Translate.vc / español → turco / Haru
Haru traducir turco
274 traducción paralela
Frank no es un niño de mamá, como el pequeño Haru.
Frank şuradaki Haru gibi ana kuzusu değildir.
Tienen demasiado trabajo, probablemente no tanto como chicas
Elini tahmin edebiliyorum aslında, yine de varım. Boş ver Haru. Kızlar kadar olmasa da çok ilgi isterler.
¿ El pequeño Haru hablando de una auténtica muñeca? - No me llames así.
Minik Haru bebek gibi kızlardan mı bahseder oldu?
Si el pequeño Haru dice que es una muñeca, algo debe haber.
Minik Haru "bebek gibi" dediyse, bir şeye benziyor olmalı.
La novia de Tezuka dijo que él la ignoró cuando ella le echó el ojo. - ¿ Es eso cierto, Haru?
Tezuka'nın kız arkadaşı, kızın Tezuka'ya asıldığını ama onun pas vermediğini söyledi.
- No, ella no es mi tipo.
- Doğru mu bu Haru?
Encontraremos a esa chica, por el bien de Haru.
Haru'nun hatırına gidip kızı bulmalıyız.
Hola, Haru. ¿ Quieres decir ahora mismo?
Alo, Haru. Az önceki mi?
¿ No es esa la piba que Haru trajo a la fiesta?
Haru'nun partiye getirdiği yavru değil mi şu?
¿ Así que Haru está ganando puntos con esa niña bajo tu experta guía?
Senin uzmanca öğütlerinle Haru hala kızla işi pişiriyor mu?
¿ Qué ocurre, Haru?
Neyin var Haru?
Ella dijo que Haru es el primer hombre a quien creía que podría amar.
Dediğine göre Haru, aşık olabileceği türden karşısına çıkan ilk erkekmiş.
- ¿ Así que se lo harás pasar mal a Haru?
- Sen de bu yüzden mi Haru'ya kıllık yapıyorsun?
No esperes que le diga esto a Haru.
Benden bunları Haru'ya anlatmamı bekleme.
Haru aún no sabe lo vuestro. No parece limpio.
Haru'nun ikinizin arasında olanlardan hala haberi yok.
No importa lo que sea, pero nunca tendrás lo que tiene Haru.
Kızın isteğiydi. Ne olursa olsun, asla ve asla Haru'nun elde ettiği şeye ulaşamayacaksın.
¿ Quién es más importante para ti, Haru o Eri?
Sana göre hangisi daha önemli? Haru mu yoksa Eri mi?
Haru es ahora mi rival, no sólo mi hermanito.
Haru kardeşlikten çıkıp rakibim oldu.
Haru.
Haru.
Se lo prometí a Haru.
Haru'ya söz verdim.
Haru, esto no es asunto mío, pero deberías olvidar a Eri.
Haru, söylemek bana düşmez ama, Eri'den vazgeçmelisin.
Esto debería cubrir las ganancias de Haru por una noche.
Bu Haru'nun koruma için bir gecede kazandığı.
- ¿ Eres Haru?
- Bu haru mu?
¿ Eres Haru?
Bu Haru mu?
¿ Haru, dónde puse eso?
Haru, nereye koymuştum?
¿ Está Haru en casa?
Haru evde misin?
¿ Haru, estás bien? ¡ Haru!
Haru iyi misin?
¡ Haru está enferma!
Haru rahatsızlandı!
Haru, sé que no es un buen momento... ¿ Sabes algo de los papeles y del sello?
Haru, hiç zamanı değil biliyorum ama evrakların nerede olduğunu biliyor musun?
Haru Matsuda.
Haru Matsuda.
Con estos recuerdos de Haru, me quedo con la mejor parte.
Haru'dan arta kalanlardan en iyisi bana kaldı.
Haru, encenderé una vela.
Haru, mum yakacağım.
¿ Puedo preguntarte algo, señorita Haru?
Size bir şey sorabilir miyim, Bayan Haru?
Señorita Haru si pudiesen apartarse todos por unos instantes.
Bayan Haru, bir dakikalığına herkes geri çekilebilirse.
¿ No cree que Haru tenga dinero ahorrado?
Eminim Bayan Haru'nun epey bir miktar zulası vardır.
Cartero. Carta certificada.
Haru Asano'ya taahütlü mektup var.
Sr. Ideike, ¿ verdad que no dejará a Haru?
Bay İdeike, lütfen Haru'yu terk etmeyin.
Haru, soy yo. Ábreme.
Haru ne yapıyorsun?
No sabría qué demonios hacer si te fugases con Haru.
Ben yokken sen ve Haru sıvışırsınız diye korktum.
¿ Dónde está Haru?
Haru nerede?
Haru estaba embarazada, llevaba un hijo mío en su vientre.
Kadın benim çocuğuma hamileydi.
Haru-chan y Na-chan, ¿ no os despedís?
Haru-chan ve Na-chan, hoşça kal yok mu?
" ¡ Haru!
Haru!
Haru, vámonos.
Kalk Haru, gidelim.
Haru, adiós.
- Hoşçakal Haru. Görüşürüz.
Haru, ve a buscar agua.
Haru, git biraz su getir.
Haru, aún eres un niño, pero eres valiente, ¿ verdad?
Haru, sen daha küçük bir çocuksun. Ama cesur ol, tamam mı?
Haru, voy a casa.
Haru, eve gidelim! ..
Olvídalo, Haru.
Bir daha ki geldiğinde sana hediye ederim.
Haru, telefonea a tu hermano.
Haru, abini ara.
- ¿ Lo sabe Haru?
- Haru'nun haberi var mı?