English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Eiko

Eiko traducir turco

92 traducción paralela
Eijiro Yanagi - Minoru Chiaki Noriko Sengoku - Eiko Miyoshi
Noriko Sengoku
- Hola, Eiko.
Eiko, sen misin?
- Eiko, ¿ por qué has venido a verme?
Eiko, neden beni görmeye geldin, söyle.
No entiendo que haya acudido a Miyoharu para explicarle... nuestros problemas familiares y que se haya atrevido a hacerlo sin consultarme.
Eiko nasıl olur da kendini böyle gülünç bir duruma düşürebilir? Hem de benim fikrimi bile sormadı!
Pero el futuro de mi hija Eiko no me importa lo más mínimo.
Eiko'nun geleceğine müdahele etmek istemiyorum.
Eiko. - Ve tú, yo iré después.
Eiko, sen önden git.
- ¡ Eiko, tu padre...!
Ama baban burada!
¿ Qué ha pasado?
Eiko, ne oldu ona?
- Eran de la casa de Okano.
Bayan Okano Eiko'yu istemiyor.
Dicen que no es preciso que Eiko vaya a la fiesta hoy.
Partisi iptal edilmiş.
- Gracias. ¿ Está bien Eiko? - Sí.
Miyoei iyi mi?
La verdad es que mi hija se ha convertido en una celebridad... en el barrio.
Sizin sayenizde Eiko belli bir nam kazandı. Sizin için bayağı kazanıyor olmalı.
En su momento ni respondió por ella ¿ y ahora viene a sacar provecho?
Eiko'nun kefili olmayı reddettikten sonra... beni rahatsız etmeye utanmıyor musunuz?
- Lo lamento. Eiko y yo estamos fuera de circulación.
Dürüst olmak gerekirse, Eiko'yla artık çalışamıyoruz.
- ¿ Eiko está ahí?
Eiko! Orada mı?
Es posible que no vaya a casa esta noche, ¿ de acuerdo?
Belki Eiko'yu bu gece burada tutarım.
Hasta que llegues, Miyoe estará conmigo. ¿ De acuerdo?
Sen gelene kadar Eiko'yu burada tutacağım.
Ahora voy a verte, pero que Eiko vuelva a casa.
Pekala, sizinle görüşmeye geleceğim.
En serio. Iré a la casa Nakamishi.
Buna karşılık, Eiko'yu hemen buraya göndermelisiniz.
¿ Eiko también?
Eiko da mı?
Eiko, ¿ te estás preparando?
Eiko, hazırlanıyor musun?
Escucha, Eiko.
Dinle beni, Eiko.
A propósito, Eiko...
Gerçeği söylemek gerekirse, Eiko...
Y además, es tu padre, Eiko.
Ama bunu yapmamın bir diğer sebebi de onun, senin baban olmasıydı.
Eiko, para mí ya no eres sólo mi protegida.
Eiko, biliyorsun, benim için bir yabancı değilsin.
Compañía Nakai Buque "Eiko-maru" un carguero de 7500 toneladas, se reportó perdido... un Agosto 13 a las 19 : 05 horas.
Güney Denizi Vapur Şirketi'ne ait 7.500 tonluk yük gemisi "Eiko-maru" nun 13 Ağustos saat 19 : 05'te kaybolduğu bildirildi.
El "Eiko-maru" y el "Bingo-maru" pertenecen a la Compañía Nakai.
Elbette. "Eko-maru" ile "Bingo-maru" her ikisi de Güney Denizi Vapur Şirketi'nin.
¿ El "Eiko-maru" o el "Bingo-maru"?
Eiko-maru "mu? yoksa" Bingo-maru " mu?
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
EIKO MIYOSHI BOKUZEN HIDARI
EIKO MIYOSHI
EIKO MIYOSHI HARUO TANAKA AKIRA OIZUMI
EIKO MIYOSHI - HARUO TANAKA AKIRA OIZUMI
MIWA TAKADA EIKO TAKI
MIWA TAKADA EL KO TAKI
KANBI FUJIYAMA EIKO TAKI y MASAKO MYOJO
KANBI FUJIYAMA EIKO TAKI ve MASAKO MYOJO
¿ Has visto a Eiko?
Hiç Eiko'yu gördün mü?
Tanaka Eiko.
Tanaka Eiko.
Toda su familia murió....... Solo sobrevivieron Eiko y su hija.
Tüm ailesi silip süpürüldü. Sadece Eiko ve küçük kardeşi hayatta kaldı.
Eiko, de todas formas, tenía más recursos.
Eiko, yine de, daha becerikliydi.
Un día, en una escaramuza con tropas estadounidenses, casi mataron a Eiko.
Bir gün, Amerikan birlikleri ile bir çatışmada,... Eiko neredeyse öldürülüyordu.
Harry quería, pero Eiko se negaba.
Harry onu istedi, ama Eiko reddetti.
Y en 11 9511, el hermano de Eiko, Tanaka Ken, volvió de entre los muertos.
Sonra 1951'de, Eiko'nun kardeşi, Tanaka Ken, ölümden döndü.
Agradeció a Harry que rescatara a Eiko y salvara a su hija pero le dijo a Eiko que no podía volver a hablarle.
Harry'e Eiko'yu ve kızını kurtardığı için teşekkür etti ama Eiko'ya artık onunla konuşmayacağını söyledi.
Eiko, entretanto, ya no quería ver a Harry y mucho menos casarse.
Eiko, bu arada, ne Harry'i bir daha gördü, ne de onunla evlenebildi.
Así que, cuando se licenció, pidió prestados a George cinco mil dólares a Eiko como regalo de sayonara.
Görevi bitince, George'tan 5,000 dolar borç aldı bir kahve barı satın aldı ve Eiko'ya bir "sayanora" hediyesi oldu bu.
Tampoco es mi idea de pasarlo bien, pero tengo que verlo, Eiko.
Bu aslında benim fikrim değil, ama onu görmeliyim, Eiko.
Eiko me dijo que querías verme.
Eiko beni görmek istediğini söyledi.
Eiko.
Eiko.
- Eiko, por supuesto.
- Eiko'dan tabii ki.
Mirándote, es como estar en los viejos tiempos, Eiko.
Sana bakıyorum da, aynı eski zamanlardaki gibisin, Eiko.
Si no te ocupas de ti mismo al menos deja que me lleve a Eiko y Hanako de aquí un tiempo.
Eğer kendin için endişelenmiyorsan en azından bırak da Eiko ve Hanako'yu bir süre buradan uzaklaştırayım.
Eiko, date prisa.
Eiko, haydi!
Eiko, ¿ qué pasa?
Eiko, neyin var?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]