English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Gaddafi

Gaddafi traducir turco

58 traducción paralela
Aaron estuvo seis semanas en Trípoli, entrevistó a Gaddafi y cubrió lo del 81.
Aaron, Trablus'ta altı hafta geçirdi, Kaddafi'yle röportajlar yaptı 1981 olayını o rapor etti.
Gaddafi es una persona muy tranquila.
Kaddafi öyle öfkeli biri falan değil.
Siempre se ha considerado un país fuera de la ley, pero, por raro que sea, los que han entrevistado a Gaddafi lo ven, utilizando un término muy al gusto de este país, muy presidencial.
Hep kanunsuz bir ülke olarak kabul edilmiştir ama çok ilginçdir ki Kaddafi'yle röportaj yapan basın mensupları ülkemizde kullanılan yaygın bir tabirle... -.. onu çok "lider vasıflı" buluyorlar.
Cuando oiga Coronel Gaddafi por tercera vez...
Üçüncü haberde "Albay Gaddafi" ismini duyduğunda.
Coronel Gaddafi, muy bien.
Albay Gaddafi.
Hoy en Libia, el General Gaddafi se reunió con los líderes árabes para discutir las medidas que se tomarán contra el imperialismo americano.
Bugün Libya'da, Albay Gaddafi'nin önderliğinde, Ortadoğu'da, siyonist ve Amerika emperyalizmine karşı olan mücadeleyi uzun ölçekli değerlendirme amacıyla toplandılar.
Es un genio de la alta tecnología cuya moral hace que Muhamad Gaddafi parezca la Madre Teresa.
Gelişmiş teknolojilerde uzmandır... Ahlak anlayışı Muammer Kaddafi, görünüşü ize Azize Teresa gibidir.
Provenían de un traficante de armas que le vende a Gaddafi.
- Kaddafi'ye silah satan tüccar tarafından sağlandığını saptadı.
Transporte de armas de Oriente Medio al Mediterráneo, incluyendo a Gaddafi.
Kaddafi dahil bütün alıcı devletlere silah taşıyan Suriye bandıralı bir şilep.
Es un genio de la alta tecnología... cuya moral hace que Muhamad Gaddafi parezca la Madre Teresa.
Gelişmiş teknolojilerde uzmandır... Ahlak anlayışı Muammer Kaddafi, görünüşü ize Azize Teresa gibidir.
Y el Coronel Gaddafi.
Ve Kaddafi.
Hasta ahora tienen a Sue Pollard, Peter Stringfellow y el Coronel Kaddafi.
Şimdiye kadar Su Pollard, Peter Stringfellow, be Colonel Gaddafi'yi aldılar.
Y este es el Coronel Muammar al-Gaddafi. Vamos a golpearlo.
Ve bu da Albay Muammer Kaddafi.
"Leí tu artículo sobre Gaddafi... y creo que capturaste su narcisismo perfectamente".
"Gaddafi hakkındaki yazını okudum ve O'nun kendini severliğini muhteşem yakalamışsın." dedi.
Asiente y sonríe como el psiconanalista del Coronel Gaddafi
Tıpkı Albay Kaddafi'nin psikanalisti gibi.
Parece que Gaddafi está enojado.
Kaddafi çok öfkelenmiş gibi görünüyor..
He venido a informarle de la decisión del coronel Gaddafi.
Albay Kaddafi'nin kararını bildirmek için bulunmaktayım.
Parece que Gaddafi está enojado.
Kaddafi çok öfkelenmiş.
El Coronel Gaddafi dijo que no nos quieren en Libia.
Albay Kaddafi bizim Libya'da istenmediğimiz söyledi.
El coronel Gaddafi me ha hecho diversas promesas.
Albay Kaddafi bana bir takım sözler vermişti.
El coronel Gaddafi es un hombre de convicciones.
Albay Kaddafi fikir adamıdır.
El coronel Gaddafi me pidió que le diera esto.
Albay Kaddafi bunu sana vermemi istedi.
Según el informe que tengo aquí, Carlos se ha reunido con el coronel Gaddafi.
Carlos hakkındaki bilgilerime göre Kaddafi'yle buluşmuş.
¿ Sabes cuánto dinero a puesto Gaddafi hasta ahora?
Kaddafi'den bu zamana kadar ne kadar para çıktı biliyor musun?
Sí, si tuviera que elegir a uno, probablemente sería el Coronel Gaddafi.
Evet, gözde birini seçmem gerekseydi, Colonel Gaddafi derdim.
"He recibido el premio internacional Al-Gaddafi del coronel Gaddafi por los derechos humanos."
Albay Kaddafi tarafından, Al-Kaddafi Uluslararası İnsan Hakları Ödülüne layık görüldüm.
