Translate.vc / español → turco / Fresh
Fresh traducir turco
206 traducción paralela
Pero ahora puede eliminarlos gracias a la acción de Fresh, un desodorante sensacional, relajante y embriagador, que mantiene las axilas frescas.
Bunun çaresi bulundu. Çünkü artık FRESH var. Harika, cezbedici deodorant.
Las chicas guapas usan Fresh.
Güzel kadınlar bu yüzden onu kullanıyorlar.
No lo olvide, para estar siempre fresca, use el aroma refrescante del desodorante Fresh.
Taze olun, taze kalın Fresh deodorantı kullanın.
We were fresh and perfect, see Made to live in unity
Capcanlı ve kusursusuz işte böyle.
Por qué no hace usted coloca un "fresh ¿ el flower" para mí en cambio?
Benim için bunun yerine neden bir "taze çiçek" ayarlamıyorsun?
DE LAS GRANJAS'LLAMA-FRESH'CERCA DE PARAGUAY y TERRY GILLIAM TERRY JONES.
BUNLAR PARAGUAY CİVARINDAKİ'TAZE LAMA'ÇİFTLİĞİNDEN ve TERRY GILLIAM TERRY JONES
¡ Vendo rosquillas de pan! ¡ Rosquillas!
Get your fresh sweet loaf!
¡ Compren mis rosquillas!
Fresh sweet loaf!
"bebiendo un zumo de mango fresco,"
# Drinking fresh mango juice
- Sí, puedo verlo ahora. - Dejame... Sabes qué?
Evet, bunu görebiliyorum. ben, biz Bayi Fresh teklif edelim.
Tocino, jamón, puré de manzana, cerezas maduras.
Fresh butter, bacon, wagons of ham, apple butter, ripe cherries.
En lugar de eso él le pegará a dos cuerpos frescos de infantería de la Unión.
Instead he'll be hitting two corps of fresh Union infantry.
Mientras Pam cruza su sala arrastrándose démosle un momento a este mensaje de alfombras.
Pekala. Pam oturma odasında göbeğinin üzerinde sürünürken... 'Carpot Fresh'in gönderdiği " mesaja kulak verelim.
Bien, como dice el Príncipe de Bel Air : "No seas tonto, quédate en la escuela".
Fresh Prince'in dediği gibi tatlım : Aptallaşma, okuldan kaçma.
Fresh.
Terbiyesiz.
¡ Vaya! Mire al pequeño Fresh, el mensajero de los dioses.
Oh, Genç Fresh, tanrılara giden habercimiz.
Vuelve aquí, joder.
Hey, hey, Fresh.
Di mi última de Willie Randolph a Fresh.
Son Willie Randolph çiftini sınıfta Fresh'e verdim, dostum.
Fresh no tiene por qué convencer de nada a nadie.
Michael herhangi biriyle herhangi bir şeyi konuşabilecek biri değil.
Oye Fresh, lo estuve adiestrando.
Hey, Fresh, onu eğitiyorum.
Sé que eres un chico, aunque eres inteligente.
Sadece bir çocuksun, Fresh, zeki olsan bile.
Lo sabes.
Nedenini biliyorsun, Fresh.
La otra cancha está abierta.
Fresh, diğer saha açık.
Tengo una misión importante para Fresh.
Fresh için çok önemli bir işim var.
Dice : " ¿ Quién es este buen negro?
Ciddiyim, ahbap, " Şu ufak değersiz zenci kim, Fresh?
Eres un niño.
Sen sadece bebek bakıcısısın, Fresh.
Chuckie ha estado hablando por toda la plaza.
Fresh, Chuckie her yerde konuşuyor.
Primero, lleven Fresh a su casa. Luego id por el río y tirad las armas.
Önce benim ufaklığı bırak ve sonra da nehre gidin ve bundan kurtulun, anladın mı beni?
"Fresh blood", ( Sangre fresca ), una película muy bonita y educativa.
"Taze Kan". Oldukça güzel ve eğitici bir yapım olduğu söylenebilir.
¿ Está bien que los gais manipulen productos frescos?
Should gays be allowed to handle fresh produce? Bana ne?
Todo bien, ¿ entiendes?
N'aber, G-Fresh? Oh, sadece çak.
- G-Fresco, te presento a Orgazmo.
- Fresh evdeki anasikicidir.
Lárguense de mi bar de sushi.
Naber, G-Fresh? Sen!
Sí, disculpen la confusión.
Bay Fresh'i rahat bırakıcağız.
G-Fresco, ¿ qué te pasó?
G-Fresh, noldu sana adamım?
Descubrí quién le pegaba a G-Fresco. Orbison.
G-Freshı vuranın kim olduğunu buldum.
¿ Dejarás que Orbison siga extorsionando a gente como G-Fresco?
Bu kasaba da bir saat daha kalmıyorum! Hey, sende G-Fresh gibi paranı gaspetmesine izinmi vereceksin?
"... pon un poco de frescor en tu vida. Deja que Mintos refresque tu vida... "
"put some fresh in your life Let Mintos freshen up your life"
"La vida es más fácil cuando estás fresco..."
"Life is just a breeze when you stay fresh and cool"
"Porque Mintos pone frescor en tu vida."
"Because Mintos puts the fresh in life"
"Robo Fresh" diseñado por robots para robots.
Robo Fresh, bir robot tarafından, bir robot için tasarlandı.
¿ - Tienen probado el Factor Rosa,?
Re-Fresh ve Pink Factor'ı denedin mi?
- Fresh Prince.
- Prensi.
- Fresh Prince of Bel-Air.
- Bel-Air Prensi.
Mi amigo Fresh.
Adamım Fresh.
Qué buen chico.
İyi çocuksun sen, Fresh. Yemeğini evde yiyorsun.
Oye.
Sana şunu söyleyeyim, Fresh.
- No soy Orgazmo.
Hey G-Fresh, Orgazmoyla tanış.
Decídete de una vez, Fresco... porque el jefe no te ofrecerá un buen trato la próxima vez.
Çabuk karar versen iyi olur, Fresh, çünkü patron gelecek sefer daha iyi bir anlaşma sunmayabilir.
- Tienen el contrato que G-Fresco firmó.
G-Fresh'e kontrot imzaladın!
Y usa "April-fresh".
Temiz. - Bahar nefesi gibi.