Translate.vc / español → turco / Evo
Evo traducir turco
185 traducción paralela
Siempre lo ¡ evo aquí.
Onu her zaman burada sakladım.
La ¡ evo al hospital, está muy enferma.
Bu kadını hastaneye götürüyorum, kendisi çok hasta.
Questa è Roccaforte costruita nel medio evo sulle rovine di una fortezza d'epoca romana è dove ebbe luogo la famosa anzi l'infame esecuzione della terza moglie del duca e il di lui figlio
Orta Çağ'da inşaa edilen bu Romen Kalesinin ünlü veya angarya bütün işleri Üçüncü Dük'ün karısı ve oğlu tarafından yürütülürdü.
2 EVO d. 8 G. 1 TU.
2 BB, 8 G, 1 KU.
Anotaba el número de veces que vomitaba, este TU... en este caso dos veces, o que EVO.
Kaç kere KU'tuğunu yazmış. Yani kustuğunu. Bu durumda iki kez oluyor.
- ¿ EVO?
Bir de BB var. - BB mi?
Evo Gutter, un autobús le ha rozado y ha caído.
Evo Gutter, otobüsün yan tarafına çarptı.
Eso podría significar que nuestra evo - lución no es ningún accidente biológico.
Bu, bizim evrimimizin biyolojik bir kaza olmadığı anlamına gelebilir.
Cuando tengas un momento, revisa el Evo y el Spyder... para ver si todo va bien.
İşin bitince, Evo ile Spyder'a bir bakıver.
¿ De dónde sacaste el Evo?
Evo'yu nereden buldun?
En cabeza está el Evo de Sudo, seguido del FC de Ryosuke el último es el AE86
Koichi EVO3 ile önde. Takahashi ikinci. AE86 arkada.
Ryosuke y Takumi entran en la curva a mucha velocidad el corredor profesional sigue en cabeza pero los otros también son rápidos
Fujiwara ve Takahashi inanılmaz hızlılar. EVO'nun kuyruğuna takıldılar.
La velocidad es muy alta los tres han salido de la curva a mas de 100 km / h el 86 esta buscando ahora una oportunidad no se si podrá hacerle frente al Evo en la siguiente curva
Tanrım, çok hızlılar. 100'le viraja girdiler. 86'lı şansını deniyor.
Han adelantado al Evo
Başlıyor!
El FC y el AE86 han entrado en la canaleta a la vez y han adelantado al Evo
FC, 86'ya yapıştı o da EVO'yu geçiyor.
Os lo explicare chicas los corredores profesionales siempre buscan la perfección y así no dejan nada a la intuición
Bunu bekliyordum, kızlar. EVO sürücüsü yarış pistlerine alışık. Pist alışkanlıkları onun sonu olacak.
¿ Y que hay del Evo?
Dikiz aynasına bak.
El 86 y el FC han adelantado al Evo súbitamente pero el Evo no baja el ritmo los métodos de cada uno son diferentes el FC y el 86 están cogiendo las curvas muy cerradas va a ser difícil para el Evo alcanzarlos
İkisi arasında geçecekmiş gibi görünüyor. Ama EVO pes etmiyor. Şu anda farklı teknikleri... fark edile biliniyor.
El Evo ha chocado el 86 y el FC acaban de evitar el impacto
EVO kaza yaptı! 86'lı ve FC devam ediyorlar.
El tuyo es el Evo rojo.
Kırmızı Evo senin.
Simplemente no creo qÏ... e podria tomar ese campo de nÏ... evo'Jack.
O sahaya bir daha çıkabileceğimi sanmıyorum, Jack.
Està fÏ... ncionando de nÏ... evo.
Yeniden raylarda.
Este es Ï... n juego completamente nÏ... evo'Doc.
Bu yepyeni bir oyun, doktor.
Î — Ã ganlo de nÏ... evo.
Yine yapın.
Evo Morales ofrecía una nueva democracia y un nuevo comienzo.
Evo Morales yeni bir demokrasi ve yeni bir başlangıç teklif etti.
Kyle, ¿ vamos a ser como Adán y "Evo"? [ Original : "Eve Steve" ]
Kyle, artık ödeştik diyelim mi?
a jugar al Pro Evo?
Bu akşam bize gelicek misin, PES oynamaya?
