English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Farber

Farber traducir turco

130 traducción paralela
Emerlan, Gross, Farver y McGuire.
İmmelman, Gross, Farber'n McGuire.
Chris Farber, mi socio.
Bu, ortağım Chris Farber.
Soy Alan Farber, de Sloves y Warner.
- Ben Sloves ve Warner'dan Alan Farber.
Se llamaba Sam Farber, y no Trevor McPhee.
Gerçek adı Sam Farber'dı, Trevor McPhee değil.
¿ Eres la chica de Sam Farber?
Sam Farber'ın kız arkadaşısın, değil mi?
Está en el Transiberiano. Sam Farber ha reservado billete a Pekín.
Farber Moskova'dan 23 : 10'da kalkıp Pekin'e gidecek trende yer ayırttı.
Un tipo llamado McPhee o Farber... está en este hotel.
Bu otelde bu isimde biri kalıyor mu?
- ¿ El Sr. Farber?
- Farber-san?
- Sí, Farber san.
- Evet. Farber-san.
Mientras todo esto tenía lugar, Claire Tourneur seguía por el mundo a un hombre llamado Sam Farber.
Tüm bunlar olurken Claire Tourneur Sam Farber adlı adamın peşine düşmüştü.
Mi verdadero nombre es Samuel Farber.
Gerçek adım Samuel Farber.
Soy hijo del Dr Henry Farber
Doktor Henry Farber'ın oğluyum.
Su verdadero nombre es Farber.
Gerçek adı Farber.
Sam Farber, probablemente.
Sam Farber, muhtemelen.
- Sam Farber.
- Sam Farber!
Pero estaba fuera de sí cuando intentó cobrar la recompensa... En busca de Sam Farber.
Sam Farber'ı arayan herkesten fersah fersah öndeydi.
¿ Dónde está ahora Sam Farber?
Sam Farber şimdi nerede?
Estarán de acuerdo con el Dr. Farber.
Doktorla iyi anlaşacaksınız.
Es un tipo un poco extraño, como la mayor parte de la gente de aquí.
Adı Farber. Biraz tuhaf biri. Ama burada kim tuhaf değil ki?
Farber!
Farber!
- Farber, no le hagas esto!
Farber, onu böyle zorlama!
Imagen recuperada, doctor Farber.
Birincil görüntü tümüyle aktarıldı, Doktor Farber.
Dr. Farber, gran pobreza de imágenes.
Doktor Farber. Bellek geri dönüş oranı çok düşük.
Escribí sobre la familia Farber y sobre su fiero egoísmo.
Farber ailesini, bu ailenin bencilliğini ve kibrini yazdım.
Pero así era la familia Farber, sus experimentos eran más importantes que el mismísimo fin de los tiempos.
Ama Farber ailesinin tutkuları o kadar büyüktü ki onlar için bu deney zamanın sona ermesinden çok daha önemliydi.
Está llegando, Dr. Farber.
Ses de hazır, Doktor Farber.
Señora Farber, acabo de ser testigo de un milagro, y Ud. también
Bayan Farber ben bir mucizeye tanık oldum. Siz de oldunuz.
Así que toqué, y mientras veía a los Mbantua refugiarse de las radiaciones en las cavernas del laboratorio del Dr. Farber noté que la música era una oración para el herido planeta Tierra.
Piyanoyu çalarken radyasyondan kaçıp Doktor Farber'in mağaralarına sığınmaya gelen Mbantua halkına bakarken aslında dua ettiğimizi fark ettim. Yaralı bir gezegen için, Dünya için dua ediyorduk.
-! No, Farber!
- Hayır, Farber, gücü yok.
Farber piensa sólo en los resultados.
Yaşlı Farber sadece kendi çalışmasıyla ilgilenir.
Pero nadie sabía que el Dr. Farber perseguía una nueva búsqueda que nos habría hecho realizar otro viaje, a lo largo de un trayecto peligroso, hasta el jardín de los sueños.
Bu arada Doktor Farber'ın yeni bir araştırmaya başladığını hiçbirimiz bilmiyorduk. Bu araştırma hepimizi yeni bir yolculuğa çıkarttı. Bu yolculukta tehlikeli patikaları aşıp düşlerin bahçesine ulaştık.
- No, ha decidido nuestra gente.
- Hayır, halkımızın kararıydı, Doktor Farber.
Al principio sólo el Dr. Farber veía a dónde llevaba el experimento.
Başlangıçta deneylerin taşıdığı potansiyeli sadece Doktor Farber kavramıştı.
Claire no podía negar a Henry Farber la oportunidad de que grabara sus sueños.
Claire, Henry Farber'ın rüyalarını kaydetme ısrarına karşı koyabilecek bir konumda değildi.
Sólo supe que dos hombres fueron a coger a Farber en helicóptero para llevarlo a los EEUU.
Bildiğim tek şey, helikopterle gelen iki adamın Doktor Farber'ı ABD'ye geri götürdüğü.
¿ Dónde está su hijo, Dr. Farber?
Oğlunuz nerede, Doktor Farber?
Sólo después me dí cuenta de que Sam Farber se había quedado en el interior del laboratorio cuando Claire y yo estábamos sobre el puente roto, en la otra parte.
Claire ve ben kampın diğer tarafındaki kırık köprüde dururken tam da aynı anda Sam Farber terk edilmiş laboratuardaymış. Bunu daha sonra fark ettim.
El Dr. Farber se llevó con él el secreto de la máquina de los sueños.
Doktor Farber ölmüştü. İcat ettiği rüya makinesinin sırrı da onunla birlikte ölmüştü.
- Farber, Rosa.
- Farber, Rosa.
- Farber, Andrzej.
- Farber, Andrzej.
Dr. Farber, Jason Greenspan se atraganta.
Doktor Farber, Jason Greenspan kıkırdamaya başladı.
Dr. Farber, Boby Rush está aqui para su ajuste.
Dr. Farber, Bobby Rush randevusu için bekliyor.
Hola, Dr. Farber.
Selam, Dr. Farber.
Dr. Farber, tenemos una emergencia.
Dr. Farber, acil bir durum var.
Pero la verdad es que a pesar de todo yo todavía quiero ser la señora del Dr. Barry Farber Medico Dentista.
Ama işin aslı, günün sonunda, ben yine Bayan Dr. Barry Farber olmak istiyorum. D.B.F.
Soy la Sra. Dr. Barry Hunter-Farber.
Ben Bayan Doktor Barry Hunter - Farber.
Sr. Farber.
Bay Farber.
Continúe, Sr. Farber.
Devam edin, Bay Farber.
¿ Me disculpa de nuevo, Sr. Farber?
Bir kez daha izin verin Bay Farber.
Ronald Farber dice que su pene es 11 pulgadas de largo.
Ronald Farber kendisininkinin 28 santim olduğunu söylüyor.
Disculpe.
McPhee-san ya da Farber-san...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]