Griffin traducir turco

"¿ Qué es la Esperanza?" por Chris y Meg Griffin.

"Umut Nedir?" Chris ve Meg Griffin.

Bien, su nombre es Laura Griffin.

Her neyse, adı Laura Griffin.

Griffin : en la frontera de Corea del Norte.

Griffin, Kuzey Kore sınırında. Ne oldu?

Y ahora el premio Kathy Griffin.

Şimdi Kathy Griffin ödülüne geçiyoruz.

El premio Kathy Griffin se dará cada año a la persona que es más probable que se presente a recibir el premio Kathy Griffin.

Kathy Griffin ödülünü, gerçekten buraya gelip ödülü alma olasılığı en yüksek olan kişiye vereceğiz.

Entonces... Stewie Griffin inventó una máquina del tiempo.

Demek Stewie Griffin zaman makinesini icat etti.

¿ Eres Brian Griffin?

Sen Brian Griffin misin?

Así es Griffin.

Doğru Griffin.

Griffin Page.

Griffin Page.

"Habitación de Guerra con Griffin Page"

Griffin Page'le savaş odası.

Y si no estoy de vuelta en directo para entonces, la próxima vez que el mundo vea a Griffin Page será describiendo las zonas de altas presiones en el canal del tiempo.

O zamana kadar habere çıkacak gibi olmazsam dünya Griffin Page'i tekrar gördüğünde hava durumu kanalında yüksek basın alanların anlatıyor olacağım.

¿ Griffin?

Griffin?

No podemos hacer la sesión si vas borracho, Griffin.

Sarhoşun seans yapamayız.

Griffin, creo que es un error.

Griffin, bence bu bir hata.

Sé que debería haber llamado antes o algo, pero, esto, ¿ está Griffin aquí?

Önce aramam gerekirdi biliyorum. Ama Griffin burada mı?

Creo que Griffin está perdido.

Griffin deliriyor.

Bueno, soy la terapeuta de Griffin, así que no puedo divulgar nada de lo que me dice, pero si crees que estás en peligro...

Ben Griffin'in terapistiyim. Bana söylediği hiçbir şeyi söylemem. Ama güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyorsan...

Griffin nunca me pondría la mano encima.

Griff bana hiç el kaldırmadı.

Cuando Griffin y yo nos conocimos, yo era su editor de asignaciones.

Griff'le tanıştığımızda ben onun haber editörüydüm.

Mira, cuando Griffin vuelva, Por favor, por favor dile Que venga a su cita de mañana, ¿ vale?

Griffin geri geldiğinde söyle lütfen yarın seansa gelsin.

Griffin.

Griffin.

Griffin ¿ tu hijo tiene apenas un año, verdad?

Oğlun bir yaşında değil mi?

Griffin...

Griffin...

Somos los detectives Griffin y Burkhardt. ¿ Tiene un momento?

Dedektif Griffin, bu da Dedektif Burkhardt. Biraz zamanınız var mıydı?

¿ Era un grifo?

Bir griffin oldu?

El Grifo era una criatura mitológica que tenía el cuerpo de un león, con la cabeza y las alas de un águila.

Griffin mitolojik bir yaratık oldu O, bir aslan gövdesi vardı kartal kafası ve kanatları ile.

El león es el rey de las bestias, el águila es el rey de las aves, de modo que el Grifo era el rey de todas las criaturas.

Şimdi aslan, hayvanların kralı kartal, kuşların kralı böylece Griffin kralıydı Bütün yaratıklar.

Como el Minotauro, la Hydra e incluso el Grifo.

Minotaur gibi, Hydra, ve hatta Griffin.

Es hora de que los Griffin conozcan su destino.

Griffin Ailesi'nin kaderiyle tanışma vakti geldi.

Este es Peter Griffin.

Ben Peter Griffin.

Se llama Griffin, pero sospecho a que es un nombre de guerra.

Adı Griffin ama bunun takma bir isim olduğundan şüpheleniyorum.

Griffin va tras de mí.

Griffin benim peşimde.

Cuando más abstracto sea el entorno, más difícil será para Griffin mezclarse dentro.

Arka plan ne kadar soyut olursa Griffin'in uyum sağlaması o kadar zorlaşır.

Era algo que Griffin me lanzó como regalo de fiestas, supongo.

Griffin'in veda hediyesiydi sanırım.

Ya sabes, nos... has salvado a todos... abandonando a Griffin y detectando la habilidad de Kern.

Griffin'i bularak ve Kern'in yeteneğini saptayarak hepimizi kurtardın.

No hay señal de Griffin.

Griffin'den biz iz yok.

Sabes cómo esa chica invisible, Griffin, dijo que tenía que averiguar quien o que era Stanton Parish, ¿ verdad?

Şu görünmez hatun Griffin'in Stanton Parish'i bulmam gerektiğini söylediğini hatırlıyorsun değil mi?

- Detectives Burkhardt y Griffin.

- Dedektif Burkhardt ve Griffin.

Peter, Peter Griffin.

- Peter. Peter Griffin.

Por ejemplo, dijo que es imposible que Peter Griffin aplastase a un pájaro bebé con su pie descalzo mientras yo viese.

Dedi ki, ben izlerken Peter Griffin'in çıplak ayakla yavru bir kuşu ezmesi mümkün değilmiş.

Sr. Griffin, creo que sus palabras nos han conmovido.

Bay Griffin, sözleriniz hepimizi derinden etkiledi.

Sr. Griffin, Irak no tuvo nada que ver con el 9 / 11.

Bay Griffin, 11 Eylül, Irak'ın yanında hiçbir şey değil.

Y no pararé hasta que me vea tan bien como mi Tía Abuela "las piernas van hasta arriba" Griffin.

Ve halam "Bacakları Göğe Değen" Griffin gibi görünene kadar durmayacağım.

¿ Hey, uh, Ezequiel? Usted debe ser el Sr. Griffin.

- Siz Bay Griffin olmalısınız.

Sr. Griffin, con todo respeto vivimos en dos mundos diferentes.

Bay Griffin, saygısızlık etmek istemem ama ailelerimiz farklı dünyaların insanları.

Quizá, Sr. Griffin.

- Olabilir, Bay Griffin.

Lo sé, Sra. Griffin.

- Biliyorum, Bayan Griffin.

Sí Griffin.

Evet Griffin.

Tenemos una reservación a las 8 PM en el Griffin.

Griffin'de. Şehir merkezinde.

Así es, Tom.

Quahog, en büyük kahramanının heykeline tören düzenliyor. Quahoglu Brian Griffin'ın akıl almaz bir komployu önlemesinin üzerinden tam 10 yıl geçti. Evet, Tom.

Hace diez años de que una trama casi inconcebible para destruir el World Trade Center que fue frustrada por Brian Griffin, de Quahog. Este vídeo aficionado capturó el heroísmo de Griffin en cara a la sombra de la organización terrorista llamada... joder, mira todas esas vocales...

Bu amatör video Griffin'in El Kaide adlı terör örgütüne karşı göstermiş olduğu kahramanlığı gözler önüne seriyor.