Translate.vc / español → turco / Freelance
Freelance traducir turco
100 traducción paralela
Teed era un "freelance", Lord Sinclair.
Teed serbest çalışırdı, Lord Sinclair.
20 a tiempo completo... y otros veinte freelance.
Yirmi, tam zamanlı, ve bir o kadar da serbest çalışanımız olur genellikle.
- Soy freelance.
- Serbest çalışıyorum.
¿ Hay beneficios sociales? ¿ O me estás contratando como freelance?
Sigortalı olarak mı işe alıyorsun, yoksa serbest olarak mı?
Me temo que trabajarás como freelance.
Tabii, haklısın. Ama maalesef serbest esaslara bağlı kalacağız.
¿ Ni pronósticos, ni freelance?
Hava durumu sunmadın mı?
- Está por cuenta propia
- Freelance.
Freelance. ¿ En la lista, ah?
Serbest yazar. İsmim listede değil mi?
Sin embargo, debido a problemas legales con ATT y a fragmentación del código fuente, los hackers y otros usuarios no institucionales se mostraron reacios a adoptarlo.
Yine de, ATT ile olan yasal problemler ve kaynak kodlarının eksik olmasından dolayı hackerlar ve freelance kullanıcılar benimsemekte biraz zorlandılar.
Allí en la suite, envié la bitácora al correo Freelance Co-op.
Suite geri dön, Freelance Courier Co-op için bir bilgi bırakım.
- Freelance. - Como sea.
- Her neyse.
Mucha casualidad, porque yo era freelance.
Serbest çalıştığım için buraya nadiren gelirdim ama o gün buradaydım.
Periodista freelance.
Serbest gazeteci.
Así que nos hemos hecho freelance.
Biz de işleri ayırdık.
Trabajo para una agencia internacional, soy un periodista independiente, un... un freelance.
Uluslararası bir ajans için çalışıyorum. Serbest gazeteciyim.
Bueno, más bien soy freelance.
Aslında, daha çok bağımsız çalışıyorum.
Soy un freelance.
Serbest çalışıyorum.
Un freelance.
Serbest çalışır.
Son freelance.
İkiniz de serbest çalışıyorsunuz.
"Soy Freelance pero vendo la mayoria de mi trabajo al National Enquirer"
"Serbest çalışırım, ama çoğunlukla National Enquirer'a yazarım."
¿ Crees que soy una especie de asesino de perros freelance?
Sen beni kontratlı köpek katili mafya falan mı sanıyorsun?
Es un periodista "freelance".
Serbest çalışan bir gazeteci.
- Cuando eres freelance, te vendes al mejor postor.
Serbest çalıştığında, en yüksek bedel için çalışırsın.
Conseguí un trabajo de freelance en el periódico.
Gazetede serbest fotoğrafçı oldum.
No voy a hacer trabajo freelance en una zona de guerra.
O zaman savaş bölgesinde sizin için paralı askerlik yapmıyorum.
Y ahora consigo 500 dólares al mes grabando videos como freelance.
Şimdi video çekerek ayda 500 dolar kazanıyorum.
Quiero decir el sueldo no es tan genial Los honorarios normales de los freelance
Makale başına standart ücret. Önemli değil. Önemli değil.
Freelance, trabajo por mi cuenta.
Bağımsız, kendi işimde çalışıyorum.
Soy freelance para el Águila. No.
Şüpheli önceki devir işlemi ile ortaya çıkıyor ve bir sonrası için tapuyu devralıyor, tanıdık geldi mi?
- No lo sabemos aún. Sarkisiian era freelance.
Sarkisiian serbest çalışıyordu.
Elementos de la CIA, algunos vaqueros del 6, y un tipo freelance del Servicio de Inteligencia Indio.
CIA elemanları, 6'dan bir kaç kovboy... ve Hindistan İstihbarat Bürosu'ndan paralı bir asker.
Matthew Plowden. Es un periodista freelance.
Matthew Plowden, serbest gazeteci.
-... hace "freelance" en un autolavado.
- Kim araba yıkatmayı beleşe getirir ki!
Este hombre es un psicópata freelance.
Bu adam serbest çalışan piskopat.
¿ No necesitas ningún artista freelance, verdad?
Bağımsız çalışan sanatçılara ihtiyacınız olmuyordur değil mi? Oluyor mu?
Será trabajo'freelance'.
Dışarıdan çalışma.
Analista de sistemas freelance.
Serbest sistem analisti.
El fallecido es un fotógrafo freelance que residía en Nueva York. Kitami Junichi-san de 31 años.
Kurban, New York'ta ikamet eden Kiami Junichi adlı 31 yaşındaki bağımsız bir fotoğrafçı.
Técnicamente, soy freelance, lo que es más o menos un cowboy moderno.
Teknik olarak ben, bir serbest meslek erbabıyım bu da modern zaman kovboyu sayılır
Mecánico. Freelance.
- Basit bir teknikerim ben.
Fabricante freelance de yogurt?
Serbest yoğurt üreticisi mi?
Soy freelance mayormente.
Genelde serbest çalışıyorum.
Trabaja para nosotros de freelance.
Bizim için serbest olarak çalış.
Vengo de freelance.
- Serbest çalışıyorum ben.
Estaba en el departamento legal de la NCAA, pero se fue para ser freelance.
NCAA avukat kadrosundaydı ama serbest çalışmak için oradan ayrıldı.
Yo soy freelance.
Serbest çalışıyorum.
Ya no trabajo en la revista, soy freelance.
Artık dergide çalışmıyorum, bağımsız takılıyorum.
- Soy freelance ahora.
- Artık serbest çalışıyorum.
Puedo ser freelance por mí mismo.
Serbest çalışmak istesem kendim de bulurum.
Periodista freelance, aparentemente lista.
Bağımsız gazeteci.
Soy freelance ( trabajo por libre )
Serbest çalışıyorum.