Translate.vc / español → turco / Hat
Hat traducir turco
159,693 traducción paralela
¿ Recuerdas cuando me decías que no me asustase?
Bana korkmamam gerektiğini söylemiştin hatırlıyor musun?
- Pero lo recuerdas.
- Ama hatırlıyorsun.
Cuando desperté esta mañana, pensé que pronto será el cambio de hora.
Bu sabah uyandığımda kendi kendime yakında yaz saati uygulamasını başlayacağını hatırlattım.
¿ Seguro que no lo es? Porque tengo un recuerdo muy íntimo de una noche...
Çünkü bir nedenden dolayı bir geceyi çok derin bir şekilde hatırlıyorum.
Y si lo recuerdo bien, alguien ha disparado un arma.
Yanlış hatırlamıyorsam da birisi taramalı tüfekle ateş etmişti.
Lo recordaré.
Hatırlarım ben.
Personalmente, no recuerdo lo que hice.
Ben ne yaptığımı hatırlamıyorum açıkçası.
No pensé que me ibas a recordar.
Beni hatırlayacağını düşünmemiştim.
Por favor, beanme como una buena perrsona, i pesar de que haga esta casa tan terrible.
Böyle korkunç bir şey yapmış oluyorsam da lütfen beni iyi hatırlayın.
Por favor, beanme como una buena perrsona, i pesar de que haga esta casa tan terrible.
Böyle korkunç bir şey yapmış oluyorsam da lütfen beni iyi hatırlayın. "
Igual a : "Beanme como una buena perrsona i pesar de esta casa tan terrible".
"Böyle korkunç bir şey yapmış oluyorsam da lütfen beni iyi hatırlayın" la uyuyor.
- Me acuerdo.
- Hatırlıyorum.
Pero luego dejé de dudar debido al vacío de mis bolsillos y mi alma.
Sonra tekrar tereddüte düşüp kalbim ve cüzdanımın boşluğunu hatırladım.
Después del accidente de Phil, ¿ recuerdas la palabra que me devolvió a la normalidad?
Beni normale döndüren sözcüğü hatırlıyor musun?
No me acuerdo.
Hatırlamıyorum.
Pero sabemos cómo los recordamos.
Ama onları nasıl hatırladığımızı biliyoruz.
¡ No he asignado un turno de noche!
Gece vardiyası koyduğumu hatırlamıyorum!
¡ Cinco años!
Hatırla Jennifer.
¿ De verdad no lo recuerdas?
Sahi hatırlamıyor musun?
Un día... en mucho tiempo, serás llamado.
Bir gün çok ileri bir zamanda hatırlanacaksın.
¿ Recuerdas a Otero?
- Otero'yu hatırladın mı?
¿ Recuerdas que dijiste que... tal vez sea una trampa?
Tuzak olmasıyla ilgili ne söylediğini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas lo que me dijiste ese día?
O gün bana ne söyledin hatırlıyor musun?
Srta. Goines, recuerde. Su plan, su misión, su responsabilidad.
Bayan Goines plânınızı görevinizi ve sorumluluklarınızı hatırlayın.
¿ Recuerdas todo eso?
Hepsini hatırlıyor musun?
Si no lo hubiera recordado yo sola, ¿ me hubieras dicho lo que perdimos?
Benimkini hatırlamasaydım ne kaybettiğimizi söyler miydin?
¡ No hay líneas rectas!
Doğru bir hat yok.
Lo recuerdo.
Seni hatırlıyorum.
Él no necesita que se le recuerde o tú ser informada - de cada eventualidad.
- Ne onun hatırlamasına, ne de senin her şeyi bilmene gerek yok.
Lo mejor del domingo para la ceremonia de esta noche, ¿ recuerdas?
Tören için en iyisi Pazar günüdür hatırladın mı?
- ¿ Lo recuerdas, ojos de nutria?
- Otter Eyes'i hatırladın mı?
Y a partir de este momento, se le recuerda que el tiempo se para nunca ser manipulado.
Ve bu andan itibaren, sana zamanın asla değiştirilemeyeceğini hatırlatsın.
Recuerdo cuando vino a mí.
Bana ilk geldiğin zamanı hatırlıyorum.
Ella lo dio para recordarle que...
Sana hatırlaman için verdi... Sadece şu an var. Sadece bugün var.
Lo sé. Lo recuerdo.
Evet, hatırlıyorum.
¿ Sabe lo que es gracioso?
Onu hatırlayacağını dahi zannetmiyorum.
Que no estaba segura de que lo recordara si quiera. Lo recuerdo bien.
Onu gayet iyi hatırlıyorum.
Sí. Lo recuerdo todo.
Evet her şeyi hatırlıyorum.
Recuerdo que hablar de chicas era más divertido.
Hatırladığım kız konuşmaları daha eğlenceliydi.
Caen detrás de la pared. ¿ Lo recuerdas?
Duvarın arkasına düşüyordu. Hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas?
Hatırlıyor musun?
Ahora ya no lo soy. Es complicado, pero sí, lo recuerdo...
Karmaşık ama evet, hatırlıyorum.
Está bien, se acuerda de mí.
Sorun yok, beni hatırlıyor.
Sí, pero no de Minor, ni de su antiguo entrenador de fútbol, ni de nuestros ataques coordinados en el búnker en la Batalla de Pegaso.
Evet ama Minor'ı, eski futbol antrenörünü veya Battle of Pegasus'daki koordineli sığınak saldırımızı hatırlamıyor.
Puede que me recuerde, solía venir aquí.
Beni hatırlıyor olabilirsin, eskiden buraya gelirdim hani?
Apuesto a que se acuerda de mí.
Bahse girerim beni hatırlar.
Dejar algo para recordar al buenazo de Major.
Eksi iyi Major'ın hatırlanması için bir şeyler bırakmalı.
Y ni siquiera te acordarás.
Ve hatırlamayacaksın.
- Oliver, ¿ podemos hablar?
- Hatırlayacağım.
Y recuérdame qué les pasó.
Başlarına ne geldiğini hatırlatsana bana bir.
Causalidad. ¿ Recuerdas?
Nedensellik bağı, hatırladın mı?