Translate.vc / español → turco / Gaius
Gaius traducir turco
1,081 traducción paralela
Pero se ha enamorado de Gaius Baltar... y quieres tener algo de simpatía hacia ella.
Ama o Gaius Baltar'a aşık oldu ve ona sempati duymak istiyorsunuz.
Teníamos algo, Gaius.
Bir şeyimiz vardı, Gaius.
- No eres tu Gaius Baltar?
- Siz Gaius Baltar değil misiniz?
Helen Gaius Mohiam de las Bene Gesserit... ha violado la orden eterna de Muad'dib... de nunca volver a pisar Arrakis.
Bene Gesserit'ten Helen Gaius Mohiam... Muad'dib's sonsuz düzenine ihanet ettin... Arrakis'e bir daha ayak basmayacaksın.
Gayo Plinio Segundo, llamado "el Viejo", es el comandante de la marina romana.
Gaius Plinius Secundus, ya da ağabey Pliny Roma Donanması'nın komutanı.
Pero es su sobrino Gayo quien brindará algún día los detalles para entender el suceso.
Ama bir gün, olayın tümünü anlamamızı sağlayacak yaşamsal ipuçlarını verecek olan kişi, yeğeni Gaius'tur.
Bien. Gayo, ¿ quieres venir?
Gaius, gelmek ister misin?
Lo sucedido es tan increíble que aún cuando Gayo, sobrino de Plinio, lo describió, nadie le creyó
Dağda olanlar o kadar acayipti ki Pliny'nin yeğeni Gaius'un daha sonra altını çizeceği üzere hiç kimse ona inanmamıştı.
¿ Te parece bien el plan para ti, Gaius?
Tanrı'nın senin için bir planı var, Gaius.
Gaius, ¿ estás al menos escuchándome?
Gaius? Beni dinliyor musun?
¿ Quieres tener hijos, Gaius?
Çocuk sahibi olmak istiyor musun, Gaius?
Quiero que tengamos un hijo, Gaius.
- Bir çocuğumuz olsun istiyorum, Gaius.
Dios cuida de ti, Gaius.
Tanrı seni gözetiyor, Gaius.
No hay ningún hombre invisible, o mujer, en el cielo que tengan un interés especial en el destino de Gaius Baltar.
Gökyüzünde, Gaius Baltar'ın kaderiyle şahsen ilgilenen gözle görülmeyen bir erkek ya da kadın yok.
- No es su decisión, Gaius. - ¿ No?
- Karar ona ait değil, Gaius.
No funciona esta vez, Gaius.
Bu sefer işe yaramıyor, Gaius.
Ahora, he aquí un momento interesante en la vida de Gaius Baltar.
Gaius Baltar'ın hayatından ilginç bir an.
Pero yo sólo estoy en tu cabeza, Gaius.
Ben sadece senin kafandayım, Gaius.
No me hagas enojar, Gaius.
Beni sinirlendirme, Gaius.
¿ Qué es lo que te lleva a blasfemar, Gaius?
Kutsal şeyleri sövmeye seni iten nedir, Gaius?
¡ Dejaré de ser el amable Sr. Gaius!
Artık "Bay Kibar Gaius" yok.
Pero no estás tan mal, ¿ verdad, Gaius?
O kadar da kötü sayılmaz, değil mi, Gaius?
Tienes razón en una cosa, Gaius.
Bir şey hakkında haklısın, Gaius.
Dr. Gaius Baltar, Departamento de Detección Cylon... ¿ con quién desea hablar?
Dr. Gaius Baltar, Cylon Tespit Bölümü sizi nereye bağlayabilirim?
- Soy el Dr. Gaius...
- Ben, Dr. Gaius...
¿ En cuántos días regresarán los cylons, Gaius?
Cylonlar kaç gün sonra geldi, Gaius?
No tiene nada que ver con el sexo, Gaius.
Ask sex demek degildir, Gaius.
Tenemos aquí al Dr. Gaius Baltar, representante del voto de Caprica.
su an yanimizda Caprica temsilcisi Dr. Gaius Baltar bulunmakta.
- Te has pasado con la bebida, ¿ verdad Gaius?
- Sahne isiklarini özledin, degil mi Gaius?
Tauro, Gaius Baltar.
Tauron, Gaius Baltar.
En este momento, Jim, cualquiera podría ganar... pero yo apuesto mi dinero por Gaius.
Bu noktada Jim, kimin kazanacagina dair herkesin tahminleri vardir.
Dr. Baltar.
Benim param Gaius'a, Dr. Baltar'a.
Ciudadanos... os presento a vuestro nuevo vicepresidente, el Dr. Gaius Baltar.
Vatandaslar sizlere yeni baskan yardimcinizi veriyorum, Dr. Gaius Baltar.
Por supuesto que si, Gaius, pero alguien tiene que hacerlo.
Tabii ki olmadin, Gaius. Ama biri öne çikmaliydi.
Ahora, Gaius, puede que tengas que rogar.
Gaius, yalvarman gerekebilir.
Bien, corta la charla, Gaius.
Tamam, tamam. Sadede gel, Gaius.
Sé un hombre, Gaius.
Erkek gibi davran, Gaius.
Estoy tan orgullosa de ti, Gaius.
Seninle gurur duyuyorum, Gaius.
Todo está bien, Gaius.
Her şey düzelecek, Gaius.
Gaius has llegado muy lejos, demasiado lejos trabajando sobre estas cosas.
Gaius, kendini bu tip şeylerle gereksiz yere yıpratıyorsun.
Por una vez, Gaius puedes dejar de manipular al mundo y dejar que el destino siga su curso.
Bir kere de, dünyayı manipüle etmeyi bırakıp her şeyi kaderin akışına bırakabilirsin, Gaius.
No dejes que tu rabia te lleve a la blasfemia, Gaius.
Öfken, Tanri'ya hakaretini yönlendirmesin Gaius.
Sólo estamos a unos minutos del comienzo del primer debate presidencial...
Baskan Laura Roslin ile rakibi Baskan Yardimcisi Gaius Baltar arasindaki...
- ¿ Estás bien? -... entre la Presidente Laura Roslin... -... y el Vicepresidente Gaius Baltar...
Ilk baskanlik tartismasinin baslamasina birkaç dakika kaldi
Aquí llega el Vicepresidente Gaius Baltar a la sala mientras... mientras esperamos por la señora Presidente.
Bayan Baskani bekliyorken... Gaius Baltar... Baskan Yardimcisi... içeriye giriyor.
Voy a barrer el suelo contigo, Gaius.
Seni yerlerde sürüyecegim Gaius.
Este es el futuro, Gaius.
Gelecek bu Gaius.
Deberías escucharlo, Gaius.
Onu dinlemelisin Gaius.
Nunca te vi así, Gaius.
Seni hiç böyle görmemiştim, Gaius.
- No.
Gaius Baltar filan değildi.
- ¿ Nosotros? Tú no estás de su lado, Gaius.
Sen onların tarafında değilsin, Gaius.