Translate.vc / español → turco / Havana
Havana traducir turco
693 traducción paralela
Es un habano auténtico
Havana'dan. Sumatra ağızlıklı.
De la Habana.
Bu Havana'dan.
- Te traje una caja de cigarros.
Size bir kutu hakiki Havana purosu getirdim.
Si te vas a La Habana, limpiaré tu nombre mientras estés fuera.
Bu gemiyle Havana'ya gidersen sen ülke dýţýndayken adýný temize çýkarabilirim.
Le gustará La Habana.
Havana'yı seviyor.
Sólo quiere eso, ¿ eh? Dile que si espera a que yo se lo pida, estará hasta que nieve en La Habana.
Ondan istemem için beni bekliyorsa, Havana buz tutarsa belki.
Bueno, tengo algunos habanos.
Güzel, elimde birkaç tane Havana var.
Es un lugar lindo, y te compraré un pasaje de ida.
Neden Havana'ya falan gitmiyorsun? - Güzel bir yer, gidiş biletin de benden.
¿ Túg y yog en Habana?
Havana? "sen, ben" Havana?
Nog, Toto. Túg en La Habana.
Hayır Toto. "Sen" Havana.
¿ Qué le dirá Drusilla a la familia sobre ti cuando regrese a La Habana?
Drusilla Havana'dan döndüğü zaman ne söyleyecek?
- Se nos unió en La Habana.
- Havana'ya götürecektim.
Pensaba que las muchachas de Habana no miraban a hombres hasta casarse.
Havana kızları evlenene dek erkeklerinin yüzlerine bakmazlar.
Quizás Jack Stuart pueda navegar al sur conmigo. El Southern Cross está en La Habana en reparaciones, si recuerdan...
Havana'da Güneyin Buharlısı'nı ona verirsek...
Ojalá no tuviera que regresar a La Habana mañana.
Oh, Loxi. Keşke yarın Havana'ya dönmek zorunda olmasam.
Drusilla, cariño... no soy la mejor persona para dar consejos.
Drusilla, hayatım. Öğüt verme konusunda oldukça kötüyüm ama Havana'ya geri dön ve bunu önce annenle konuş.
Mi goleta lo llevará a La Habana esta noche.
Adamım seni bu gece Havana'ya götürecek. İhtiyacın olan şey bende.
Si intentan detenerte en La Habana, destruiré la ciudad...
Seni Havana'da tutarlarsa o zaman...
El Southern Cross no puede haber naufragado.
"Güneyin Buharlısı" enkaz olamaz, Bay Tolliver. Havana'da, emniyette.
Debo detener al Southern Cross.
Güneyin Buharlısı'nı Havana'da durdurmalıyım.
¿ Corriendo a La Habana para aniquilarlo?
Onu mahvetmek için Havana'ya kadar yarışarak mı?
Nunca comandará ni una lancha en el barro en esta vida ni la próxima... una vez que llegue a La Habana.
Ben Havana'ya vardığımda bir daha kaptanlık yapamayacak.
Entonces nunca llegarás a La Habana.
Öyleyse asla Havana'ya ulaşamayacaksın.
El Claiborne no llegó a La Habana porque yo lo impedí.
Claiborne'un Havana'ya ulaşamamasının nedeni onu etkisiz hale getirmemdi.
Le prometió regresar pronto de La Habana.
En kısa zamanda Havana'dan döneceğine söz vermişti, değil mi?
La Habana es muy alegre en esta época.
Bu sezonda Havana çok keyiflidir.
Quiero hacer una llamada a la Habana, Cuba.
Küba, Havana'yla görüşmek istiyorum.
Qué idiota. Fui en avión a la Habana y cogí el barco allí.
Havana'ya uçtum ve gemiyi orada yakaladım.
Un paquete de Havanas y un Hudson.
Bir paket Havana ve bir de Hudson.
Si lo fuera, no se fumaría un Bolívar enorme importado sólo para entendidos.
İçse bile, Havana'dan özellikle tiryakisi için ithal edilen büyük purolardan içmesi mümkün değil.
De La Habana, América del Sur está a un tris.
Havana'dan Güney Amerika'ya geçmek çocuk oyuncağı.
¿ Es habano?
- Havana, öyle değil mi?
No se conseguían durante la guerra, pero ahora vienen de La Habana.
Güzel. Savaş sırasında bulmak zordu ama artık Havana'dan geliyor.
Pasaremos una semana en la Habana y al regreso todo se habrá olvidado.
Havana'da bir hafta ve bütün bu iş bitmiş olacak.
Compraremos lo que nos haga falta.
Havana'da bir şeyler alırız.
Gaylord Mitty, el tahur del Mississippi... fumaba impávido un habano hecho a mano.
Gaylord Mitty, Mississippi Kumarbazı... umursamazcasına Havana purosunu tüttürüyordu.
- Vine esta mañana en avión, vía La Habana.
- Bu sabah Havana'dan doğru buraya uçtum.
De La Habana.
Havana'dan.
Auténticos'Havana'.
Gerçek Havana sigarası.
Habanos, los mejores que se venden.
Havana malı, paranın satın alabileceğinin en iyisi.
Borracha en cualquier bar de La Habana.
Havana'nın bütün ucuz barlarında içiyor.
Pero diferente. ¿ Habano?
Farklı bir yanı var. Havana mı?
Mañana volaré a La Habana.
Yarın Havana'ya uçuyorum.
Y el lugar perfecto para tener una joven, sería en un viaje a La Habana.
Madem öyle, bence Havana'ya giderken bir kadın çok faydalı olabilir.
Elijo viajar solo, pero si deseara llevar una chica a La Habana... el inventario es más grande que las cuentas de la tienda Woolworth.
Ben yalnız gitmeyi tercih ediyorum. Eğer Havana'ya bir kadın götürecek olsam elimi sallasam ellisi.
¿ $ 1000 a que si nombro una chica, podrás llevarla contigo mañana a La Habana?
Bahse var mısın? Sana bir kadın söyleyeceğim, yarın onu Havana'ya götürebileceğine dair 1000 dolara bahse girer misin?
- ¿ La Habana, Cuba?
- Havana, Küba mı?
- ¿ Qué otra Habana hay?
Başka kaç Havana var ki?
- ¿ Quiere llevarme a cenar a Cuba?
Akşam yemeği için beni Havana'ya mı götüreceksiniz?
Estaríamos en La Habana si no fuera por lo que hice.
Bun yapmasaydım Havana'da olacaktık.
- En La Habana.
- Havana'da.