Translate.vc / español → turco / Evelyn
Evelyn traducir turco
1,719 traducción paralela
Evelyn, la madre de Joel- ¿ Qué pasó?
- Evelyn. Joel'in annesi.
Evelyn fue con él.
Evelyn, Joel'la gitti.
Quizá fue idea de Evelyn al ver que no progresaba en su carrera.
- Evelyn bağlamış olabilir. İşinde gelecek görmemiştir.
¿ Evelyn Martin?
Evelyn Martin mi?
Creo que mataron a David por la información que Evelyn le dio.
David'in, Evelyn'nin kendisine verdiği bilgiler yüzünden öldürüldüğünü düşünüyorum.
A las 9 : 00 AM. debe estar en la oficina de prensa y el Presidente la quiere en su informe matinal. Evelyn...
9'da basın ofisiyle görüşmeniz var... ve Başkan, sabah yapacağı açıklamaya katılmanızı istiyor.
Evelyn.
Evelyn.
Estuviste enviándole e-mails a mi hermano.
Ağabeyime e-postalar gönderiyordun Evelyn.
David borró el contenido de los mensajes pero sé, Evelyn sé que estabas en contacto con él así que por favor, no me vuelvas a mentir.
David, mesajların içeriğini silmiş. Ama biliyorum Evelyn,... onunla bağlantıda olduğunu biliyorum. Bu yüzden lütfen bana yalan söyleme.
Tendrás que confiar en mí, Evelyn.
Bana güvenmelisin Evelyn.
Estoy aquí con Evelyn Martin, la asistente personal de la Sra. Logan.
Yanımda Bayan Logan'ın özel yardımcısı Evelyn Martin bulunuyor.
¿ Qué tiene que ver Evelyn Martin con todo esto?
Evelyn Martin'in konuyla ilgisi nedir?
La matarán a menos que Evelyn entregue la evidencia.
Evelyn, kanıtları onlara teslim etmezse onu öldürecekler.
Evelyn, escucha.
Evelyn, dinle.
Wayne me acaba de decir que Evelyn Martin la asistente de la Primera Dama, tiene evidencia que probaría quien está realmente detrás del asesinato de David Palmer.
Wayne, az önce First Lady'nin... kıdemli yardımcısı Evelyn Martin'in elinde, David Palmer suikastinin arkasında... gerçekte kim olduğuna dair kanıt bulunduğunu söyledi.
Evelyn Martin dejará la residencia presidencial en un par de minutos. Hora de ponerse en marcha.
Evelyn Martin, başkanlık sığınağını birkaç dakika içinde terkedecek.
Evelyn, escucha. Sé que tenemos un trato. Y haré todo lo que sea posible para regresarte a tu hija.
Evelyn dinle, bir anlaşma yaptığımızı biliyorum... ve kızını geri almak için elimden geleni yapacağım.
Evelyn no has hecho nada malo.
Evelyn, sen yanlış bir şey yapmadın.
Evelyn, si me está mintiendo es su hija la que sufrirá.
Evelyn, bana yalan söylüyorsan cezasının çeken kızın olur.
Evelyn mi nombre es Jack Bauer.
Evelyn,... adım Jack Bauer.
Iré con Evelyn en su auto a hacer el cambio.
Değiş-tokuş için Evelyn'nin arabasıyla gideceğim.
Evelyn, ¿ quiere ver a su pequeña hija otra vez?
Evelyn, küçük kızını yeniden görmek istiyor musun?
Evelyn llegó a su posición.
Evelyn yerini aldı.
¿ Sí? Evelyn, abra todas las puertas y aléjese del auto.
- Evelyn, arabanın tüm kapılarını... ve bagaj kapağını aç.
Déme la evidencia, Evelyn.
Bana kanıtı ver Evelyn.
Henderson escapó en el auto de Evelyn.
Henderson, Evelyn'nin arabasıyla kaçtı.
Evelyn fue alcanzada.
- Evelyn vurulmuş.
Evelyn, ya tiene a su hija.
Evelyn, kızını geri aldın.
Evelyn, ¿ es el Vicepresidente?
Evelyn, başkan yardımcısı mı?
Lo sé, cariño, pero Evelyn ofreció una persuasiva cantidad de dinero.
Biliyorum tatlım, ama Evelyn ikna edici miktarda para önerdi.
Dijiste que Evelyn podría estar en peligro. ¿ Qué clase de peligro? - No puedo forzar esta maldita cosa.
- Bu lanet şeyi kıramam açmam gerekiyor.
Evelyn es una amiga.
- Evelyn!
¿ Evelyn? Soy Sarah Blake.
Ben Sarah Blake, sen iyi misin?
Mentí a la policía y les dije que fui a ver a Evelyn sola y la encontré así.
Az önce polislere yalan söyleyip Evelynlere tek başıma gidip onu öyle bulduğumu anlattım.
Sarah, piénsalo. Evelyn, los Telesca...
Sarah bir düşün Evelyn, Telescalar ikisi de resmin sahibiydi.
Evelyn,... te prometo que vamos a traer de vuelta a tu hija.
Evelyn. Kızını geri getireceğimize söz veriyorum.
- Dame las pruebas, Evelyn.
Bana kanıtı ver Evelyn.
¡ Henderson escapa en el coche de Evelyn!
Henderson, Evelyn'in arabasıyla kaçtı!
Evelyn ha sido alcanzada.
Evelyn vurulmuş.
Evelyn, ya tienes a tu hija de vuelta, ahora dime lo que necesito saber.
Evelyn, kızını geri aldın... şimdi bana istediklerimi anlat.
Está bien Evelyn, necesito que permanezcas centrada.
Pekala Evelyn, dikkatini toplamanı istiyorum.
Evelyn no ha implicado a Gardner.
Evelyn, Gardner'ın ismini vermedi.
¿ Evelyn?
Evelyn?
¿ Estás bien?
Evelyn... sen iyi misin?
Evelyn, tengo el registro de tu correspondencia.
Evelyn, yazışma kayıtlarınız elimde.
Hola. ¿ Por qué tardó tanto en atender, Evelyn?
Neden bu kadar geç açtın Evelyn?
De acuerdo, Evelyn, déme la evidencia.
Pekala Evelyn, bana kanıtı ver.
Hola, ¿ hay alguien en casa?
- Evelyn tehlikede olabilir dedin ne çeşit bir tehlikede?
Ni en sueños voy a hacerlo.
Evelyn arkadaşımdır.
- ¿ Evelyn?
- Evelyn!
¿ Evelyn?
Evelyn!