Bueno, yo ya evo tres o cuatro visitas, ¡ pero Fé ix!
- 3 ya da 4 kez geldim. Ama Felix...
Es lo que evo esperando todo este tiempo.
Ben de bu anı bekliyordum.
Por supuesto, cuando se compra un coche se busca algo más que un viaje de ida, y el evo lo da.
Tabii ki, bir araba aldığınızda, biletli bir seyahatten daha fazlasını istersiniz ve Evo bunu size veriyor.
El evo contiene 291 caballos en sólo 4 cilindros y 2 litros.
Evo sadece 4 silindir ve 2 litrede 291 beygir gücünü barındırıyor.
Voy a competir con este Evo contra estos esquiadores disfrazados como lacasitos andantes.
Çelik çomak oyunu kılığına girmiş bu kayakçılara karşı bu Evo ile yarışacağım.
Yo, entre tanto, tomaré la carretera tortuosa de 11 km hasta la meta que será un test inigualable para la capacidad del Evo en asfalto, gravilla y nieve.
Bu arada ben de, asfalt, çakıl ve karlı zeminde Evo'nun yeteneğini sınayarak dolambaçlı 11 km'lik yolda finişe ulaşacağım.
Mi destino depende de la capacidad del Evo para adaptarse a superficies de carretera cambiantes.
Kaderim, yol zeminlerini değiştirmeye adapte olacak olan Evo'nun yeteneğine bağlı.
Pero esto es una carrera. ¡ Gracias, compañero! Ahora la superficie de la carretera estaba muy suelta, pero en el modo gravilla, el Evo sacó sus garras y se ancló al suelo.
Ama bu bir yarış. Teşekkürler dostum! Yol şimdi gevşek bir zemin haline geldi ama asfalt modda, Evo pençelerini zemine çıkarıp tutundu.
Un minuto más tarde, por fin perdí al enano cabreado en el camión gigante, y con el tiempo empeorando rápidamente, el Evo estaba a punto de afrontar su último test... 2 metros y medio de nieve.
Bir dakika sonra, büyük kamyondaki küçük adama sinirim kayboldu. Havanın hızla kararmasıyla birlikte Evo en büyük testiyle yüz yüze gelmek üzereydi. 2 metre derinlikteki kar.
Incluso cuando casi se atasca nunca se rinde, manda la potencia donde es necesaria.
Evo saplandığı zaman bile pes etmiyor ihtiyacınız olduğu yere o gücü gönderiyor.
Para todos los dueños de Subaru que piensan que el Evo es una reina del asfalto, replantéenselo. Esto es auténtico.
Evo'nun sadece asfalt kraliçesi olduğunu sanan Subaru sahipleri bir daha düşünün.
El Evo era bueno, pero no tan bueno. ¡ Hijo de puta!
Evo iyiydi ama o kadar iyi değildi. Şerefsiz!
Antes, tuvimos el Evo, y Stig tuvo la oportunidad de dar unas vueltas al circuito.
Daha önce, Evo'muz vardı ve Stig'in de bunu pistte test etme şansı oldu.
Hagamos el cambio.
Haydi değiştirelim. Evo, şansölyeyi al! Tamam.
Sí, yo soy Desa-Evo.
Ben de ev-gel'deyim.
Pero yo / / evo tres dias y francamente, estoy aburrido.
Ama ben bunu üç günü aşkın süredir yapıyorum ve doğrusu sıkıldım.
El piloto de Kendall, Danny Krueger, avanza con rapidez y ahora busca al Mercedes de Evo Sport.
Kendall'ın pilotu, Danny Krueger alanda gerçekten iyi hareket ediyor. ve şimdi o bir Evo Sportun arkasında, Mercedes
Evo...
Evo...
Evo!
Evo!
- Sede de Primatech, los líderes mundiales de la evo investigación.
Evo araştırmalarının küresel lideri Primatech'in merkez binasın...
- El sueño de la paz entre los humanos y evos . ha hecho añicos en segundos - pruebas Massive... [zumbido tono agudo]
İnsanlarla Evo'lar arasında barış hayali saniyeler içinde yerle bir oldu.
El Evo ha chocado.
EVO!
Prefiero estar en este Evo que en un Jeep a través de esta nieve.
Şu an bu karda giden bir cipte olmaktansa bu Evo'da olmayı yeğlerim.
- Evo.
- Evo.