English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Géraldine

Géraldine traducir turco

278 traducción paralela
Si quisieran invitarnos, ya lo habrían hecho.
Bizi davet etmek isteselerdi bunu çoktan yaparlardı. Géraldine ve Caroline'i noelden önce davet ettiler.
¿ Qué se pondrá Geraldine?
Ya Géraldine, o ne giyiyor?
- ¿ Geraldine trajo tartas?
Géraldine turtaları getirdi mi?
Adiós, Michel. Adiós, Géraldine.
Görüşürüz, Geraldine.
Me niego a entender lo que estás diciendo, Geraldine.
Neden bahsettiğini anlamayı reddediyorum Geraldine.
- Y yo la Sra. Jeffers, alias Geraldine. - ¡ Geraldine!
- Ben de Thomas Jeffers, nam-ı diğer Geraldine.
- Y gracias a Ud. por su caballerosidad.
- Geraldine. - Nezaketiniz için teşekkür ederim.
GeraldineJeffers.
Geraldine Jeffers.
¡ Por favor, Geraldine!
Sana inanamıyorum Geraldine!
- El futuro de Geraldine. Tengo un plan que quisiera discutir contigo...
- Geraldine'in geleceği ve ona dair planlarım -
" Geraldine se asustó, pero Julia dijo que iba a investigar.
" Geraldine korkmuştu ama Julia gidip bir bakacağını söyledi.
" Geraldine quiso disuadirla, pero fue inútil.
" Geraldine onu vazgeçirmeye çalıştı ama işe yaramadı.
"Julia tomó la vela y se fue" mientras Geraldine esperaba con miedo su regreso.
"Julia mumu aldı ve gitmeye başladı... "... Geraldine korkuyla onun geri dönmesini beklerken.
"Geraldine llamó a su hermana, pero no obtuvo respuesta" y los pasos se acercaban a ella.
"Kız kardeşine seslendi ama cevap yoktu... "... ayak sesleri odada yayılırken.
"Entonces empezó a reírse nerviosa y le rogó a Julia que no hiciera bromas" pero nadie le contestó, y los pasos se detuvieron junto a su cama.
"Geraldine endişeyle güldü ve Julia'dan şaka yapmamasını istedi... " Ayak sesleri yatağın yanında durunca sessizlikten başka bir cevap alamadı.
"Geraldine extendió la mano y sintió un gran alivio" al tocar el borde suave del camisón de su hermana.
"Geraldine elini uzattı ve kız kardeşinin elbisesinin... "... yumuşak kenarına dokununca rahatladı.
"y en la cama estaba su adorada Geraldine" con el cabello blanco como la nieve " y los labios murmurando las fantasías de su mente torturada.
"Geraldine ise yatakta... "... saçları bembeyaz... "... ve dudakları da bir delininki gibi mırıldanır haldeydi.
Yo siempre pensé que la historia de Julia y Geraldine y el fantasma decapitado era demasiado teatral.
Hep Julia, Geraldine ve kafasız hayalet hakkındaki hikayenin abartılı olduğunu düşündüm.
'Comedia de gran categoría de David Edwards'. 'Es la mejor comedia de la temporada muy bien interpretada por Geraldine Moore y Preston Mitchell'.
"Bu gece bizim gördüğümüz David Edwards'ın oyunu sezonun komedisi Pulitzer ödülünü almalı Marvelously Geraldine tarafından yapılan Moore ve Preston Mitchell."
Pelucas de segunda mano, un poco de relleno... y nos llamaremos Josephine y Geraldine.
Peruğumuz var, şuralara biraz dolgu, tamam. İsimlerimiz de Josephine ile Geraldine.
Josephine y Geraldine... ¡ Venga ya!
Josephine ile Geraldine. Haydi.
- Vamos, Geraldine.
- Haydi, Geraldine.
- Vamos allá, Geraldine.
- Aslan kızım Geraldine.
Nunca me gustó lo de Geraldine.
Geraldine isminden hiçbir zaman hoşlanmadım.
La ganadora al Globo de Oro Geraldine Page con su perrito.
Altın Küre ödüllü Geraldine Page köpeklerini gezdiriyor.
Pero eso si, me encantó que Geraldine Page fuese nominada. Y a ti?
Ama Geraldine Page'in aday olmasına çok sevindim.
Es Miss Geraldine Page?
Bayan Geraldine Page'le mi görüşüyorum?
Geraldine Page por Sweet Bird of Youth... y Lee Remick por Days of Wine and Roses.
Yaralı Kadın filmiyle Geraldine Page. Şarap ve Gül Günleri filmiyle Lee Remick.
- Buenas noches, Sr. Y Sra. Howard. - Ah, Geraldine.
- İyi akşamlar, bay ve bayan Howard.
Qué velada más maravillosa.
- Geraldine! Ne kadar güzel bir akşamdı değil mi?
Geraldine. A comer, cariño.
Geraldine, tatlım, öğle yemeği!
Leonard y Jonathan y Geraldine y Butch.
Leonard ve Jonathan ve Geraldine ve Butch.
Hirieron a Geraldine.
Geraldine vuruldu!
Geraldine podría reconocer al otro tipo pero la hirieron.
Geraldine diğer adamı hatırlayabilir ama onu vurdular.
No se preocupe por Geraldine, no hay nadie mejor que el doctor Lee.
Geraldine'i merak etme. Dr. Lynne bu yöredeki en iyi doktordur.
No lo sé, no pude verlo pero Geraldine sí, ella puede reconocerlo.
Gizlendiğim yerden yüzünü göremiyordum. Aramızda onu net olarak gören tek kişi Geraldine'di. O hatırlayabilir.
Señor, dale a Geraldine el eterno descanso...
Tozlar tozlara ve geri döneceğiz - Sevgili kulun Geraldine'i sonsuz huzura kavuştur Tanrım.
- Geraldine.
- Geraldine.
- ¿ Geraldine irá a la mesa?
- Geraldine de masada olabilir mi?
Geraldine.
- Geraldine.
La señora Christie cuidará a Geraldine.
Bayan Christine Geraldine'e bakıyor.
¿ Geraldine?
Geraldine?
Miren lo que le compré a Geraldine en Cardiff.
Bakın Cardiff'ten Geraldine'e ne getirdim?
¿ Y la pequeña Geraldine?
- Küçük Geraldine'e ne oldu peki?
También, el cadáver de su hija, Geraldine, en la misma dependencia, y esta ropa fue encontrada con ellas.
Ayrıca aynı yerde bebeğiniz Geraldine'in cesedine de ulaştım... bu elbiseler üzerlerindeydi.
Tiene que limpiarse. - No esta noche, Geraldine.
- Bu gece olmaz Geraldine.
Timothy Brown en Nashville, junto a los espectaculares Keith Carradine y Geraldine Chaplin.
Timothy Brown da Nashville'de Keith Carradine ve Geraldine Chaplin ile beraber.
Lady Geraldine, si.
Leydi Geraldine, evet.
Si tuviera que adivinar, diría que su hija Geraldine.
Eğer bir tahmin gerekiyorsa, onu kızı, Geraldine öldürdü.
Sr., Poirot, soy Geraldine Marsh, hija de lord Edgwere.
Oh, Bay Poirot, ben Geraldine Marsh, Lord Edgware'in kızı.
Lady Geraldine me pidió que me quedara a ordenar los asuntos familiares.
Leydi Geraldine aile sorunlarını düzene sokmam için kalmamı rica etti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]