Translate.vc / español → turco / Esaû
Esaû traducir turco
59 traducción paralela
- Hola, Esau.
Selam, Esau.
Nunca pensé que me encontraría con Esau Hamilton.
Esau Hamilton ile karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi.
- Sí, lo siento por ti, Esau.
- Evet. Ne hissettiğini biliyorum, Esau.
¡ Esau, ven!
Esau, buraya gel!
Esau, siento tener que decírtelo pero me voy solo.
Esau, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama onun yanına yanlız gideceğim.
Esau Pretty.
Esau Pretty.
Era algo sobre Esaú y una pila de rocas.
Hikaye Esau idi ama taş yığını hakkında birşeyler vardı.
Jacob le dio a Esau 220 cabras y 220 ovejas.
Yakup, Esav'a 220 keçi ve 20 koyun vermiş...
fue hecho para los hipócritas como Esaú que vendió su primogenitura, como Judas, que vendió al Maestro,
Burası ikiyüzlüler içindir, Judas gibi, ya da İskender gibi.
Hey, Elisha y Esau. ¿ Cómo está la feliz pareja?
Merhaba. Elisha ve Esau. Mutlu çiftimiz nasıl?
¿ Elvis? Esau ama a Elvis.
- Esau, Elvis'e bayılıyor.
Esau tiene una infiltración en su pulmón y un derrame pleural.
Geldiğine sevindim. Şuna bakar mısın? Esau'nun ciğerinde bir sızıntı ve plevral efüzyon var.
Esau tiene tuberculosis.
Ne oldu?
¿ Qué?
- Esau verem.
Esau...
- Esau...
Ya están los resultados de Esau.
Esau'nun tahlilleri gelmiş. MDR'ymiş.
Nadie sabe nada de ellos.
- Esau'nun da burada ailesi yok.
Y Esau no tieme familia aquí, así que...
- Herkese bulaştırabilirler.
Esau, ¿ estás bien?
- Esau, iyi misin?
Vamos. Ven conmigo. Esau.
Bu ikisi için de güvenli değil.
¿ Es ese Esau Ajawke? Sí, lo es.
- Bu Esau Ajawke mi?
Un bebé que Esau ni siquiera va a ver.
Esau'nun göremeyeceği bebeği.
Tampoco Esaú.
Esau'nın da değildi.
- No, voy a traer a "Esau".
- Hayır. 'Esav'ı getiriyorum.
¿ Has hablado con "Esaú"?
'Esav'la konuştun mu?
¿ "Esaú" te ha escondido esto durante tres meses?
'Esav'bunu üç aydır senden saklıyor muydu?
¿ Cuándo está "Esaú" fuera del hospital?
'Esav'hastaneden ne zaman çıkıyor?
Bien, "Esaú" debe llevarnos a su próxima cita con Ibrahim.
'Esav'ın İbrahim'le olan bir sonraki randevusunda bizi yönlendirmesi lâzım.
¿ Qué hay de "Esaú"?
Ya'Esav'?
Asegúrate de que "Esaú" nos lleve con su hermano el jueves.
'Esav'ın, perşembe günü bizi ağabeyine yönlendireceğinden emin ol.
El hecho de que Ibrahim utilice a "Esaú" para las entregas significa que esconde el dinero a los otros militantes de al-Aqsa.
Gerçek şu ki İbrahim'in teslimatlar için'Esav'ı kullanması diğer El Aksa militanlarından para sakladığını gösteriyor.
Con "Esaú" fuera, Ibrahim podría salir a por el dinero él mismo.
'Esav'gidince, İbrahim para için kendisi ortaya çıkabilir.
Si Razi consigue que "Esaú" nos lleve a Ibrahim será un golpe limpio desde el aire.
Eğer Raci,'Esav'ın bizi İbrahim'e yönlendirmesini sağlarsa havadan temiz bir vuruş yapılır.
Que si "Esaú" nos hubiera llevado a su hermano como él quería,
Onun istediği gibi'Esav'bizi ağabeyine götürseydi...
Está convencido de que yo envié a "Esaú" a Hebrón.
'Esav'ı El Halil'e benim gönderdiğime ikna olmuş.
- Razi, "Esaú" está al teléfono.
- Raci,'Esav'telefonda.
281 vio a "Esaú" en la mezquita.
281 numaralı muhbir'Esav'ı camide görmüş.
Tenemos que encontrar una manera de traer a "Esaú" de nuevo, tenemos que conseguir que se acerque a Badawi.
'Esav'ı geri getirip Badawiyle yakınlaştırmak için bir yol bulmalıyız.
Sabes que si traes a "Esaú" de vuelta, Levi podría interrogarle...
'Esav'ı geri getirirsen, Levi onu sorguya çekebilir.
Tu esposa llamó. ¿ Dijo que te ibas a reunir con "Esaú" solo?
Karın aradı.'Esav'la tek başına buluşacağını söyledi?
La historia de Esaú y Jacob, el relato bíblico de dos hermanos que lucharon incluso dentro del vientre de su madre.
Yakup ile Esav'ın hikayesi ana rahminde bile kavga eden iki kardeşin masalı.
Agente Pride, este es... el hermano de Jacob, Esau y Paul Hare... íntimo amigo de Jacob y mío desde... cerca de siempre.
Ajan Pride, bu Jacob'ın kardeşi Esau ve Paul Hare Jacob'ın ve benim yakın arkadaşım oluyor. Sonsuza dek.
Su hermano Esau.
Kardeşi Esau.
Paul y Esau han firmado... por las prescripciones de Hannah, los últimos seis meses.
Paul ve Esau, son altı aydır Hannah'ın reçetelerini imzalamışlar.
Lo escanearemos y compararemos. La última entrada de Jacob... con la letra manuscrita de Paul y Esau en sus firmas.
Taratıp Jacob'ın son yazısıyla Esau ve Paul'un el yazısını imza dosyalarından karşılaştıracağız.
¿ Dónde están Paul y Esau, ahora?
Paul ile Esau nerede şuan?
Mi hermano Esaú.
Kardeşim, Ays.
Tengo que ver a Esaú.
Ays'ı görmem gerek.
Padre envió a alguno de los pastores para... advertir a Esau que llegábamos.
- Ne ulağı? Babam, çobanların bir kısmını geliyoruz diye Ays'ı uyarması için yolladı.
Quizás Esaú está elaborando, los regalos que nos va a enviar.
Belki de Ays, onlarla göndereceği armağanları hazırlıyordur.
Así que engañé a Esaú a su derecho de nacimiento, y la convertí en mía.
Ays'ın ardından dünyaya gelip onu kandırarak kendi kendime ettim.