Translate.vc / español → turco / Fay
Fay traducir turco
910 traducción paralela
La pequeña Fay.
Sadece küçük Fay.
Utilicé mis encantos y él cayó rendido a mis pies.
Fay onu işe zorluyor, o da işi yürütüyor.
Informen a T. Connors que Fay Wilson está grave.
Lütfen Thomas Connors'a bildirin, Fay Wilson'ın durumu kritik, hayatta kalması umudu yok.
Estuvo aquí hace poco y no le pasaba nada.
Fay daha yeni burada idi. Hiçbir şeyi yoktu.
Fay.
Fay.
Fay, cariño.
Fay, tatlım.
Soy yo, Tom.
Fay, benim, Tom.
Fay, cariño, ¿ cómo te ocurrió?
Fay, tatlım, bu nasıl oldu?
¿ Cuándo te trajeron?
Ne... ne demek istiyorsun, Fay?
¿ Qué fue lo que pasó, Fay?
Neler oldu?
Descansa ahora, cariño.
Sakin ol, şimdi, olur mu, Fay?
Está bien, Fay.
Pekala, Fay.
Descansa ahora, Fay.
Sakin ol, şimdi, olur mu, Fay?
Hola, Fay.
Merhaba, Fay.
Es inútil, Fay.
Oh, Fay, bir yararı yok.
Calma, Fay, mírame.
Rahat ol, Fay, buraya bak.
Fay...
Fay...
Fay, cariño, ¿ por qué quieres hacer una cosa así?
Fay, tatlım, böyle bir şeyi kendine reva görmeyi niçin istersin?
Fay, estabas bien hasta que me conociste.
Fay, benimle tanışmış olman yeter.
Fay, cariño...
Fay, tatlım...
Y recuerda que te he querido más que...
Ve unutma, Fay, sana olan sevgim öyle...
- TENOR VIVIEN FAY Y SU BALLET
- TENOR VlVlEN FAY VE BALESI
Debemos ir a ver a Fay Templeton antes de que actúe.
Hadi, gitmemiz gerekiyor. Başkası kapmadan Fay Templeton ile görüşeceğiz.
- Fay Templeton no está mal.
- Fay Templeton, fena değil.
- Y él influye sobre Fay Templeton.
- Bayan Templeton üzerinde epey etkisi var.
- Tú te ocupas de él, y yo de Fay.
- Sen Erlanger'e yanaş, ben de Templeton'a.
Le diré qué haré : me ocuparé de que Fay reciba sus flores.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim, Bayan Templeton'a çiçeklerini vereceğim.
Recuerde, Fay, que es muy difícil conseguirle un vehículo.
Şunu unutma ki Fay, senin için iyi gösteriler bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz.
- Fay, le presento al Sr. Harris.
- Fay, seni Bay Harris ile tanıştırayım.
Y él es el Sr. George M. Cohan.
Fay, bu da Bay Cohan. George M. Cohan.
¿ Entiende de qué hablo, Fay?
Demek istediğimi anladın mı Fay?
- Fay, yo quería...
- Fay, isterim ki...
- ¿ Lo pensó detenidamente?
- İyice düşündün mü Fay?
Sí, es sólo eso, Fay.
Evet, aynen öyle Fay.
No apresure su decisión.
Fay, bu kadar acele karar verme.
¿ Qué pasó con Fay Templeton?
Fay Templeton işi nasıl gitti?
¿ Dudas respecto de tener a Fay Templeton en tu obra?
Fay Templeton'ı gösterine alma konusunda tereddütlerin mi var?
¿ Por qué te preocupa tanto Fay Templeton?
Fay Templeton hususunda neden bu kadar endişelisin?
Esta noche le di tu canción a Fay Templeton.
Senin şarkını bu gece Fay Templeton'a verdim.
- Le di tu canción a Fay Templeton.
- Şarkını Fay Templeton'a verdim.
Fay tiene la canción pero yo al autor.
Şarkı Fay'in olabilir, ama yazarı da benim.
¿ Y Wally Fay?
Wally Fay. Onun yapmadığına nereden emin olabilirsiniz.
No tenía motivos.
Fay'in bir nedeni yoktu. Onun vardı.
Era socio de Wally.
Evet. Wally Fay'le ortaktılar.
Habla Wallace Fay, de Fay Propiedades.
Nasılsınız? Ben Fay Emlakçılık'tan Wallace Fay.
Mi nombre es Fay.
Adım Fay. Hayır Fay.
Me gusta apostar.
Kumarı severim Bay Fay.
- ¿ Y tú y Wally Fay?
- Ya sen ve Wally Fay?
Contra ti y Wally Fay.
Sen ve Wally Fay.
Como Wally Fay, por ejemplo.
Wally Fay gibi.
No, Fay.
Evet.