Translate.vc / español → turco / Flo
Flo traducir turco
458 traducción paralela
Flo, ¿ cuál fue el problema?
Flo, neler oluyor burada?
- Hola, Flo.
- Merhaba, Flo.
- Hola, Flo.
- Selam, Flo.
Vamos, querida.
- Okusana, Flo.
Oui, madame, ése es el problema.
Ben de : "Çok teşekkür ederim, Flo..."
Me ha enviado orquídeas cada mañana ".
"Flo, neden bana bu kadar süt gönderdin?" Güldü ve dedi ki :
Así que no puedo esperar para saber qué me enviará.
Dedim ki, "Flo, kim o kadar süt içer?" Ne dedi, biliyor musun?
Esa noche le dije a Flo...
"Ziegfeld, Anna Held'in süt faturasından davalık."
"¿ Flo, por qué me enviaste tanta leche?"
Çok utandım.
¿ Será por los baños de leche?
Canım Flo. Marie!
De mi Flo.
Marie!
Mi Flo. ¡ Marie!
Haydi, bana yardım et.
De mi esposo, en nuestro aniversario.
Bu alışkanlık haline gelebilir. Flo, sen mükemmelsin.
Los hombres que llevan los libros nunca están contentos.
Flo! Sana güzel şeyler söylemek istediğimde niye böyle yapıyorsun?
Luego contaré los diamantes y te daré un beso por cada uno.
- Efendim? Flo, sen de benim kadar mutlu musun? Daha da mutluyum.
Pero te amo. - ¿ Flo?
Aynı anda iki gösteriyi birden yürütemezsin ki.
- ¡ No, Flo! - Sí. No digas eso otra vez.
Neden dışarıda değil de ofisimde?
Flo.
- Çok iyi. Oturmaz mısın? Sağ ol.
- ¡ Es un robo! Hola.
Hay Allah, Flo.
¿ Son diamantes o son estrellas? - ¿ Quién te las envió, caramelito? - ¿ Quién crees?
Dostunun çok ince zevkli olmalı tam Flo'nun seveceği cinsten bir mücevher.
Ella es muy bella, Flo, ¿ oui? - Sí, sí lo es, ¿ no es cierto?
Çok güzel bir kız, ya sence?
Seriamente, no deben aplaudirnos a todos nosotros porque todo lo que hemos hecho se lo debemos a Flo.
Küçük Audrey bu akşam biraz çakırkeyif. Hepimizi alkışlamanıza gerek yok çünkü yaptığımız her şeyi Flo'ya borçluyuz.
Esto es para Flo.
Bu...
- Oye, Flo.
Merhaba.
Ya sé, tienes otra canción.
Merhaba, Alice. Selam, Flo!
Te volverá loco, Flo.
Çal besteyi, Danny.
- Bueno, sí y no.
- Kızı gördüm, Flo.
Odio decirles esto porque sé cuán duro han trabajado.
- Nasıl yani Flo? Bunu söylemek istemezdim çünkü çok çalıştığınızı biliyorum...
Hola, Flo. ¿ Cómo estás?
Jerry.
- Estaba pensando en ti.
Selam Flo. Nasılsın?
Audrey, sabes que prohíbo beber en los camerinos. Flo, no te enfades conmigo.
Audrey, soyunma odalarında içmeyi yasaklamıştım.
Quiero bajarme, pero no puedo. Cárgame, Flo.
İnmek istiyorum ama inemiyorum.
Pobre Flo.
Kızlarımdan biri...
Te preocupas tanto por tus chicas, ¿ oui?
Zavallı Flo. Kızların başına hep dert açıyor, değil mi?
Bueno, Flo, felicitaciones. - ¿ Por qué?
Tebrikler Flo.
¿ Por qué no te pones el disfraz y te unes a la fiesta? - Estoy cansado. Vamos.
Flo, neden maske giyip dansın ruhuna girmiyorsun?
No pierdas el interés en todo.
- Yoruldum, Gene. Haydi, Flo. Her şeye ilgini kaybetme.
- Vamos, Flo. - Escucha.
- Hadi, Flo.
Yo le dije : "Muchas gracias, Flo..."
O akşam Flo...
Anna es preciosa.
Bak, canım Flo'dan.
- Lo soy, ¿ no? - Sí.
- Flo?
Flo, eres maravilloso. ¿ Lo sabes?
Saçmalama.
¡ Flo!
Gösteri fikri mi?
- Chicas bellas y...
- Hayır, Flo! - Evet.
Pensé que me amabas más que a nada.
Flo.
Caray, Flo.
- Son sahne kostümleri burada.
Era una insignificante corista cuando Flo me descubrió.
Flo beni keşfettiğinde küçük bir revü kızıydım.
Sr. Ziegfeld.
Buna bayılacaksın, Flo. Bay Ziegfeld.
Solo invité a las chicas a un trago.
Flo, kızma bana.
Audrey.
Kaldır beni, Flo.
¡ Flo!
Flo!