Translate.vc / español → turco / Flap
Flap traducir turco
90 traducción paralela
Vuelvan a levantar los alerones.
İki flapı da kaldırın.
Si haces el dappa-dap-dap, dap-dap-dappio, flap-flap, flap-flap-flappio.
Ve sen bir-iki-bir, bir-iki dappio, bir-iki, bir-iki flappio.
Todo el mundo es más feliz, si bailan el tap-tapioca... si bailan el flap-flapioca...
Herkes çok mu çok mutlu, çünkü Tapioka dans ediyorlar... çünkü Flap-Flapioka dans ediyorlar...
Más por el alerón.
Biraz daha flap.
Recuerdo que me asustaba el ruido que hacía cada vez que arrancaba el coche.
Ne kadar korktuğumu hatırlıyorum- - O wsssshhhhh sesi! Flap, flap, flap- -
Es el flap de escape,
Boşaltma kapağı.
El flap de escape está reparado,
Boşaltma kapağı tamam efendim.
Alerones hasta abajo.
Tam flap. Hızım 150.
Estoy convencida de que si te casas con Flap Horton mañana cometerás un error de proporciones tan gigantescas, que arruinará tu vida y hará que tu futuro sea desgraciado.
Şundan eminim ki yarın Flap Horton'la evlenirsen o kadar devasa bir hata yapmış olacaksın ki hayatını mahvedecek ve kaderini mühürleyeceksin.
Flap es limitado.
Flap sığ bir insan.
Mamá, mañana voy a casarme con Flap Horton.
Anne, yarın Flap Horton'la evleneceğim.
Doy gracias a Dios porque Flap va a sacarme de aquí.
Flap beni buradan kurtaracağı için Tanrı'ya şükrediyorum.
Flap, me siento tan bien contigo.
Flap, ilişkimizden çok memnunum.
Espera, Flap.
Bekle Flap.
Gracias, Flap.
Sağol Flap.
Hola, Flap.
Merhaba Flap.
Flap, ¿ no esperarás que me alegre?
Flap, sevineceğimi tahmin etmedin.
Adiós, Flap.
Hoşçakal Flap.
Flap, es estupenda. ¿ Es ésa de veras?
Flap, bu harika. Gerçekten de bu mu?
- Es estupenda. ¡ Flap, es estupenda!
- Harika. Flap, bu harika!
Siempre vienes a casa tarde, Flap.
Eve hep çok geç geliyorsun Flap.
Me encanta que hayas vuelto, Flap, ¡ Me encanta!
Geri dönmene sevindim Flap, sevindim!
¿ Dónde has estado toda la noche, Flap?
Tüm gece neredeydin Flap?
Quizás hayas tenido miedo, Flap, y para salvarte, hayas dejado a un lado tu carácter y tus principios.
Belki de sadece panikledin ve kendini kurtarmaya çalışıyorsun, karakterini ve ilkelerini bir kenara attın.
Me alegra no saber si Flap ha estado con otra.
Flap'in başka biriyle olup, olmadığını bilmediğime seviniyorum.
¿ Vienes, Flap?
Geliyor musun Flap?
Me gusta este lugar, Flap.
Ben burayı seviyorum Flap.
Flap quizas bromee, pero dice que nos vamos a un colegio en Nebraska.
Şaka olabilir, Flap bir Nebraska Üniversitesine gitmekten söz ediyor.
- Flap, eres tan...
- Flap, sen...
Es propio de ti, cuando finalmente consigues alejarte de Flap, acabas con un viejo casado de Iowa.
Tam sana göre. Sonunda Flap'ten biraz uzaklaşıyorsun, ama evli, ulaşılamayacak, daha yaşlı lowa'lıyla.
Ya sabes, Flap. No puedo creer que nos estés haciendo esto.
Biliyor musun Flap, bize bunu yaptığına inanamıyorum.
Flap aceptó el puesto en Nebraska.
Flap, Nebraska, Karney'deki işi kabul etti.
Sí, pero en la única que tengo aparece Flap.
Yanımdaki tek resimde Flap de var.
Creo que Flap debería hablar con usted.
Flap sizinle konuşmalıydı.
Si ve a Flap, dígale que su mujer y su hija se fueron a dar la vacuna de la gripe, ¿ de acuerdo?
Flap'i görecek olursan karısının ve bebeğinin grip aşısı olmaya gittiğini söyle, tamam mı?
Ya te dije, Flap.
Sana söyledim Flap.
Lo hemos discutido, Flap y yo ".
Bunu konuştuk, Flap ve ben.'
¡ Pero bueno, Flap! "Validar mis sentimientos". ¡ Tu estilo!
Çok ciddiyim Flap! 'Duygularını anlıyorum.'Çok zevklisin!
- ¿ Flap?
- Flap?
Basta ya, Flap.
Kes bunu Flap.
- No me has fallado, Flap.
- Beni yüzüstü bırakmadın Flap.
Flap, ¿ traerás a los niños mañana?
Flap, yarın çocukları getirebilir misin?
El aceite del tres en rojo.
- Tam flap. Üç numaranın yağ sıcaklığı yükseldi -
No es como... un chocho húmedo... o algo así.
Biraz ıslak... a * * cık... flap!
No sé con cuál nos enfrentamos. Podría estar en el ciclo de los Bubastis -
Bubastes, Flap veya Dyonisus ile alakası var mı öğrenmeliyiz.
- ¿ Qué hay del padre de los chicos?
Babalarından ne haber? Flap mi?
- Flap no es un padre material.
Flap baba kumaşından değildir.
Alerones, alerones, alerones. 170 nudos- - la cantidad que quieras.
Flaplar, flaplar, flaplar. 170 deniz mili için istediğin kadar flap aç.
Usaremos el rongeur y haremos un V-Y.
Kemik parçalarını alıp V-Y flap yapacağız.
Señora Boulet, muchas gracias por su ayuda en lo del dedo.
Bayan Boulet parmak flap'inde yardım ettiğiniz için teşekkürler.
Alerones hasta abajo.
Tam flap.