Translate.vc / español → turco / Düsseldorf
Düsseldorf traducir turco
100 traducción paralela
Tuve un caso así en Düsseldorf hace muchos años y...
Yillar önce Düsseldorf'da böyle bir vakam vardi...
Mi asesino será un verdadero vampiro, como el de Düseldorf.
Neyse, katilim Düsseldorf'lu bir vampir olacak.
Además el asesino de hoy en día no es como el de Düseldorf.
Sonra şu Düsseldorf işini bırakın.
Objetivos en Düsseldorf.
Düsseldorf'a isabet eden bombalar.
Sabes, Pierre me telefoneó ayer desde Düsseldorf...
Pierre, Dusseldorf'dan aradı.
Procedente de Düsseldorf, vuelo 761 de Lufthansa por puerta ocho.
Lufthansa'nın Düsseldorf'tan gelen, 761 sayılı uçuşu, sekizinci kapıdan.
Nací en Düsseldorf Y por eso me llaman Rolf
Doğum yerim Düsseldorf Bana o yüzden derler Rolf
- Dusseldorf.
- Düsseldorf gibi.
No he estado en Dusseldorf tres años.
Üç yıldır Düsseldorf'a gitmedim.
Estoy hablando de tonterías como Dusseldorf.
Düsseldorf gibi aptal şeylerden bahsediyorum.
La última vez que le vieron fue en un bar de Düsseldorf hace tres días.
En son üç gün önce Düsseldorf'ta bir barda görülmüş.
Ese órgano vino directamente de Dusseldorf.
O küçük org, buraya ta Düsseldorf'tan geldi.
Y el jueves por la noche, para mí, es casi necesario ir a Düsseldorf.
Çarşamba akşamı Düseldorf'ta olmam lazım.
¿ De Düsseldorf? Sí.
Düseldorf ne oldu?
Aprendí en mi ciudad, Dusseldorf.
Şehrimde, Düsseldorf'ta öğrendim.
El vuelo número 626 con destino a Dusseldorf... embarcará por la puerta cuatro.
626 numaralı uçuşla Düsseldorf'a hareket eden uçak 4 numaralı kapıdan yolcu almaktadır.
Ya ha recibido invitaciones para exponer en Düsseldorf y en Colonia... y ha sido convencido por los intelectuales de Berlín... para hacer su casa aquí en Alemania.
Şimdiden, Duesseldorf ve Cologne'da sergi açması için davetler aldı ve evini Almanya'ya taşıması için Berlinli entelektüeller tarafından ikna edildi.
Lena de Düsseldorf.
Lena Dusseldorf'lı.
Sus padres eran de Düsseldorf.
Ailesi Düsseldorf'luydu.
Mandó a volar a los alemanes de vuelta a Düsseldorf.
Almanları Duesseldorf'a kadar püskürttü.
Neuss, Düsseldorf.
Neuss, Dusseldorf.
Debbie se lo monta en Düsseldorf.
Debbie Düsseldorf'taki Herkesi Seviyor.
En Düsseldorf la servimos tibia.
Biz Düsseldorf'ta sıcak ikram ederiz.
Para mi huésped de honor, Herr General Franze-Otto Dietrich, una especialidad de Düsseldorf :
Onur konuğum, Herr General Franze Otto Dietrich Düsseldorf'tan size özel bir lezzet.
Recién llegada de Düsseldorf. Sí?
Düsseldorf'tan yeni geldin, öyle mi?
Aislada en un pueblo fuera de la ciudad, había perdido todo contacto ahora, pasando el tiempo como una humilde sirvienta alemana de Düsseldorf en un mundo de privilegio.
Şehrin dışındaki küçük bir kasabada mahsur kalmıştım ve tüm dünyayla bağlantım kesilmişti. Seçkin Almanların dünyasında Düsseldorf'lu alçakgönüllü bir Alman hizmetçi olarak zamanımı geçiriyordum.
- De Düsseldorf?
- Düsseldorf'tan mı?