Jeff, Jeff, ese traje de Gaddafi es perfecto para ti, porque tienes lo que yo llamaría una cara de Libia.
Jeff, üstündeki Kaddafi kıyafeti sana çok yakışmış. Çünkü benim öyle tabir edeceğim tarz bir suratın var.
- Pero al final saqué la foto de Gaddafi.
- Ama sonunda Kaddafi'nin fotoğrafını çektim.
- Aquí el Gaddafi sigue llamando a casa.
- Şu bizim Kaddafi evini arayıp duruyor.
- No me digas Gaddafi, por favor.
- Bana Kaddafi deme.
- Eh, Gaddafi.
- Kaddafi?
- No me digas Gaddafi, por favor.
- Lütfen, bana Kaddafi deme.
"K-A", "Q-A", "G"...
"QAddafi," "KAddafi," "Gaddafi."
Estando en el oeste de África, milicias rivales continúan peleando en Trípoli y otras importantes ciudades libias, mientras que el nuevo gobierno no tiene éxito en sus intentos para fomentar una paz duradera después de la caída del régimen de Muammar Gaddafi.
Batı Afrika'ya bakacak olursak, rakip kuvvetler, Tripoli'de ve diğer Libya şehirlerinde çarpışmaya devam ediyor. Yeni hükümet, barışı sağlamak ve Muammer Kaddafi'nin rejimin çöküşünün etkilerini silmeye çalışıyor.
Mara se parece a Muammar Gaddafi, pero a nadie le importa.
Mara, Kaddafi'ye benziyor ama kimin umurunda?
Por cierto, he escuchado ese comentario sobre Gaddafi.
- Kaddafi yorumunuzu duydum.
Porque en el momento en que le das a la maldad un rostro un bin Laden, un Gaddafi, un Mandarín le das a la gente un objetivo.
Çünkü bir cani yarattığın an Bin Ladin, Kaddafi, Mandarin... -... insanlara bir hedef vermiş oluyorsun.
Asesor principal de defensa de Gaddafi.
Kaddafi'nin yardımcı savunma danışmanı.
¿ Gaddafi está retrasando las cosas o es su hijo?
Kaddafi mi yokuşa sürüyor yoksa oğlumu?
Gaddafi le miente a su gente, Putin roba de los fondos rusos.
Kaddafi insanlara yalan söylüyor. Putin Gürcistan ayrılıkçılarını silahlandırıyor.
Cuando apenas hace nueve horas, las fuerzas rebeldes rodearon Bab al-Azizia, el recinto de Muammar Gaddafi, que es menos palacio presidencial que fortaleza militar y un símbolo de su reino.
Yaklaşık dokuz saat önce isyancılar Muammer Kaddafi'nin saltanatının sembolü olan başkanlık sarayından daha çok bir askeri üs sayılabilecek Bab al-Azizia'ya akın ettiler.
Después de un asedio de varias horas y una larga batalla con armas y morteros, el recinto de Gaddafi cayó.
Birkaç saatlik kuşatma ve silahlı çatışma ile havan topu atışından sonra Kaddafi'nin üssü düştü.
Mientras aún quedan algunos resquicios aislados de lucha en los suburbios leales a Gaddafi, el... los disparos que escuchas son principalmente de celebración.
Etrafta hâlâ Kaddafi destekçileriyle yer yer yapılan çatışma olmasına rağmen bu duyduğunuz silah sesleri çoğunlukla kutlama için.
Shannon, a esta hora, ¿ los rebeldes saben algo acerca de dónde puede estar el Coronel Gaddafi? - Esa es su frustración.
- Shannon, şu anda isyancılar Albay Kaddafi'nin nerede olduğunu biliyor mu?
Gaddafi está acabado.
Kaddafi'nin işi bitti.
La búsqueda de Gaddafi continúa.
Kaddafi hâlâ aranıyor.
Los periodistas y dignatarios están siendo liberados del Hotel Rixos, y Mustafa Abdul Jalil está ofreciendo lo que equivale a un millón y medio de dólares y amnistía a cualquiera que encuentre a Gaddafi.
Gazeteciler ve ileri gelenler Rixos Hotel'den serbest bırakılıyor ve Mustafa Abdül Celil Kaddafi'yi bulana bir buçuk milyon dolar para ve af teklif ediyor.
- ¿ Gaddafi llamó a alguien?
- Kaddafi birisini mi aradı?
Gaddafi, drones.
Kaddafi, insansız hava araçları.
Sólo al ver el estadio The Gaddafi en Lahore hoy..
Sadece Lahore'daki Gaddafi stadyumuna bakarak söyleyebiliriz ki...
- Ahora tenemos a Gaddafi en pantalla.
Aaron arıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]