English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Gs

Gs traducir turco

144 traducción paralela
Noche y niebla.
GS, Gece ve Sis.
Ah, { gs una andmna'?
- Ah. Yaşlı birisi mi?
SS para acortar.
Kısaltması da GS.
Esta arriba alrededor de 4 Gs, pero tienes buen físico y buena forma.
Bu kuvvet 4 katına kadar çıkıyordu, ama ekipman ve kıyafetlerimiz vardı.
- V ¡ gs, mira hacia acá, por favor.
Vigs, bu tarafa bakar mısınız?
20 Gs, Joey. Escucha, volveremos... pero yo no soy tu banquero personal.
Dinle, uzun zamandır tanışıyoruz... ama ben senin şahsi bankacın değilim.
Sabes, otros tipos que no son de 20 Gs... los "arreglo".
20 bin papel borcu olan başka biri olsaydı, o başka birini hallederdim.
podríamos impactar a 20 gs y sobrevivir... pero no te lo voy a demostrar.
Bu helikopterle, 20 G kuvvetiyle kaza yapsak da kurtuluruz... ama bunu sana kanıtlayacak değilim.
Entras a mi casa y me dices que me robaste 50 Gs!
Evime geliyorsun ve 50.000 doları benden çaldığını mı söylüyorsun!
Te acuerdas de los 50 Gs que me quitaste?
Biliyorsun benden götürdüğün 50.000 doları?
- Sabe dónde puedo encontrarlo? Pero donde sea que esté... probablemente está robándome otros 50 Gs. - No.
- Onu nerede bulabileceğimi biliyor musun?
GS-9.
GS-9.
¿ GS-9 Miller?
GS-9 Miller?
- ¿ Qué tal si te vendo un arma por cien mil?
- Buna ne dersin? Sana bir parça 100 Gs satsam?
Tratan de comprar mi restaurante... para ampliar su club bailable.
Bunlar sana bahsettiğm yandaki GS'ler. Benim restaurantımı alıp büyük bir gece klubü yapacaklar!
- Lo siento, amigo.
Oh, üzgünüm, Gs. ben bittim.
Sentirán más de 11 fuerzas de gravitación.
- 11 Gs.'nin üzerine çıkacaksınız.
GS una duda persistente por el resto de su vida... Caso cerrado... me pareció razonable, especialmente puesto que resolví su problema.
Onun sorununu da çözdüğüme göre hayatının geri kalanında onu rahatsız edecek bir nokta bırakmak makul geldi.
Si este fuera un GS normal, probablemente sería una instalación de andén seco.
Bunlar standart GS. Burası gemilerin kızağa çekildiği tesis olmalı. Onları görmelisin.
Nuestros agentes son nuevos en esto.
GS ajanlarımız bu konuda yeni.
- Todavía no soy un GS-11, no.
- Henüz GS-11 değilim, hayır.
- Soy un GS 4, pero...
- Sadece GS-4, ama- -
- GS4!
- GS-4!
Yo, eh, creo que le erramos por un par de Gs.
Galiba birkaç bin metre şaşmış.
Como un agente nivel GS-15 gano aproximadamente $ 75.000 al año.
Genel Hizmetler altında 15. dereceden maaş alan bendeniz yılda kaç... 75 bin dolar kazanıyorum.
Cinco Gs por un chaleco Kevlar?
Kevlar çelik yelek için 5 bin dolar mı?
- Quiero entrar. - Es una entrada de dos Gs. El ganador se lo lleva todo.
- Katılmak istiyorum.
- Es una entrada de dos Gs.
- Katılmak istiyorum.
Después acabo como un GS-18 enterrada en algun cubículo en Langley.
Ama GS-18 rütbesiyle Langley'de bir odaya gömülmüşsün.
- Tony, ¿ eres GS-9 o GS-11?
Tony, GS-9 mu yoksa GS-11 musun?
Por su entrenamiento, conoce una técnica que incapacita a perros enemigos. Sí, polvo GS.
Eğitiminin bir kısmı, düşman köpeklerini etkisiz hale getirmek üzerineydi.
Irritante usado en simulaciones de máscaras de gas.
GS pudrası, gaz maskesi simülasyonunda kullanılır.
Tenemos patinadores de GS aquí hoy.
G S Kay kay burada.
Tyson el perro maravilla, patinando en la rampa de GS.
G S Warptail adına kayan Harika Köpek Tyson.
El que sigue es Stacy Peralta compitiendo para GS Warptail uno de los grandes del patinaje hoy en día.
Sıradaki yarışmacı Stacy Peralta, G S Warptail adına kayıyor kay kay dünyasının en büyük adlarından biri.
Voy a dejar GS.
G S'den ayrılıyorum.
UNIVERSIDAD DE PENSILVANIA Investigaciones de traumas encéfalo-craneanas, requere de babuinos totalmente conscientes atados de pies y manos, con sus cabezas cubiertas por un casco metálico en el cual serán aplicados en un ángulo de 60 grados una fuerza de 1000 Gs.
( PENNSYLVANIA ÜNİVERSİTESİ ) Kafa yaralanması araştırması, kelepçelerle sabitlenmiş, kafaları metal kasklara yapıştırılmış, kısmen veya tam şuurlu babunların kafalarının bin yer çekimi gücünde 60 derece itilmesini kapsıyor.
Lo recortó para que encajara, ¿ no?
Çerçeveye sığsın diye küçültmüşsün, öyle mi?
- Ya me lo imaginaba. ¿ Qué chiflado iba a tener 3 camionadas de patatas en el jardín?
Hangi kaçık bahçesine üç kamyon dolusu patatesi yığsın ki?
Que te infunda todo lo bueno... que tu cabeza pueda acoger.
Bırakın düşünceleri dolaşşın. Ve asil nitelikleri Yığsın sizin saygın başınıza :
- Sí.
Belki biraz sığsın, ama kalpsiz değilsin.
Tenía una calibre 32 chica hecha a medida para meterla en la bota.
Ayakkabısına sığsın diye özel yapım ufak bir 32'liği vardı.
- Qué frívolo de tu parte.
- Ne kadar sığsın.
- Eres un superficial.
- Çok sığsın.
Bueno, sabes, Mel y yo hemos estado pensando que... si tuvieras tiempo...
Neden bu kadar sığsın?
Lois, eres muy superficial.
Ah Lois, çok sığsın.
Con ella cocinando 6 veces por día ¿ Qué quieres?
E, günde altı kez yemek pişiriyordu! Bu kadar yemek nereye sığsın!
El profesor tenía razón, eres perversa y frívola.
Profesör haklı. Sen kötüsün. Ve çok sığsın.
Bien chicos, desmonten y acampen aquí
Attan inmiş olanlar ağaçları kesip kütükleri oraya yığsınlar.
¿ Por qué tienes que ser tan grosero?
Neden bu kadar sığsın?
Eres tan superficial.
Çok sığsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]