Translate.vc / español → turco / Elli
Elli traducir turco
3,699 traducción paralela
Este torpe no sabe cómo llevarme.
Bu jambon elli budala beni nasıl çevireceğini bilmiyor.
Lo creas o no, la mitad de las veces no lo vemos.
Yüzde elli belli olmaz.
50 / 50.
Yüzde elli ihtimal.
- Sí, hay un 50 % de posibilidades que el bebé podría nacer con síndrome de Down y podría ser un gran riesgo para otro tipo de complicaciones pero...
Evet, bebek yüzde elli şansla Down'lu doğabilir. Başka komplikasyonlar da oluşabilir, ama...
Una ballena ancestral de hace 50 millones de años.
Elli milyon yıllık, yaşlı bir balina.
Podría haber estado fuera de Miami 50 veces ya.
Şimdiye kadar elli kere Miami'den kaçabilirdim.
¿ 50 copias de la revista New Scientist?
Nedenmiş? Yeni Bilimadamı dergisinin elli kopyası mı?
¿ Cincuenta mil dólares?
Elli bin mi?
Los casi 50 mil dólares.
Neredeyse elli bin.
- ¿ Cincuenta millones?
- Elli milyon mu?
Bien, ¿ y si consigo los 50 millones?
Ya sana elli milyon getirirsem.
- Cin... ¿ Cuarenta mil dólares?
- Elli... Kırk bin?
- Cincuenta mil.
- Elli bin.
Cincuenta millones de dólares en bonos al portador que son verdaderos.
Elli milyon dolarlık gerçek tahviller getirdim...
Hay un 50 % de posibilidades de que averigüe que puede morir, Amelia.
Bir şekilde öğreniriz. Yüzde elli ölme ihtimali olduğunu öğrenecek, Amelia.
Colócame 50.
Bana elli diyelim.
Hasta el cierre, y sólo para mañana por la noche.
Yüzde elli indirim, yarın akşama özel.
¿ "Sólo esta noche, los flyers de nuestros competidores válidos para la mitad de vuestra hamburguesa, más una camiseta gratuita"?
"Bu geceye özel, rakibimizin broşüne üstelik " burgerlerde yüzde elli indirim, üstelik bedava t-shirt "?
Cincuenta millones de dólares.
Elli milyon dolar.
Sí, o mi padre o la mafia irlandesa o cualquiera de los, qué, cincuenta y tantos millonarios que hemos estafado, encarcelado o, en general, fastidiado de algún modo.
Babam, İrlanda mafyası ya da oyuna getirdiğimiz, hapsettiğimiz, genel olarak sinirlendirdiğimiz yaklaşık elli milyoner de olabilir.
Ya sabes lo parada que es Ellie en casa.
- Hani evdeki Elli uyuşuk karının teki ya?
Puedes a medias.
Yüzde elli yaparsın.
Transar es fingir a medias.
Ödün vermek, yüzde elli rol yapmaktır.
De acuerdo a los reportes, se sospecha de una mujer de unos 20 años de edad quien huyó de la escena junto a un hombre de 40 o 50 años, vistiendo un saco gris.
Polis raporuna göre, şüpheli yirmi yaşlarında genç bir kadın ve yanında gri ceket giyen kırk-elli yaşlarında yaşlı bir adam.
Le he dicho una docena de veces que no lo haga pero no entiende o no le importa.
Ona elli kere söyledim ama ya bunu anlamıyor ya da umursamıyor.
Las manos de Mugi-chan estaban tan calentitas que empecé a sudar.
Mugi-chan'ın elli o kadar sıcaktı ki ellim terledi.
¿ 50?
Elli?
Recuerda, Jerome, ahora solo tienes tres minutos, no es una sesión de 50 minutos.
Unutma bak Jerome, sadece üç dakikan var. Bu elli dakikalık bir seans değil.
Estaba realmente esperanzada cuando te cambie de las sesiones en persona de 50 minutos a estas truncadas sesiones de 3 minutos.
Seni elli dakikalık seanslardan üç dakikalıklara düşürdüğümde çok umutluydım.
