Giggity traducir turco

- ¿ Quien fue? - ¡ Giggity!

Kim yaptı onu?

Bada bada bada años cincuenta bum.

Giggity, giggity, 50'li yıllar giggity.

¿ Giggity?

Gigidi...

Giggity-giggity...

Gigidi-gigidi...

¡ Giggity!

Giggety!

Toma.

Giggity.

Giggity... Es solo que, ultimamente Peter me ha estado haciendo sentir tan mal por mi edad, y bueno, despues estoy cerca de Anthony y el mira como si fuera joven y atractiva.

Son zamanlarda,... Peter yaşım hakkında kendimi berbat hissettiriyor, ayrıca Anthony'nin etrafındayken,... bana hala genç ve çekiciymişim gibi bakıyor.

- Giggity.

- Aganigi!

Sí, supongo que iré a casa y me haré un "giggity".

Evet, geç oluyor. Eve gideyim de yanlış anlaşılma yaşanmasın.

Oigan, miren... tenemos un giggity ahí en el trigésimo segundo piso.

Şuraya bak, 32. katta bir fıstık var.

Vaya, desde aquí arriba, todo parece ser muy grande y venir muy deprisa.

Giggity! Buradan bakınca her şey çok büyük ve çok hızlı yaklaşıyor gibi.

Su boca tiene suficiente espacio de almacenamiento para un giggity-byte.

Ağzında bir giggity-byte için yeterli depolama alanına sahip.

Giggity.

Giggity.

Puedo ser giggity.

Giggity olabilirim.

Ese fue un giggity sin sentido, Quagmire. Dije "sube".

Gereksiz bir giggity oldu bu, Quagmire.

Vi una pequeña pista de aterrizaje, giggity.

Dün kuzey sahilinin orada bir uçak pisti görmüştüm, giggity.

Debe ser nuestra mejor oportunidad de salir, giggity, de la isla.

Bu adadan kurtulmak için en iyi şansımız o olabilir giggity.

¿ Realmente lo viste, o solo fue una excusa para decir "giggity"?

Gerçekten gördün mü yoksa bu "giggity" demek için yaptığın bir bahane mi?

¿ Quieres que sea yo el que dice "giggity" ahora?

Artık benim "jiggety" diyen olmamı ister misiniz?

él dira "giggity"?

"Giggity" diyecek mi?

debo decir "giggity"?

Ben "giggity" demeli miyim?

o diran otras personas "giggity"?

Başkalarının "giggity" demesine izin var mı?

Ahora, hoy, tenemos un nuevo miembro, giggity, Chris G.

Bugün yeni üyemiz var, giggity- - Chris G.

Es que un giggity?

Bu bir giggity mi?

Eso es un giggity.

Bu bir giggity.

- ( SUENA EL TELÉFONO )

Giggity.

- Giggity. PETER :

Seni almaya geliyorum.

Gracias y que tenga un día bien giggity.

Teşekkürler ve Giggity günler.

No lo sé. Creo que he dicho "Giggity giggity".

David Spade'i ne yapacağız?

Giggity.

Gigity.

Giggity, giggity, giggity, giggity giggity, giggity, giggity, giggity, giggity!

Giggity, giggity, giggity, Giggity, giggity, giggity,

¡ Giggity!

Tamamdır.

¿ Giggity? Es el novio de Meg, Anthony.

Meg'in erkek arkaşı, Anthony'e.

¿ Es un brazalete lo que estás usando?

- Giggity Bağı bu Lois.

Es una pulsera giggity, Lois.

Sen anlamazsın.

Giggity giggity.

Tek bir problemimiz var.