Translate.vc / español → turco / Hey
Hey traducir turco
203,537 traducción paralela
Oye. Lo entiendo.
- Hey, anlıyorum.
¡ Eh!
Hey!
- ¡ Hola!
- Hey, adamım!
¡ Hola, nena!
Hey, bebeğim!
¿ Oyeron eso?
Hey, duydunuz mu?
¡ Oigan, tomen el siguiente!
Hey, millet! Bir sonrakine binin!
Oye, necesito que bajes al vestíbulo y que le digas a este acartonado que tenemos ocho habitaciones en el hotel.
Hey, dinle. Lobiye inip Bay "Kasıntı Cep Mendili" ne otelde sekiz odamız olduğunu söylemelisin.
Rob, tengo algo que decirte y no te va a gustar oírlo.
Hey, Rob, sana bir şey söyleyeceğim ve pek hoşuna gideceğini sanmıyorum.
- Nosotros hacemos las preguntas.
- Hey! Soruları biz sorarız.
- ¡ Oye!
- Hey!
Oigan, nerds, ¿ tienen una patineta o algo así?
Hey gençler. Kaykayınız, tekerlekli ayakkabınız falan var mı?
Señora. Oiga. ¿ No?
Hey, ev hanımı.
Oye, ¿ tienes patines o algo?
Hey, otobüs kartınız var mı?
¡ Oye! ¡ Ya basta, hombre!
Hey, kesin şunu be!
Oye, Favors. ¿ Podrías caer hacia allá?
Hey, Favors. Şu tarafa düşer misin?
Ya estamos aquí.
Hey, buradayız.
Una pregunta, Brian.
Hey Brian, sana bir şey sorayım.
Oye.
Hey.
Hola, soy yo.
Hey, benim.
¿ Dónde estás?
Hey, neredesin?
Hola, Roger, Pat y quien seas tú.
Hey, Roger, Pat... Seni tanımıyorum.
- ¡ Hola, Callie!
- Hey, Callie!
¡ Oye!
Acele. Hey!
Llévame de vuelta.
Hey. Beni geri al.
Cuidado.
Hey. Shh.
¿ Todavía puedes hacerlo?
Hey, bunu hala yapabilir misin?
Ejercicio de pensamiento.
Hey. Egzersiz yapmayı düşündüm.
Hey, muchachos, ustedes sabían...
Hey, chaps, biliyor muydun
"Hey, James, deberías estar en mi lugar"
James, sen olmalısın Neredeyim.
- Allí está - ¿ Eh?
- İşte burada. - Hey?
- Hola. ¿ Qué estás haciendo aquí?
- Hey, ne işin var burada?
Cinco dice : "Hola", Adrian se cae, tú estás trabajando en el interruptor de relé, tú quieres saber dónde está tu pistolera.
Five'hey'diyor, Adrian düşüyor, 00 : 03 : 12,085 - - 00 : 03 : 13,705 sen röle anahtarı üzerinde çalışıyorsun,... sen ise silah kılıfını arıyorsun.
Así que ella dice "Hola" y yo digo "Hola", normalmente a la vez.
O "Hey" diyor, ben "Hey," diyorum. ... genellikle aynı zamanlarda sen yere düşüyorsun,
¡ Oye!
Hey!
- Hola.
- Hey.
Hola.
Hey.
Hola, lo han conseguido.
Hey, gelmişsin.
Hola. - ¿ Quién os ha enviado?
Hey.
¡ Ah! ¡ Oye!
Hey!
Si vas al comedor, yo me lo pensaría.
Hey, evlat...
Hola, ¿ encuentras algo?
İçeri gel. Hey... bir şeyler buldun mu?
¡ Oigan!
Hey!
Oigan... recuerden que tenemos que vernos amigables.
Hey. Unutma, dost canlısı olmamız gerek.
Adrian, necesitamos tu ayuda en algo.
Hey, Adrian, bir konuda yardımına ihtiyacımız var.
Me estaba arriesgando a que ni siquiera me conocieran.
Hey, ben, tanıyor olabileceklerini bile düşünüyordum.
¡ Hola, niña!
Hey, evlat!
Vamos. ¡ Oigan, abran!
Hadi. Hey, aç şunu!
Oye.
- Hey.
Buenos días, Cinco.
Hey!
Oíd, a mi ordenador le pasa algo raro. El sistema no está funcionando.
Android, duyuyor musun? Hey, bilgisayarıma garip bir şeyler oluyor.
Hola.
Sana görüşürüz diyebilmek için seni arıyordum. Hey.