English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Gorda

Gorda traducir turco

4,427 traducción paralela
Iba caminando por la calle Castro y una mujer gorda venía hacia mí y ella me golpeó con su estómago y me tiró de la acera.
Castro Caddesi'nde yürüyordum. Şişman bir kadın bana doğru geldi. Bana göbeğiyle çarpınca kaldırımdan düştüm.
Una mujer gorda me arroja de la acera- -
Şişko bir kadının teki beni yoldan çıkarıyor...
¿ No se puede decir "gorda"?
- Şişko diyemezsin.
No diré "gorda".
- Şişko diyemezsin.
¿ Le gustabas cuando eras gorda?
Kiloluyken beğeniyor muydu seni?
Jamás me habló cuando era gorda.
- Hiç konuşmazdı.
No habrías salido siendo gorda.
Kiloluyken ben de çıkmazdım seninle.
Y tu mamá es tan gorda, que su tipo de sangre es Ragú.
Senin annen de o kadar şişko ki, kessen kan yerine domates sosu akar.
Eso sí, también es cierto que a nadie le gusta una chica gorda.
Aklında bulunsun, kimse şişko kızları sevmez.
¿ Dónde está la chica gorda?
Şişman kız nerede?
La chica gorda que se pone perfume.
Kendine krem süren şişman kız.
La gorda acaba de cantar.
Yapma be Yüzbaşı. Şişko kadın demin şarkı söylüyordu.
¿ Luchaste contra una cucaracha con tus manos? Sí. Una grande y gorda.
- Çıplak ellerinle mi bir hamam böceğiyle savaştın?
- Begga, la gorda.
Şişko Begga.
La gorda Begga es una buena chica.
Şişko Begga aslıda taş gibi.
Realmente no es gorda.
Aslında şişman da değil.
Solo la llaman la gorda Begga.
Sadece herkes şişman Begga diyor.
- - Me siento bien entre gente gorda.
- Ben şişman insanlar arasında iyi hissediyorum.
¿ Está tu gorda esposa por aquí?
Şişko karın buralarda mı?
Esa gorda, ella no sabe nada.
Şişman kadın bir şey bilmiyor.
Aquí, soñamos con miles de lectores y no hay ni uno... que compre esta revista como yo para ver tu cabeza gorda moverse en la portada... porque no queremos que los anunciantes ni los fotógrafos ni modelos tengan... que quedarse sin sus comisiones.
Milyonlarca kadin bizi takip ediyor ve sen islerin icine edip de modelleri ve fotografcilari elimizden kacirirsan, o kadinlardan biri bile gidip de senin o sisko suratinin oldugu bir dergiyi satin almaz! Anliyor musun?
"Amo la enorme verga gorda de mi maridito", todo junto.
"Kocamın büyük şişkin sikini seviyorum." boşluksuz.
Es fea y gorda.
Çirkin ve de şişman.
Podría hacer la vista gorda con las reglas de llamadas personales en su caso.
Senin yerinde olsam, kişisel aramalarda kuralları esnetirdim.
¡ Si llamas aquí de nuevo, voy a reventar tu maldita cara gorda!
Yine aradın, senin şişman lanet yüzünü yakalıyordum!
Te prefiero gorda y saludable.
Sağlıklı ve şişman olmanı tercih ederim.
Tú me das lo que tengas de Jimmy y haré la vista gorda ante este puesto de vigilancia.
Jimmy'le ilgili ne bulursan bana verirsin, ben de burada çevirdiğin dolapları görmezden gelirim.
Ella es muy gorda.
Bu çok şişman.
Seguro que le parezco- - Seguro que le parezco demasiado gorda.
Beni çok şişman buluyordur.
Estaba caminando por la calle Castro, y esta mujer gorda que viene hacia mí Estaba... Y ella me baches con el estómago y me golpea la acera.
Castro caddesinde yürüyordum şişman bir kadın bana doğru geliyordu karnıyla bana çarptı ve kaldırımdan düşürdü.
Una mujer gorda simplemente golpea me de la carretera...
Şişman kadın beni kaldırımdan düşürüyor...
Nunca me habló cuando yo estaba gorda.
Şişmanken benimle hiç konuşmazdı.
Yo no he salido con usted cuando eras gorda tampoco.
Ben de şişmanken seninle çıkmazdım.
Es una cuenta grande y gorda.
Hem de çok kârlı bir iş.
Eso es lo que dijo esa mujer gorda.
Junior : Şişman kadın aynen böyle demişti.
Soy vieja, estoy gorda y fea y me voy a morir sola.
Kart, şişman ve cazibesini kaybetmiş bir kadınım. Üstelik yapayalnız öleceğim.
Estoy muy gorda por el estrés.
Stres yüzünden kilo aldım.
Vea, hay una parte de mí que quiere poner en el maletero del Prius de mi hermana, lo lleve hasta Canvey Island y enterrarte hasta su grueso cuello de mierda, cúbrase la cara gorda de mierda en las hamburguesas
Bir tarafım seni kız kardeşimin arabasına atıp Canvey Adası'na götürüp boğazına kadar gömüp yüzünü hamburger köfteleriyle kaplamam gerektiğini söylüyor.
Quizá conozcan la invitada de esta noche como la chica de la madre gorda que arruinó los Seccionales para todos.
Bu akşamki konuğumuzu, şişko annesi olan ve Bölüm yarışmasını mahveden kız olarak tanıyorsunuzdur belki.
Durante los últimos seis meses, dije a tus espaldas y delante de tu cara, que eras pobre y gorda y tímida y aburrida, y que te vistes como Zach Galifianakis.
6 ay önce... Arkandan konuştuk ettik ve yüzüne karşı da fakir, şişman, fare kadar korkak, sıkıcı ve Zach Galifianakis gibi giyindiğini söyledik.
Le dices a Marley que está gorda a pesar de que tu cara parece una pelota de fútbol, y todos sabemos que los rubios tienen poderes mágicos, como hacer las divisiones o volverlo sueco.
Yüzün futbol topu gibi ama Marley'ye şişman olduğunu söyledin ve ikimizde biliyoruz ki sarışınların süper güçleri vardır takla atmak ya da İsveçli olmak gibi.
Cuando estábamos haciendo Grease, modifiqué todos tus vestuarios para que pensaras que estabas gorda.
Grease'i hazırladığımız zaman şişman olduğunu düşünmen için kostümlerini küçültmüştüm.
Me aseguré de escoger una gata gorda del refugio para que Lord Tubbington no se sintiese cohibido.
Barınakta şişko bir tane buldum ki Lord Tekir yenında kendini kötü hissetmesin.
Ha caído una gorda.
Birden başladı.
Vikram, ¿ me veo gorda en este sari?
Vikram, bu sari beni şişman mı göstermiş?
No, Chintra, estás gorda en ese sari.
Hayır Chitra, sen zaten şişmansın.
Como una señora gorda.
Şişman biri gibi.
Es sobre un hombrecito de color que se hace pasar por una mujer gorda de color.
Şişman bir kadın kılığına giren küçük, siyahi bir adamla ilgili.
Si dices gorda de nuevo.
- Bir daha şişko dersen...
¿ Crees que estoy gorda?
Addi, sence şişman mıyım?
¡ Estás gorda!
Ne şişmansın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]