English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Glade

Glade traducir turco

52 traducción paralela
Entonces no sois de los Páramos.
Demek ki Glade'den gelmiyorsunuz.
Y a la roja puesta de sol En el bosque reinó la paz
Ve güneşin kırmızı renginden Forest Glade'e Barış gelir.
Hay Glade bajo el lavabo.
Lavabonun altında açık yer var.
1804 Glade. Está en Echo Park.
1804 Glade, Echo Park'ta.
1804 Glade, en Echo Park.
1804 Glade, Echo Park'ta.
Sí, y se llama Tevares Glade.
Ve adı da Tevares Glade.
Las grandes son de Tevares Glade o de Sean Deeks, quizá de ambos.
Büyük olanlar, Tevares'le Sean'a ait olabilir.
Con el nuevo limpiador de vagina maloliente Glade Su vagina va a oler como nunca
Yeni Glade ancık temizleyicisiyle ancığınızı daha önce parlatamadığınız kadar parlatacaksınız.
¿ Sabe usted, como, velas Glade?
Yani, tıpkı, kayran mum gibi mi?
Ese tipo, pero eran, como, sexy velas Glade.
Ama o çeşit olanlar, tıpkı, seksi kayran mum gibi.
¿ El enfermero de Meadw Glade?
Meadow Glade'teki hemşire mi o?
Belle Glade. ¿ Quién eres tú?
Belle Glade'de. Sen kimsin?
Envié a un chico a Starke desde Belle Glade un amigo llamado Dale Crowe Jr.
Belle Glade'den Dale Crowe JR adında birini Starke hapishanesine yollamıştım.
Y ese es el caso, detective. Y... yo solía pensar que este era el culo más hermoso de la ciudad de Glade.
Öyle olsa bile dedektif ve bunun Glade City'deki en muhteşem kıç olduğunu düşünürdüm.
Cuando teníamos 16... una de las compañías de Ted Wheetly vino a la ciudad de Glade... compró todos los derechos comerciales de pesca.
Biz 16 yaşındayken Ted Wheetly'nin şirketlerinden biri Glade City'ye geldi ve bütün ticari balıkçılık haklarını satın aldı.
La última llamada fue de Lynn Petersen, 211, Old Glade.
Son arayan Lynn Petersenmış, 211, Oak yolu.
Él es de Belle Glade o alguna otra pueblerina ciudad de mierda.
O Dilber Ormanı'ndan veya başka lanet cahil bir kasabada.
No soy de Belle Glade, carajo.
Ben hiç bir Dilber Ormanı'ndan değilim.
Gracias por invitarme, Gran Glade.
Beni davet ettiğin için teşekkürler, Koca Glade.
¿ Debo llamarle "Gran" o "Sr. Glade"?
Sana "Koca" mı yoksa "Bay Glade" mi diyeyim?
Llámame "Glade".
"Glade" de yeter.
Lo que has escuchado antes que Glade se cargara un muy buen par de altavoces era un largo track perdido de J-Stryke.
Glade, kolonlardan birini harika şekilde vurmadan önce duyduğun şey J-Stryke'ın uzun zaman önce yaptığı bir şarkıydı.
Estas canciones son propiedad de Gangsta Glade Records.
Bu şarkılar, Gangsta Glade Kayıt Şirketi'nin malları.
Ese soy yo, Gangsta Glade.
O ben oluyorum, Gangsta Glade.
J-Stryke había firmado con Gangsta Glade en el momento de su muerte.
J - Stryke, öldüğü yıl Gangsta Glade ile sözleşme imzalamıştı.
No tengo muy claro si te quiero ayudar si estás trabajando para el Gran Glade.
Koca Glade için çalışıyorsanız size yardımcı olmak istemeyebilirim.
Y así, ¿ por qué odias a Gran Glade?
Neden Koca Glade'i sevmiyorsunuz?
Glade y su abogada Lady Dragón tienen todos los derechos editoriales de mi hermano.
Glade ve yırtıcı bayan avukatı kardeşimin elindeki tüm telif haklarını aldı.
Sr. Sherman, lo sé, pero que usted lo diga y el trabajar para el Gran Glade, eso son dos strikes.
- Bay Sherman, farkındayım ama bunu mevzu yapmanız ve Koca Glade için çalışmanızla iki kere çuvalladınız.
Soy la abogada de Big Glade.
Koca Glade'in avukatıyım.
Gangsta Glade Records.
Gangsta Glade Kayıt Şirketi.
Leo, este es mi jefe, Big Glade.
Leo, bu benim patronum, Koca Glade.
Vamos, Glade.
Gidelim biz, Glade.
¿ Tú qué crees, Big Glade?
- Kim sence, Koca Glade mi?
Big Glade es todo ruido y espectáculo.
Koca Glade, şarkıcı ve şovmendir.
Quizá deberías callarte ya, Glade.
- Kes sesini, Glade.
Gangsta Glade era solo música.
Gangsta Glade'in tüm olayı müzikti.
Como abogado, creo que tu movimiento más inteligente es seguir haciendo negocios con Gangsta Glade.
Avukat olarak söylüyorum, inanıyorum ki en akıllıca hareketin, Gangsta Glade ile aynı işte kalmak.
Gangsta Glade Records fue nuestro cliente.
Bizim müşterimiz Gangsta Glade Kayıt Şirketi'ydi.
El auto de Mueller estuvo estacionado en el almacén de los Glade durante 45 minutos.
Mueller'in arabası, The Glades'teki depo alanında kırk beş dakikadır park halinde.
No contaba con que Mueller apareciera y no contaba con la posibilidad los Glade pudieran inundarse de ametralladoras.
Mueller'in ortaya çıkacağını ve The Glades'in makineli tüfeklerle dolup taşacağını ihtimalini hesaplamadım şahsen.
Adivina cuántos desodorantes conseguí ayer.
Dün kaç Glade oda kokusu aldım tahmin et.
Sí, crecí cerca de los Glades... al oeste... de Belle Glade, cerca de Immolakee.
Glades'de büyüdüm, Immolakee yakınlarında, batı Belle Glade.
Iglesia Sureña de la Misión de Glade es... un grupo de odio asentado en Kentucky.
South Glade Misyon Kilisesi Kentucky'deki bir nefret grubu.
Iglesia Sureña de la Misión de Glade.
South Glade Misyon Kilisesi.
La única vez que le conocí fue cerca de Bell Glade en Clewiston.
Sadece bir defa Bell Glade hapishanesi civarında Clewiston'da karşılaşmıştım.
Se llamaba Michael Glade.
Adı Michael Glade'di.
Desde lo de Glade, crees que todos son payasos.
Glade'den beri herkese palyaço diyorsun.
El agente Glade.
Ajan Glade.
¿ El agente Glade?
Ajan Glade mi?
Estoy tan avergonzado.
Ananas aromali Glade'ten asiri doz alirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]