Una carta de tu hermana en Düsseldorf diciendo que tu padre está grave, que vayas.
Düsseldorf'taki kız kardeşinden bir mektup. Babanın ölmek üzere olduğunu ve hemen gelmen gerektiğini yazmış.
Un billete para un tren a Düsseldorf, que no usarás.
Düsseldorf'a giden gece trenine bilet alacaksın ama binmeyeceksin.
Me separaron de mi pelotón antes de bajar en paracaídas en Düsseldorf.
Düsseldorf`a paraşütle indirildikten sonra müfrezemle ayrı düştüm.
Increíble. Un coleccionista en Düsseldorf nos dará cinco mil por todo el motor.
Düsseldorfta bir koleksiyoncu motor için 5000 dolar veriyor.
Mi papá es capataz en la fábrica de chicles Düsseldorf.
Babam Düsseldorf Sakız Fabrikası'nın müdürü.
en Dusseldorf son muy cotizados.
Düsseldorf da çok aranan bişey.
Es Dagwood Dusseldorf, el oficial encargado de levantarnos el ánimo.
Dagwood Düsseldorf! Komşumuz olan canayakın propaganda subayımız!
le gustaria que Trevanny estrangulara a su jefe ucraniano. ¿ en la Berlín a Düsseldorf expresa con un pedazo de seda dental?
Yani Trevanny'nin Ukraynalı bir mafya babasını Berlin'de Dusseldorf ekspresinde bir dişçi hortumuyla boğmasını mı istiyorsun?
Si él no se vuelve pronto, tenemos ¡ para esperar hasta después de Düsseldorf!
Birazdan gelmezse Dusseldorf'a dek beklememiz gerekecek.
El procedimiento es el procedimiento. Parece un grupo techno de Düsseldorf.
Prosedür, prosedürdür.Bir teknoarkısına benziyor.
El doctor Wagner se fue a Dusseldorf.
Doktor Wagner, Düsseldorf'a gitti.
Tengo una pelota original del Mundial... firmada por todos los jugadores del Fortuna Düsseldorf.
Yanımda orijinal bir Dünya Şampiyonası topu var. Ve Fortuna Düsseldorf'daki bütün arkadaşlar imzaladılar.
Toni Turek desde Düsseldorf acompañado por Heinz Kubsch desde Pirmasens y Heinrich Kwiatkowski desde Dortmund.
Toni Turek, Fortuna Düsseldorf "ve yanında Heinz Kupsch, FK Pirmasenz" "ve Heinrich Kwiatkowski, Borussia Dortmund."
El arquero es Turek de Dusseldorf.
Kalede Düsseldorf'tan Turek.
Falleció en Düsseldorf el 14 de Abril de 1997.
14 Nisan 1997'de Düsseldorf'ta öldü.
Avión 3408, sale de Leningrado a las 02 : 00 Vi una iglesia en Düsseldorf hecha de piedra caliza.
Düsseldorf'da bir kilise gördüm.
Yo nací en Dusseldorf Por eso me llaman Rolf
Doğduğum yer Düsseldorf O yüzden derler bana Rolf
Düsseldorf, W8.
Von Ribbentrop doğmuş Düsseldorf, Batı 8'de.
Dusseldorf
- Düsseldorf.
" Con amor
Özellikle de Düsseldorf civarında.
Mi representante me consiguió un trabajo en Dusseldorf.
Menanerim bana Düsseldorf'ta bir iş ayarladı. Düsseldorf mu?
Düsseldorf no es el lugar ideal para un cómico.
Komedi için pek uygun bir yer sayılmaz, değil mi?
- Düsseldorf.
Düsseldorf.
Tren Nº 224 desde Dortmund a Basilea, vía Duisburgo, Düsseldorf, Colonia, Bonn, Coblenza, Mainz, Mannheim, Karlsruhe.
"Tren, Düsseldorf, Köln, Bonn, Koblenz, Mainz, Mannheim, Karlsruhe'den geçer."