Translate.vc / español → turco / Excélsior
Excélsior traducir turco
174 traducción paralela
Me alojo en el hotel Excélsior, suite 68. ¿ Qué hora es?
Otel Excelsior, 68 no.lu süitteyim. Saat kaç?
Está por la vieja mina Excélsior.
Eski madenin oraya düştü.
Están en la vieja mina Excélsior.
Eski madendeler.
- ¿ Me han reservado un palco desde el Hotel Excelsior?
"Excelsior Oteli benim için loca rezervasyonu yaptırmıştı."
Hotel Excelsior, tienes reservada la habitación 111.
Excelsior Oteli, 111 nolu oda, size ayrıldı.
Hugo Balling Hotel Excelsior 112
Hugo Balling Excelsior Oteli 112 numara.
Hugo Balling Excelsior Hotel 112.
Hugo Balling Excelsior Oteli 112 numara.
- ¿ Donde se hospeda? - En el Excelsior.
- Nerede kalıyorsunuz?
No, eso fue en Roma, la semana pasada.
- Excelsior'da. Hayır, o geçen hafta Roma'daydı.
Pero su predecesor que en paz descanse informó que creía haberle visto en el hotel Excelsior.
Ama öncülün... öyle... Son mesajında demiş ki "Excelsior'da kalıyor."
Estoy complacido de presentarle a Torello, el productor del Excelsior.
Size büyük bir mutluluk ve zevkle Excelsior'un yapımcısı Torello'yu sunarım.
- Estoy en el Excelsior
- Excelsior'da kalıyorum.
- Estoy en el Excelsior
- Excelsior'dayım.
Y esta tarde, iré al Excelsior a ver a Max Black
Bende öğleden sonra Excelsior'a gidip Max Black'le görüşürüm.
- En el hotel Excelsior.
( Excelsior Oteli. )
Me llaman del Excelsior avisando de que nos honra con una visita.
Buraya gelip bizi onurlandıracağınız telefonla bildirilmişti zaten
Dos mexicanos fueron al Excelsior.
Excelsior'da 2 Meksikalı yenildi.
Acabamos de verlo en el Excelsior.
Biraz evvel Excelsior'da görmüştük.
- En el Excelsior.
- Excelsior'da.
Grand Hotel Excelsior, 5 kilómetros.
Grand Hotel Elcersior mu? 5 kilometre.
¡ Es el Hotel Excelsior de Roma!
Excelsior Oteli, Roma!
El Excelsior, no está muy lejos de aquí.
Excelsior buraya bayağı yakındır.
Fui al club Excelsior, que es por donde suele andar.
Herifin takıldığı şu Excelsior sağlık kulübüne gittim.
Tienes reserva para el día 13 en el Hotel Terminus de Lausana, el 14 en el Mondial de Ginebra, y el 15 en el Excelsior de Zurich. Hasta pronto.
13'ünde Lozan'da, Terminus Otel 14'ünde Cenevre'de Mondial 15'inde Zürich'de Excelsior Otel'e rezervasyon yapıldı.
La nave Excelsior. Lista para viajes de prueba.
Görkemli, deneme uçuşlarına hazır.
Lo necesitan en el Excelsior.
Görkemli, bilgilerinizden faydalanabilir.
Excelsior se prepara con órdenes de perseguirnos.
Komutanım, Görkemli takip emri aldı ve peşimizde.
Excelsior se acerca a 4000 metros.
Görkemli 4000 metrede ve yaklaşıyor.
Sabotaje del U.S.S. Excelsior.
U.S.S. Excelsior'u kundaklama.
- Cuento con "Excelsior".
- "Excelsior" olmasını diliyorum.
Sí, por eso te contesté al Excelsior de Roma.
- Mektup yazmıştım.
¡ Ah! Al Excelsior...
Excelsior resepsiyonundaydı.
¡ En el Excelsior, donde las enviaste..
Hotel Excelsior'dan aradın.
Mis cartas nunca llegaron a Ciro. Todavía están en el Excelsior.
Mektuplar Ciro'ya hiç ulaşmadı, halen Excelsior'dalar.
Realmente estaban en el Hotel Excelsior.
Hotel Excelsior'daydım!
Dejó el Hotel Excelsior en Genoa a las 07 : 40 horas esta mañana en una Ferrari blanca.
Sabah 07 : 40 itibariyle Cenova'daki Excelsior Oteli'nden beyaz bir Ferrari ile çıktı.
- ¡ Ah, bienvenida al ExcéIsior!
Excelsior'a hoşgeldiniz!
- Yo me especialicé en impulso.
- Eski Excelsior sınıfı warp sahasında. uzmanlık yapmıştım.
El compilarizador de matriz zeta hace que la recristalización sea diez veces más rápida que antes.
The theta-matrix kompozitörü Eski Excelsior sınıfı gemilerden on kat daha verimli kristale yeni form verebiliyor.
No, estoy en el Hotel Excelsior.
Hayır, Hotel Excelsior'da kalıyorum.
Señor Johnny, ¿ el apodo se lo han dado en América, no?
Mr Johnny.. amerikalılar Bu ismi size verdi, değil mi? Maria nin fikriydi, Hotel Excelsior daydık, iğneyi tutturdu ve bana "Johnny" dedi. Hayır.
Bitácora del capitán del U.S.S. Excelsior.
Kaptanın seyir defteri, USS Görkemli.
Transmita al Alto Mando Klingon. "Aquí el Excelsior... astronave de la federación."
Klingon Başkomutanlığına gönder. " Bir Federasyon gemisi olan Görkemli konuşuyor.
Contacta al Excelsior.
Görkemli'yle bağlantı kurun.
Bien, aquí el problema es que la vista está ensombrecida... por lo que supongo que es material de empaque, virutas.
Hayır, Tamam, sorun burada, görünümü, gizlenmiş olmasıdır. Ambalaj malzemesi sanıyorum, köpük, belki excelsior.
El Excelsior y el Noble llevan 72 horas rastreando su rumbo. Y ni rastro.
Ekselsior ve Nobel son 72 saattir izini sürüyorlar ama bir şey bulamadılar.
- ¡ Excelsior!
- İyi iş!
Menuda potencia de fuego.
Excelsior sınıfı gemi için çok fazla güçlüler.
Mi primera asignación en espacio profundo abordo de la Excelsior.
İlk derin uzay görevim, Excelsior'da.
No veo ninguna conexión entre esta nebulosa y la que... el Excelsior vio hace 80.
Bu nebula ile Excelsior'un 80 yıl... önce gördüğü arasında ilişki bulamadım.
Tal vez la similitud entre las dos nebulosas... simplemente activaron la memoria de Tuvok sobre el Excelsior.
Tuvok'ın Excelsior'daki anılarını tetiklemiştir.