Translate.vc / español → turco / Gto
Gto traducir turco
77 traducción paralela
Por supuesto que ellos no podían ganarme.
GTO'yu kullanan heriflerin şoförlüğü beş para etmezdi elbette.
Es un 3000 GTO.
3000 GTO.
Bueno no se lo digas a Steve pero había un chico en el instituto.
Şey Steve'e söyleme ama okulda bir çocuk vardı. Bir GTO'su vardı. Siyah bir tane.
Un GTO modelo 1968.
86 model GTO.
Hey, Frankie, préstame las llaves del GTO de tu hermano.
- Kim bu hanımefendi, - Bir ipin üzerinde dans edebilirim... - Hey, Frankie, kardeşinin GTO'sunun anahtarlarını ödünç versene.
Te educaste en la Universidad de N.Y, cambiaste tu G.T.O por un B.M.W.
Kimliğin C.I.A. Ph'D'ni NYU'dan aldın GTO'da B.M.W için eğitim aldın.
Estos asientos son de un Pontiac del 67, ¿ no?
67 model GTO, değil mi?
Tomé prestado el auto de mi padre, un GTO de 1968.
Babamın arabasını aldım. 68 model GTO.
Luego lo cambié por un Ram Air GTO Tres.
Sonra onu GTO Ram Air 3 ile değiştirdim.
Un auto azul está viajando paralelamente a Ahab.
Ahab'a paralel yol alan mavi bir GTO var.
Reconstruyó una GTO del'65 con tres carburadores.
65 model bir GTO'ya üç karbüratör taktı.
Un original de numeros coincidentes GTO de 1967
Orijinal 1967 Pontiac.
Un GTO del 67.
67 model GTO.
65 G.T.O.
'65 gto.
Hey,'65 gto.
Hey,'65 gto.
Jerry... primero tu dices GTO, Ronnie contrapone su Bel-Air, lo que siempre lleva a papa a decir el GT 500.
Jerry... önce sen gto dersin, ronny bel air'i seçer, Sonra baban "en iyisi gt 500" der.
Es un auto ; una Ferrari 250 GTO, motor de 12 cilindros.
Bir araba ; Bir Ferrari 250 GTO, 12 silindirli.
¿ Es un GTO del 72?
'72 gto?
Eso era un GTO del 73 en perfectas condiciones.
Bu hale gelmeden önce iyi bakımlı'73 model bir GTO idi.
Es un GTO.
Bu bir GTO.
Súbete al GTO y ven a verme a Knoxville
O tatlı GTO'na atla Knoxville'e gel ve beni gör.
Si te apareces en un GTO del 69... va a querer hacerlo contigo ahí mismo.
Yani 69 model bir GTO süreceksin. Kız seni gördüğünde Big Boy'un park yerinde üzerine atlar.
- Porque soy menonita. Por eso no sabría nada de tu GTO 69.
- Tabi, bir Amish olduğum için 69 model GTO Judge'nden hiç anlamam öyle değil mi.
Así es, amigo. Tengo mi grado, mi doctorado, mi STP, y mi GTO.
Bu doğru, dostum. tıp doktoru ünvanım, doktora ünvanım, tuvalet kağıdım ve GTO'um var benim.
Ése es él al lado del GTO.
GTO'nun yanındaki O.
Estoy restaurando un GTO de 1966. - Y Kansas tiene las mejores piezas.
66 model bir GTO topluyorum ve en iyi parçalar Kansas'ta olur.
Solía pensar que algún día, cuando pusiera la última pieza podría subirme a ese GTO, encenderlo y conducir y conducir sin parar hasta llegar a la punta de Sudamérica.
Eskiden düşünürdüm de... Bir gün son parçayı da taktığımda o GTO'ya bindiğimi, anahtarı çevireceğimi sonra da hiç durmadan süreceğimi düşünürdüm. Güney Amerika'nın kıyısına varana kadar.
El fin de semana estuve pensando en el GTO de papá.
Bu hafta sonu, babamın GTO'sunu düşünüyordum da.
¿ Quieres vender el GTO de papá?
Babamın GTO'sunu satmak mı istiyorsun?
- Veo que el GTO sigue allá afuera.
- Arabanın hâlâ burada olduğunu görüyorum.
1969 GTO.
1969 G.T.O.
Tres en total, incluyendo un dulce'69 GTO Eso fue sólo el tamaño de mi.
Toplamda üç tane. Biricik'69 G.T.O.'m da dahil. Tam benim kalemimdi.
Premio a quien va nos dice que es el GTO.
G.T.O.'nun nerede olduğunu söyleyen kazanır.
Ecos de una fuente. Él dice que encontró el GTO
Kaynağım bana, G.T.O.'yu bulduğunu söyledi.
Por tu bien, espero usted vino aquí en una GTO 1969
Kendi iyiliğin için, umarım buraya bir 1969 G.T.O. ile gelmişsindir.
Tenemos un GTO del 69 en Dallas propiedad de Robert Jamison.
Dallas'ta bir'69 model GTO'muz var. Sahibi Robert Jamison.
Al menos el garaje está despejado.
Garajın kalanı temiz. Lobo, GTO'yu alıp Bronco'yu bıraktı.
Tengo un colega al que le encantan los autos deportivos. Le dije que comprara un viejo Pontiac GTO.
Bir arkadaşım var, spor arabaları sever eski bir Pontiac G.T.O. almasını tavsiye ettim.
, GTO.
- Gto.
El GTO 1965 Pontiac.
1965 Pontiac GTO.
- Pontiac GTO.
- Pontiac GTO.
Lo que tú tienes, inútil, es una metralleta calibre 50 montada en la parte trasera de un GTO.
Sizde olan şey serseri bir arabaya monte edilmiş bir makineli tüfek.
Dime que tienes ese GTO en el estacionamiento, o estaré muy... decepcionado.
Bana aracı park yerine getirdiğini söyle yoksa fena bozulacağım.
Todo lo que pido es la comida que tienes ahora mismo, la calibre 50 y ese GTO.
Tüm isteğim elinizdeki yiyecek makineli tüfek. Bir de şu güzel araba.
Lo que tienes, maldito es un calibre 50 montada en la parte trasera de una GTO.
Sizde olan şey serseri bir arabaya monte edilmiş bir makineli tüfek.
Dime que tienes ese GTO en el estacionamiento o probablemente voy a estar muy decepcionado.
Bana aracı park yerine getirdiğini söyle yoksa fena bozulacağım.
Todo lo que estoy pidiendo es la comida que tienen ahora la calibre 50 y ese dulce y pequeño GTO.
Tüm isteğim elinizdeki yiyecek makineli tüfek. Bir de şu güzel araba.
Debería haber lavado el GTO.
GTO'yu yıkamaya vermeliydim.
Hay otra cosa, hay un GTO azul.
Ayrıca : Mavi bir GTO Ahab'a paralel uçuyor.
Phoenix,'06, manos abajo.
GTO kullanıyordum.
Estoy en un GTO, compitiendo con ese Supra... Total Ricer,
Bir Supra'yla yarışıyordum.