Translate.vc / español → turco / Glitter
Glitter traducir turco
73 traducción paralela
Brillo.
Glitter.
¡ Brillo!
Glitter!
Muy bien, ahora, eh, mi próximo invitado escribió su primera novela allá por 1972, eh, el año de los pantalones de campana, Suzi Quatro, la Banda Glitter, y todo eso.
Evet, pekâlâ. Sıradaki konuğum ilk romanını 1972'de yazdı. Ateşli yıllardı, Suzi Quatro, the Glitter Band falan vardı.
¡ Por Gary Glitter, por el amor de Dios!
Düşe düşe bana Gary Glitter düştü!
¡ Oí que controla el tiempo y que escribió el guión de Glitter!
Ben de onun hava şartlarını kontrol ettiğini ve "Glitter" ın senaryosunu yazdığını duydum!
Como Mariah Carey en Glitter.
Glitter'daki Mariah Carey kadar.
- Oh, salida equivocada.
Burası Glitter Gulch.
Todos estos tipos se engancharon a la escena "glitter".
Hepsi o parıldayan sahnedeydi.
- La última fue Glitter.
- En sonuncusu Glitter'dı.
Glitter?
Sim mi?
Doc Robins encontró evidencia de glitter en la Sra. Dominguez.
Doktor Robbins Mrs. Dominguez'de sim buldu.
Pensaba que veríamos una película esta tarde.
Bu gece Glitter'ı izleyecektik hani.
¿ Por qué no van Baby Blonde o Glitter Gal?
Benim yerime Sarışın Bebek ya da Parıldayan Kız gelemez mi?
Si alguna vez acabo como Glitter Gal, prométeme que me matarás.
Bir gün Parıldayan Kıza benzeyecek olursam beni öldüreceğine söz ver.
O darle a Glitter Gal.
Ya da ona Parıldayan Kızı verebilirim.
Vine con Glitter Gal, si no estás ocupado.
Parıldayan Kızla ben geldik. İşin yoksa tabii.
Glitter Gal quiere decirte algo.
Parıldayan Kız sana bir şey söyleyecekmiş.
El pájaro canta ". y mi favorita "Brillo".
Eğer ona kızgınsan, "The Exorcist" Ve eğer iyi bir zamanında hissediyorsan - bu benim en sevdiğimdir - "Glitter".
Si lo hicieras un poco más como... Gary Glitter.
Demek istediğim, eğer biraz daha Gary Glitter gibi yaparsan...
- ¡ ¿ Gary Glitter?
- Gary Glitter mı?
- Sí. Glitter me aterrorizó.
- Yaratık ödümü koparmıştı.
Su nombre real era Glitter.
Gerçek adı Glitter'dı.
"Ahora Kinder, ponle purpurina al macarrón y pégalo"
Şimdi çocuk, get ze glitter on ze macaroni und stick!
Tú, "Gary Glitter".
Oi. Gary Glitter.
Es decir, Mariah Carey superó lo de Glitter, ¿ no?
Yani, Mariah Carey Glitter'ı unutturdu, değil mi?
- ¿ Estaría Glitter Factory bien para el que sugirió el club de striptease?
- Her kim önerdiyse... Pırıltı Fabrikası olur mu?
- Vamos al Glitter Factory.
- Pırıltı Fabrikası'na gidiyoruz.
No, quiero ir al Glitter Factory.
Hayır, ben de Pırıltı Fabrikası'na gitmek istiyorum.
He estado en Glitter Factory un millón de veces.
Buraya milyon kere geldim...
Shubna tú eres la editora de'Glitter'y sabes cómo es mi relación con Zaffar.
Sen editörsün ve benim Zafar'la yakın olduğumu biliyorsun.
Escucha a tu corazón por qué en el fondo sabes que ellos están explotándonos. Pero si nos unimos, podemos parar esto. y eso es solo el armario de suministros lleno de cartulinas y marcadores y tal vez incluso algunos glitter!
Kalbinizin sesini dinleyin çünkü aslında bizi sömürdüklerini siz de biliyorsunuz ama eğer bir olursak, buna karşı koyabiliriz ve o tedarik dolabı posterler fosforlu kalemler ve belki de simlerle dolup taşabilir!
¿ Estás usando Glitter?
Yaldız mı sürdün?
- ¿ Quién era tu limpiadora? ¿ Gary Glitter?
- Temizlikçi kimdi, Gary Glitter mı?
Oh, esa es Jessica Brillantina.
Jessica Glitter.
Estará en la cárcel galáctica por el "resto" de su vida Chispitas, Brillantina, estamos a punto de entrar en un cinturón de asteroides.
Ömrünün geri kalanını galaktik hapishanede geçirecek. Sparkles, Glitter bir asteroid kuşağına girmek üzereyiz, he. Türbülansa giriyoruz!
¿ Cómo dejasteis tú y Glitter de ser amigos?
Glitter'la olan arkadaşlığınızı nasıl bitirebildiniz ki?
Robin dijo, "Al infierno con esto, me largo".
Glitter'ın rahmi, verdiğinde ilk meyvesini Robin de ceketini alıp terk etmiş kendisini.
Glitter se quedó embarazada, así que Robin la dejó.
Glitter hamile kaldığında Robin de onu bırakmış.
Os lo estoy diciendo, me va a dejar, como hizo con Glitter.
Glitter'ı bıraktığı gibi beni de bırakacak, söyleyeyim size.
Bien, no querías hablar con Robin. Así que pensé que te gustaría hablar con... la organista de los New York Rangers. ¡ ¿ Jessica Glitter?
Robin'le konuşmayı kabul etmediğin için ben de New York Rangers'ın orgcusuyla konuşmak istersin diye düşündüm.
! ¿ Cómo encontraste a Glitter?
Jessica Glitter? ! Glitter'ı nasıl buldun?
Sabía que Glitter solía tocar el teclado, que es básicamente un piano, así que hice una lista de todas las ocupaciones basadas en teclados y luego busqué la compatibilidad...
Ki o da temelde bir piyanoydu. Ben de tuşlu çalgılar üzerine olan mesleklerden bir liste hazırladım ve onları- -
- Aquí no hay ningún Gary Glitter.
Sadece söylüyorum, Gary Glitter her şeyin içine eder.
- Será mejor que no lo haya.
Herhangi biri Gary Glitter'dan daha pislik olamaz.
¿ Qué es un Gary Glitter?
Vay canına! Gary Glitter boku da ne?
Gary Glitter fue un roquero en los años setenta, acusado de poseer pornografía infantil, muchas revistas, muchos vídeos.
Gary Glitter 70lerde zengin bir Rock yıldızıydı. Çocuk pornografisi suçuyla yakalandı. Birçok, birçok dergi.
Baby Blonde y Glitter Gal.
... ve Parıldayan Kız.
El último número de'Glitter'.
Yeni ışık.
Por lo tanto, si se me permite... Cuando el vientre de Glitter un frutó portó
Böylece, izninizle...
Usé mis poderes de deducción.
Glitter'ın eskiden keytarist olduğunu görmüştüm.
Yo, Glitter...
Hayır, Glitter...