De la auto-compasión y esas tonterías, sabes, eso ocupa una sesión de 50 minutos.
Rahatına düşkün, zırvalayan insanlar elli dakikayı seçiyordu.
Si puedes traérnosla de vuelta, Estoy dispuesto a darte cincuenta mil piezas de oro.
Eğer onu bizim için geri alabilirsen, elli bin külçe altın vermeye hazırım.
¡ Vas a pasarte 50 años la carcel Bernie!
Elli yıl hapis cezası alacaksın, Bernie!
Asumiendo que esto es una sesión de 50 minutos, solo tengo 18 minutos para conseguir respuestas.
Bunun elli dakikalık bir oturum olduğunu düşünürsek sorularıma cevap alabilmek için sadece on sekiz dakikam kaldı.
Con un tiempo oficial de cinco horas, 52 minutos y 47 segundos, con 15 años de edad, Jen Hassley se ha convertido en la más joven competidora en ganar el Campeonato Mundial de Paddleboard de Molokai a Oahu.
Resmî zamanı beş saat, elli iki dakika ve kırk yedi saniye, üstelik sadece on beş yaşında böylece Jen Hassley, Molokai 2 Oahu Dünya kürek yarışması şampiyonasında şampiyon olmuş en genç yarışmacı ünvanını ele geçirmiş oluyor.
Y finalmente el momento que todos estábamos esperando, en primer lugar, con un tiempo de cinco horas, 52 minutos y 47 segundos... ¡ Jen Hassley!
Sonunda, uzun zamandır beklediğimiz an geldi de çattı ilk defa, beş saat elli iki dakika ve kırk yedi saniyelik rekorla Jen Hassley!
Ahora tiene unas 50 personas en esa propiedad, la mayoría son del tipo milicia, aislacionistas que viven fuera de la red, pensando que la sociedad moderna y todos sus encantos son el trabajo del diablo.
Şimdi ise o yerde elli kadar insan var, genellikle askeri tipler uçta yaşayan soyutlama taraftarları şimdiki modern topluluğun ve tüm o tuzaklarının şeytanın işi olduğunu düşünen insanlar.
Porque te he pedido repetidas veces que lo hagas.
Elli kere söyledim yap diye!
Y te he respondido repetidas veces que no ¡. Luces barata, Anna.
Ben de elli kere yapmayacağım dedim çünkü çok basit görünüyorsun, Anna!
Es una hamburguesa con queso de 50 dólares.
Elli dolarlık peynirli hamburger sipariş ettim.
El terreno que el padre compró vale mucho más.
Babasının satın aldığı arazi, şu anda elli katı fazla değerinde.
Bueno, tiene que haber de 40 a 50 almacenes por aquí.
Kırk ya da elli depoluk bir alanda oldukları kesin.
Pero basado en la oxidación, diría que ha estado sumergida por lo menos 50 años.
Oksitlenmeye bakılırsa en az elli yıl kadar denizde olduğunu söyleyebilirim.
Si esa cartera estuvo bajo el agua 50 años, él pudo haberla rescatado de un barco hundido en la II Guerra Mundial.
Eğer cüzdan, elli yıl boyunca su altında kaldıysa İkinci Dünya savaşında batan bir geminin enkazından almış olabilir.
Contigo somos más del 50 %.
Seninle birlikte, sayıları yüzde elli daha fazla.
Pero tiene más de 50 alías, perfectos pasaportes falsos.
Evet. Ama elli kadar bilinen sahte ismi var, kusursuz sahte pasaportları falan.
¡ 50 segundos!
- Elli saniye.
cuando tengas 50 años, probablemente estés pensando Yang.
elli yaşına geldiğinizde, muhtemelen yang'ı düşünüyor olacaksınız.
¿ Cincuenta mil?
Elli bin?
50 tíos con porras.
Eli sopalı elli adam.
Pero me ofrecieron 150 de los grandes.
Ama bana yüz elli bin dolar önerdiler.
Es zurdo.
- Sol elli demek.