English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Escapé

Escapé traducir turco

6,215 traducción paralela
Así es como escapé de sus atenciones.
İşte böyle dikkatini çekmemeyi başardım.
- Me escapé.
- Kaçtım.
Encontré una abertura y me escapé. No deberían haberme arrestado para empezar.
Aslında hiç tutuklanmaman gerekiyordu.
- Me escapé.
- Kaçtım!
Me preguntaba donde escapé a.
Nereye sıvıştığını merak ediyordum. - Meşgul müsün?
No, pero me escapé.
Hayır, ama kaçtım.
¿ La razón por la que escapé de Norteamérica? No es usted.
Kuzey Amerika'dan kaçışımın nedeni, sen değilsin.
Así que esa noche, en cuanto el soldado se durmió... le golpeé en la cabeza con una piedra y escapé.
O gece asker uykuya dalar dalmaz kafasını koca bir taşla ezdim ve oradan kaçtım.
Cuando escapé de Reverie, debí haberte ahogado... ¿ Infiel?
Tutuklu Kampı'ndan kurtulduğumda seni sadakatsiz bir kemirgen gibi boğmalıydım.
Me hiciste enfadar tanto esa noche diciendome lo que podía y no podía hacer. Me escapé deseando que no fueras mi hermana.
O gece ne yapıp ne yapamayacağımı... söyleyerek beni çok sinirlendirmiştin.
Así que me escapé.
Yani kaçtım.
¿ Comprobando si me escapé?
Kaçmadığımı kontrol mu ediyorsun?
Yo escapé. Leo no tuvo tanta suerte.
Ben kaçtım ama Leo'nun şansı yaver gitmedi.
Mira, cuando era pequeña, escapé.
Bak, küçük bir çocukken de kaçmıştım.
La verdad es, que no escapé ileso.
İşin aslı o kadar da zarar görmeden kaçmadım.
Dice haber estado allí cuando escapé de Fort William vio realmente quién mató al sargento. Pero no estoy seguro de poder confiar en él.
Fort William'dan kaçışım sırasında orada olduğunu ve çavuşu gerçekte kimin öldürdüğünü gördüğünü iddia ediyormuş ama ona güvenebileceğimden pek emin değilim.
El cadete Zare Leonis estuvo muy cerca de impedir el escape.
Harbiyeli Zare Leonis kaçanları durdurmaya çok yaklaşmıştı.
Así cortaremos su vía de escape.
Kaçış yollarını kapatmış oluruz.
Fue una vía de escape que tu prisa convirtió en esposo.
Evlenmek için olan acelenden bir kaçış yoluydu benim için.
El personal de allí confirma que dos personas que encajan con la descripción de Lily y Mark se fueron justo después del escape de Luke. ¿ Y la segunda llamada?
Çalışanlar, Lily ve Mark'a uyan kişilerin, Luke'un kaçışından sonra gittiğini onaylıyor.
No dejes que se escape!
Kaçmasına izin vermeyin!
No podemos dejar que escape como hace seis años atrás.
Altı yıl önce olduğu gibi yine kaçmasına izin veremeyiz.
Cocinar una neurotoxina requeriría un calor extremadamente alto, exigiendo un sistema de escape de campana de flujo vertical muy específico para los residuos.
Devam et. Nörotoksini üretebilmek için çok fazla miktarda ısı gerekir... Bu da gereksiz maddelerin atılması için oldukça büyük ve yatay bir düzenek gerektirir.
Tengo un equipo de dos hombres en posición en la parte trasera, en caso de que escape.
Eğer kaçmayı denerse, dışarıda iki kişilik bir takımım bekliyor.
El año pasado fue un escape de prisión.
Geçen seneki hapisten kaçıştı.
Vamos a dar una vuelta, a ver las rutas de escape.
Biraz etrafta gezelim ve kaçış yollarına bakalım.
¡ Corran! ¡ Que no escape!
Gerekirse onu ezelim.
¿ Bloqueamos las vías de escape?
