Translate.vc / español → turco / Hasty
Hasty traducir turco
97 traducción paralela
W.C. Irvine, "Hasty Pudding",... 1869.
W.C. Irvine. Acele puding. 1869.
Let's toast to your hasty departure'cuz Oh, what's this?
d Böylece ölümünün şerefine içelim d d Oh, bu da nedir?
Hasty, ¿ hay algún otro modo?
Hasty, bunun başka yolu yok mu?
No hay problema, Hasty.
Sorun yok Hasty.
Ese número está equivocado, Hasty.
Yanlış hesap Hasty.
- Bueno, gracias, Hasty.
- Teşekkür ederim Hasty.
Bueno, es lo que se puso Hasty.
Hasty öyle giyinir.
Soy policía, Hasty.
Ben polisim Hasty.
¿ Le dijiste a Hasty Hathaway que el capitán Healey estuvo en mi oficina hace unos días?
Komiser Healey'nin geçen gün ofisime geldiğini... Hasty Hathaway'e sen mi söyledin?
Yo creo que se acuesta con la esposa de Hasty.
Bence Hasty'nin karısını fikfikliyor.
¿ Por qué Hasty es un hijo de perra?
Hasty'ye neden ifrit oluyorsun?
Hasty lo obligó a irse.
Hasty onu zorladı.
Hace un año, Hasty entraba y salía de aquí a su antojo.
Yaklaşık bir yıl önce Hasty buraya istediği gibi girip çıkıyordu.
Hasty es administrativo.
Hasty bir memur.
¿ Cómo está la esposa de Hasty?
Hasty'nin karısı nasıl?
- Hola, Hasty.
- Selam Hasty.
Mira, Hasty, sé que te debo mucho, pero esto...
Bak Hasty, sana çok şey borçluyum ama...
- Jesse, habla Hasty.
- Jesse, benim Hasty.
¿ Hay algo que quieras decirme, Hasty?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı Hasty?
Hasty.
Ah Hasty.
¿ Qué hiciste, Hasty?
Ne yapacaksın Hasty?
Este no es tu campo de juego, Hasty.
Başından büyük işlere kalkıyorsun Hasty.
No muevas ni un músculo, Hasty.
Sakın kıpırdama Hasty.
Sí, soy el próximo Shelley Hasty.
Doğru, ben geleceğin Shelley Hasty'siyim.
No desde que nuestro amigo Hasty dimitió. Ellos no parecen entender... por qué me contrataron, para empezar... pero les diré lo de siempre.
Dostumuz Hasty ayrıldığından beri benim neden işe alındığımı anlamıyor görünüyorlar ama ben onlara hiçbir şeyin değişmediğini anlatacağım.
¿ Cómo te va, Hasty?
Ne yapıyorsun, Hasty?
Ex-mujer, Hasty.
Eski karın, Hasty.
- Nada. Hasty, no te condenarán dos veces por blanqueo.
Hasty, kara para aklamaktan iki defa ceza alamazsın.
Sabes, Hasty, cuando dije que me salvaste la vida, no estaba hablando sobre la noche en que te arresté.
Biliyorsun, Hasty hayatımı kurtardığın zaman demiştim. Seni tutukladığım geceden bahsetmiyordum.
Ya sé quién es. Si lo recuerdo bien, usted cree que debí ser arrestado... durante el juicio de Hasty Hathaway.
Hatırladığım kadarıyla, Hasty Hathaway'ın duruşmasında benim tutuklanmam gerektiğini düşünüyordun.
Resulta que había mucho dinero de la mafia en el banco de Hasty... y tengo la impresión de que les gustaría recuperar lo que quede.
Hasty'nin bankasında çok fazla para toplandığını öğrendim. Onların hoşlanacağı bir izlenim bırakıyordum.
Lo hice. Encontré el dinero que Hasty estuvo lavando para usted.
Hasty'nin senin için akladığı parayı buldum.
¿ Qué Hasty?
Hasty kim?
Ahora las dos yeguas son Apurada Matilde y Algo Real.
İki kısrak da Hasty Matilda ve Somethingroyal.
Apurada Matilda tiene ocho años. Ella es joven todavía.
Hasty Matilda sekiz yaşında.
Ellos piensan que el quiere el potro de Apurada Matilde.
Hasty Matilda'nın yavrusunu alacağını düşünüyorlar.
El ganador tiene la opción de los hijos de las yeguas del Sr. Chenery. Apurada Matilda o Algo Real.
Kazanan Bay Chenery'nin kısrakları olan Hasty Matilda ve Somethingroyal'in yavrularından birini seçme hakkı kazanacak.
Voy con Apurada Matilda.
Hasty Matilda'yı alacağım.
Se fue con Apurada Matilda.
Hasty Matilda'yı aldı.
Hasty y yo estámos divorciados como tu bién sabes.
Senin de bildiğin gibi Hasty ile ben boşandık.
Para mi se ve muy bien, Hasty.
Bence yeterince iyi, Hasty.
Eso sería ilegal, Hasty.
Bu yasadışı, Hasty.
Hasty, cada vez que dices eso, algo malo sucede.
Hasty, ne zaman böyle desen kötü bir şey oluyor.
Yo sé que tú sabes. Hasty, estas divorciado.
Hasty, siz boşandınız.
¿ Cómo lo sabes?
Hasty, gitmem gerek.
Hasty, me tengo que ir.
Tamam. Tamam.
Hasty Hathaway, y la cajera.
Sadece güvenlik görevlisi Hasty Hathaway, ve veznedar.
Nos vemos, Hasty.
Görüşürüz, Hasty.
Hasty, todo el mundo sabe que mataste a Joe.
Hasty, Joe'yu senin öldürdüğünü herkes biliyor.
¿ Ha hablado con Hasty últimamente?
Son zamanlarda Hasty ile konuştunuz mu?
Creo que Hasty Hathaway estaba lavando dinero para usted.
Hasty Hathaway'in sizin için para akladığını düşünüyorum.