Translate.vc / español → turco / Galen
Galen traducir turco
231 traducción paralela
¡ Por Dios, Dorcas!
Dorcas Galen!
El Estado acusa a la doctora Zira y al corrupto cirujano llamado Galen de experimentar con este animal herido manipulando su cerebro y su garganta para producir un monstruo parlante.
Devlet, Dr Zira ve ahlaksız bir cerrah olan Galen'i bu yaralı hayvanın beyni ve boğazını kurcalayarak konuşan bir canavar yarattıkları için suçlamaktadır.
Señor, permítame señalar que durante el conflicto Galen, era una táctica habitual de los talarianos abandonar naves de observación, activar la autodestrucción...
Efendim, size, Galen sınır anlaşmazlığı sırasında... Talarianlıların gözlem gemilerini terk edip, onu kendini yok etmeye programlayıp, sonra da bir yardım çağrısı yollamalarının... çok kullandıkları bir taktik olduğunu...
Nació hace 14 años en la colonia federal de Galen IV.
14 yıl önce, Federasyon kolonisi Galen IV'de doğmuş.
Sí, pero en Galen IV te llamabas Jeremiah.
Pekala, Galen IV'te, Jeremiah olarak doğmuştun.
Sí, estuve al mando de las fuerzas que rechazaron a los colonos de Galen IV.
Evet, Galen IV'e izinsiz yerleşenleri püskürten gücün komutanıydım..
Hubo muy pocos supervivientes en Galen IV.
Galen IV'de neredeyse hiç kimse sağ kalmamıştı.
Les convencí de que yo era contrabandista y me llamaba Galen.
Onları kaçakçı olduğuma ikna ettim. ve sonra ismim Galen oldu.
Usted me cae bien, Galen.
Senden hoşlanıyorum, Galen.
Galen, baje al hangar de carga y compruebe los artefactos. ¡ Vamos!
Galen, aşağıya kargo bölümüne git ve şu tarihi eserleri kontrol et. Kımılda!
Galen ha dado con un perfil de Terikon positivo
Galen eserlerden biriyle pozitif bir.
Mejor aún, estoy casi preparado para deshacerme de su amigo Galen.
Ve dahası, Arkadaşın Galen den kurtulmak için neredeyse hazırım.
En cuanto Galen confirme que es auténtico, su utilidad en esta nave habrá llegado a un final repentino.
İlkinde Galen in teyitleri oldukça gerçekçi, Onu bu gemideki işlevi umulmadık bir anda son bulacak.
Galen será un tonto vocinglero, pero a veces es muy perceptivo.
Galen çok konuşan bir aptal olabilir, ama bazen iyi algılabiliyor.
Puede empezar por hacerse amigo de Galen.
Galen ile arkadaş olmaya başlayabilirsin.
- Galen tiene aliados en esta nave.
- Galen bu gemide müttefikleri var.
Cuando llegue su momento, quiero que mate a Galen.
Zamanı geldiğinde, Senden Galen i öldürmeni istiyorum.
No es un contrabandista y no se llama Galen.
Sen bir kaçakçı değilsin ve ismininde Galen olduğunu sanmıyorum.
- Vayamos por partes, Galen.
- Önce sen, Galen.
¡ Le he salvado la vida en dos ocasiones, Galen!
Senin hayatını tam olarak iki defa kurtardım, Galen!
Galen, si tanto le preocupa Riker, puede hacer el asalto y vigilarle.
Galen, eğer Riker hakkında endişeleniyorsan, Onunla beraber git ve onu izle.
Este ataque es una oportunidad de deshacerse de Galen.
Bu saldırı Galen dan kurtulmak için.iyi bir fırsat.
- ¿ Seguro, Galen?
- Emin misin, Galen?
Intentó matar a Galen antes de transportarle.
Biz geriye ışınlanmadan önce Galen ı öldürmeyi denedi.
¿ Y quién será, Galen?
Ve bu kim olacak, Sen mi?
¿ Tú?
Galen
Solo a usted, Galen.
sadece seni, Galen.
Galen a puente.
Galen da köprüye.
El mensaje fue enviado por Galen.
Bu mesaj Galen tarafından gönderilmiş.
- ¿ Profesor Galen?
- Profesör Galen?
Anoche estuve hablando con el profesor.
Geçen gece Profesör Galen'la uzun bir konuşma yaptım.
Capitán, una llamada de socorro del profesor Galen.
Kaptan, Profesör Galen'in mekiğinden bir yardım çağrısı var.
- Galen sigue en la nave.
- Profesör Galen hala gemisinde efendim.
Transporten al profesor y llévenle directamente a enfermería.
Işınlama Odası 1, Profesör Galen'a kilitlenin ve onu hemen Revir'e ışınlayın.
Pero el profesor había empezado a proteger algunos archivos.
Saldırıya uğradığında, Profesör Galen bilgisayarının hafızasındaki bazı dosyaları korumaya almaya başlamış.
Hemos probado todos las claves por si el profesor usaba un código, pero aún no hemos sacado nada en claro.
Profesör Galen bir tür kod olarak kullanmış olabilir diye, kayıtlardaki her şifre anahtarını denedik. Hala "yazı" veya "tura" yı tutturamadık.
¿ El diario de a bordo indica dónde estuvo Galen antes de venir? Sí.
Geminin uçuş kayıtları Galen'ın Atılgan'a gelmeden önce nerede olduğunu gösteriyor mu?
Según el diario, visitó un sistema inexplorado, Ruah IV.
Evet efendim. Kayıtlar, Profesör Galen'ın araştırılmamış bir yıldız sistemi Ruah 4'ü ziyaret ettiğini gösteriyor
El profesor nos visitó hace poco y de camino a Indri Vlll le mataron.
Profesör Galen burayı birkaç gün önce ziyaret etti ve öldürüldüğünde Indri 8 yolundaydı.
No permitiré que la muerte de Galen haya sido en vano.
Galen'ın ölümünün boş yere olmasına izin vermeyeceğim.
Parece que tenemos dos competidores a la hora de resolver este misterio.
Görünüşe göre, Profesör Galen'ın bilmecesini tamamlama çabamızda 1 değil ; 2 rakibimiz var.
Creo que todos conocemos la investigación del profesor Galen y el programa informático compuesto por fragmentos de ADN.
Bence "hepimiz" Profesör Galen'ın araştırmasını biliyoruz. DNA parçalarından oluşan bilgisayar programı hakkındakileri de...
Mi nave esperaba oculta cuando atacaron al profesor.
Profesör Galen saldırıya uğradığında gemim gizlenme cihazı altında seyir halindeydi.
Lástima que el profesor no esté vivo para conocer el final.
Profesör Galen'ın araştırmasının sonucunu görememiş olması yazık.
Dr. Galen.
Dr. Galen.
- Me llamo Galen Calloway.
- Adım Galen Calloway.
Galen Calloway, el padre y esposo... sobrevivió, pero sufrió quemaduras en brazos y manos.
Galen Calloway, baba ve koca, hayatta kalmış ama kollarında ve ellerinde üçüncü derecede... yanık meydana gelmiş.
No estoy armado, Galen.
Silahlı değilim, Galen.
Te entiendo, Galen.
Seni anlıyorum, Galen.
Tengo miedo, Galen, pero no como tú.
Korkuyorum, Galen, ama senin gibi değil.
Quiero ayudarte, Galen.
Sana yardım etmek istiyorum, Galen.