Kaçis yolunu engellememiz gerekmiyor mu?
O tal vez serás tú el que escape del FBI.
Yoksa FBI'dan kaçan sen olursun.
Tenía plan de escape.
Kaçış planı hazırmış.
¿ Ha cortado su única ruta de escape para poder vencerme?
Sırf işimi bitirmek için tek kaçış güzergahını da kapattı mı?
Bloqueé su ruta de escape.
Kaçış yolunu tıkadım.
Un vecino unas casas más abajo vio un coche saliendo a escape de la zona a las 3 : 00 A.M. con Kelly en el asiento del copiloto.
Bir kaç ev aşağıdaki komşu bir yarış arabasının saat üçte sokaktan hızla geçtiğini görmüş.
No, no fue por el escape. Fue por asesinato.
Kaçtığım için değil... cinayet için.
¡ No hay escape!
- Kaçış yok!
No hay escape.
Kaçış yok.
- El escape de Karai era inevitable.
- Karai'nin kaçışını bekliyordum.
Ya habían asegurado una ruta de escape.
Önceden bir kaçış yolu garantilemişlerdir.
La culparía por el escape.
Kaçış için onu sorumlu tutardı.
Escapé.
Kaçtım.
Sé que el trabajo es muy duro, la política puede ser más sangrienta que las escenas de los crímenes, y con el... escrutinio al que estás sometido hoy en día, ni siquiera tienes algunas de las válvulas de escape... que solían permitirse a los sheriff.
Politikalar suç mahallinden daha kanlı olabiliyor Ve son zamanlardaki detaylı incelemelerle Biraz nefes almaya dahi fırsatın olmuyor Eskiden şerifler iyi para alırdı.
Buen hombre, antes de que se escape sé que puedo parecer absurdo pero, en realidad, soy un físico mundialmente reconocido.
Efendim... Gitmeden önce dengesiz göründüğümün farkındayım ama aslında dünyaca meşhur bir fizikçiyim.
Miren, no sé lo que le pasó a Salvo, pero cada televisión en esta prisión está mostrando imágenes del milagroso escape de Vincent.
Salvo'nun başına ne geldi bilmiyorum ancak buradaki tüm televizyonlar Vincent'in mucizevi kaçışını gösteriyor.
Y vamos a comer un montón de costillas aquí arriba, así que necesitaremos una especie de trampilla de escape para de costillas, por si aparece mi madre.
Ayrıca, yukarıda bir sürü kaburga yiyeceğiz. Annem çıkagelir diye de kaburgalar için bir nevi imdat çıkışı lazım.
Si hackeamos los satélites de la NSA, podemos conseguir video del escape de la Nevera. Ver quién estaba ahí, ver a dónde fueron.
Eğer NSA uydularını hacklersek Dondurucu firarından görüntüler alabiliriz kim oradaymış, nereye gitmişler görebiliriz.
Hasta ahora había encontrado dos posibles rutas de escape, y había dejado migas de pan para marcar mi camino a la libertad.
Şimdiye kadar en az iki olası kaçış yolu bulup özgürlüme giden yolu işaretlemek için ekmek kırıntılarını bırakmıştım.
Mycroft es el jefe nominal de una de las caridades de mi padre y pensamos que él puede haber movido fondos fuera de sus cuentas para financiar su escape.
Mycroft babamın vakıf işlerinden birinin sözde başındaydı ve sanıyorum ki kaçışını hazırlamak için oradan biraz para almış.
Te voy a dar el mismo plan de escape que le iba a dar a Rebecca.
Sana Rebecca'ya vereceğim çıkış planının, aynısını vereceğim.
Parece que nuestra ruta de escape está a punto de desaparecer.
Son kaçış rotamız da yok olmak üzere.
Ahora mismo su conductora de escape.
- Şu anda, kaçış şoförünüzüm.
Caso número 2498, escape de la correcional federal de Ohio, prisionero :
Dava numarası 2498. Ohio Federal Hapishanesi'nden kaçış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]