me cago y me recontracago en el Doop ".
Bol doop, bol hop. "
El Sr. Doop es una cuenta muy grande y el Sr. Doop quiere ganar dinero, no salvar al mundo.
Bay Doop büyük bir iş ve Bay Doop para basma ile ilgileniyor, dünyayı kurtarmayla değil.
Estás fuera de Doop.
Sen Doop ile ilgilenmiyorsun.
¿ Les dieron la campaña de Doop a esos monigotes?
Şu iki beceriksiz Doop kampanyasını mı aldı?
"Me llamo Coop, doot dootilly doop"
# Benim adım Coop #
Creo que dije Doop en vez de Boop en un punto.
Galiba bir yerde boop yerine doop dedim.
Llegado aquí desde las regiones cósmicas del universo... con su fiel glóbulo espacial, Doop, es una poderosa fuerza para hacer el bien... dedicado a la verdad, la justicia ¡ y la paz para toda la humanidad!
Evrenin kozmik bölgelerinden buraya gelen sadık uzaylı dostu, Doop ile etkili gücünü iyilik, doğruluk, adalet ve tüm insanların barış içinde yaşamasına adamış biri!
DOOP MINA DE HELIO SOLAR
( Solar Helyum Madeni )
Por eso no hay que invitar a un Floopy Doop y a un Shmoopy Doop a la misma fiesta.
- İşte bu yüzden bir Floopy Doop ile Shmoopy Doop'u aynı partiye davet etmemelisin.
¡ Pequeño Rick!
"Wubby lubby doop doop!" Ufak Rick!
" Doop es una mierda.
" Doopla ve hopla.