Translate.vc / español → turco / Dûm
Dûm traducir turco
555 traducción paralela
- Dum-Dum.
- Dum-Dum.
¡ Quieto, Dum-Dum!
Dur Dum-Dum, dur!
Abre las ventanas, Dum-Dum.
Pencereleri aç Dum-Dum.
Él y Dum-Dum salieron de aquí anoche sobre las 11 : 00.
O ve Dum-Dum dün gece 11'de ayrıldılar.
Allá va Dum-Dum.
Dum-Dum da geldi.
Ha oído que buscas a Dum-Dum.
Dum-Dum'ın peşinde olduğunu biliyor.
Resulta que Dum-Dum le debe 14,75 dólares y no quiere pagarle.
Dum-Dum'ın ona 14 dolar 75 sent borcu varmış ve ödemiyormuş.
Dijo que si le daba 14,75 dólares, me diría dónde está Dum-Dum.
Parayı verirsem Dum-Dum'ın yerini söyleyecek.
- ¿ Dónde está Dum-Dum?
- Dum-Dum nerede?
- ¿ Dum-Dum?
- Dum-Dum mı?
Hola, Dum-Dum, ¿ qué tal?
Merhaba Dum-Dum. Nasılsın?
Hola, Dum-Dum.
Merhaba Dum-Dum.
¿ Acaso aquel cerdito es Dum-Dum?
Yoksa Dum-Dum pisliğine mi?
Por eso Dum-Dum pegó anoche a un borracho que iba a hablar de eso.
Bana söylemeye kalktı diye Dum-Dum dün gece bir sarhoşu dövdü.
Desde el principio supe que era Dum-Dum.
Dum-Dum olduğunu başından beri biliyordum.
Dum-Dum sólo quería buscar al cómplice que mató a su Sr. Church.
Dum-Dum, Bay Church'ünü öldürenin suç ortağıydı sadece.
- Usted era amiga de Church y Dum-Dum.
- Church ve Dum-Dum ile arkadaştınız.
Así diría que fue por la oscuridad, o que pensó que era Church o Dum-Dum.
Yakalansaydı, karanlık yüzünden... beni Church ya da Dum-Dum sandığını söyleyecekti.
Cuando Dum-Dum vuelva en sí, podrá decírnoslo, pero no le aconsejo esperar a eso.
Elbette Dum-Dum gelip kendisi de söyleyebilir. Ama onu beklemenizi tavsiye etmem.
Dum-Dum está furioso con usted por matar a su Sr. Church.
Bay Church'ü öldürdüğünüz için Dum-Dum size çok kızgın.
Hi diddle dee dum La vida del actor es divertida
[Bir oyuncunun yaşamı eğlencelidir.]
Era de la pandilla del sueco, Dum-Dum Clarke, y nuestra vieja amiga Kitty Collins.
İşte o. İsveçli, Dum-dum Clark ve eski dostumuz... Kitty Collins'in adını sayıklayıp duruyor.
Hay 11 millas hasta la casa Alphaid, Blinky, la ruta de Dum-Dum y tú.
Dum-dum'la kullanacağınız yoldan... buluşma noktasına kadar onbir mil var Blinky.
Tranquilízate, Dum-Dum.
- Rahat ol Dum-dum.
Vamos, Dum-Dum, haga memoria.
Hatırlıyorsun.
¡ Dum-Dum!
Dum-dum,
No sea ingenuo, Dum-Dum.
Aptallık ediyorsun Dum-dum.
- ¿ Cómo lo supo? - Dum-Dum.
- Bunu nereden öğrendin?
Dum-Dum fue herido por la policía de Brentwood.
Dum-dum, Brentwood'ta polisle çatışırken vuruldu.
Primero avisé a Blinky Franklin. Luego a Dum-Dum.
İlk Blinky Franklin'e gittim sonra da Dum-dum'ın yanına.
Colfax se lo dijo a Dum-Dum y a Blinky cuando te fuiste.
Colfax bunu sen gittikten sonra Dum-dum ve Blinky'e açtı.
Tú irías allí. Pero ellos irían a otra parte con el dinero. ¿ Qué dijeron Blinky y Dum-Dum?
Sen oraya gideceksin ama onlar... parayla birlikte başka bir yerde olacaklar.
Les pareció muy bien la idea.
- Buna Blinky ve Dum-dum ne dedi?
Colfax te odia, sueco tanto que influyó en Blinky y Dum-Dum para que te odien también.
Colfax senden nefret ediyor İsveçli... öyle çok ki, Blinky ile Dum-dum da ona benzedi. Şimdi onlar da senden nefret ediyor.
Es Dum-Dum.
Bu Dum-dum.
Esperaba golpear a Dum-Dum.
Dum-dum'dan önce gelmeyi ummuştum.
- Dum-Dum me dio la pista.
- Dum-dum ipucu verdi.
Con una alegre canción, una manera maravillosa de empezar a enfrentarte al mundo cada día con el deedle-dum-dee-dah-dah
# Her gün hayatla yüzleşmeye başlamanın harika bir yolu... #... melodiye döküp mırıldanacağın... #... keyifli şarkılar.
De vez en cuando... Por favor, padre, prefiero no seguir cantando.
# Arada sırada, da da da da da-da da-da da-da-dum da-dum...
Antes tenía 30, y antes de eso, 20... y era muy guapa.
30'dum ondan önce de 20 ve o zamanlar güzel de görünüyordum.
En mi vida pasada fui Lon Desmond.
Geçmiş hayatımda ben Onbaşı Lon Desmond'dum.
Higitus, figitus, migitus, mum Bibili, babili, bibili, bum
Higitus, figitus, migitus, mum Taparak, toparak, tırparak, dum
Contada a Louisa May Hop Hop Hop Fli Anderson
Dinlediniz Louisa May Hop-Hop-Hop Hop-Fli-Anderson Bum Bum, Bi-Dum Bi-Dum
Idóneo para una deliberación tranquila...
Elbette, Sakin bir havada görüşülecek da-dum, da-dum, da-dum, da-dum.
Trabajaba de administrativo.
Ofisboy'dum.
¡ Un momento! En un café se rifa un gato... al que le toque el número cuatro, ¡ uno, dos, tres, cuatro!
Portakalı soydum, başucuma koydum, ben bir yalan uydurdum, duma duma dum!
Hoy todos se maltratan.
Kim kime dum duma!
Dai dai dai dum
Day day day dam
Llubi dubi dubi dubi dubi dubi dubi dum
Yabi dibi dibi dibi dibi dibi dibi dam
Me despierto 200 años después y resulta que soy Flash Gordon. Y un criminal.
200 yıl sonra uyandığımda Flash Gordon'dum ve üstelik suçluydum.
Dum, no te acuerdas.
Ama sana hatırlatayım ;