English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Hickory

Hickory traducir turco

119 traducción paralela
Aquello lo has arreglado mal.
O zımbırtıyla oyalandığını gördüm, Hickory.
¿ Y Hickory?
Hickory nerede?
¡ Hickory!
Hickory!
¿ Y a mí Hickory?
Ya beni Hickory'yi?
Tengo una importante conferencia todos los miércoles por la noche en el Hickory Tree.
Hickory Tree'de her çarşamba önemli bir toplantım var.
- ¿ En el Hickory Tree?
- Hickory Tree nasıl?
Hickory dickory dock.
Hickory dickory rıhtımı.
Documentador.
Ve "hickory", "dickory", "dockery". Ayrıca,... "yumuşama varsa" sayfa 43,... o zaman "e" "c"'den sonra konulmalı.
Ok. "Hickory dickory doc. El ratón corrió el reloj."
Tamam. " Hickory dickory doc. The mouse ran up the clock.
" Hickory dickory dock.
Tik tak, tik tak.
- Comida asada con nogal.
- Hickory barbeküsü.
Lo único que viene a Hickory es el tren y está aquí solo por cinco minutos.
Hickory'e gelen tek şey, sadece beş dakika kalan bir tren.
No quiero que sea el entrenador de Hickory cuando tenga 50 años.
Hickory'de 50 yasında antrenör olmasını istemem.
¿ Qué haces aquí, viviendo en Hickory?
Burada, Hickory'de yaşayıp ne yapıyorsun?
SOMOS LOS HUSKERS DE HICKORY NADIE PODRÍA ESTAR MÁS ORGULLOSO
BİZ HICKORY'E AİTTİZ VE KİMSE BİZDEN GURURLU OLAMAZ
HICKORY EN RACHA GANADORA
HICKORY KAZANMA SAVAŞINDA
- Tiempo fuera de Hickory.
- Zaman doldu. Beyaz.
Tiempo fuera de Hickory.
Zaman doldu, Hickory.
Sustitución de Hickory, sale el número 13, McClellan.
Hickory için değişiklik, 13 numara, McClellan.
¿ Volverá a entrenar a Hickory el año que viene?
Gelecek yıl geri Hickory'da olacak mısınız?
Notarán que son las mismas medidas que en nuestro gimnasio de Hickory.
Hickory'deki çalışma salonuyla aynı büyüklükte.
La final más inesperada en la historia del campeonato de los institutos de Indiana se celebra esta noche, en la que los pequeños y desconocidos Huskers de Hickory, con 64 alumnos, se enfrentan a los defensores del título,
Unutulmayan, inanılmayan, en büyük Indiana Lise Turnuvası bu gece yer alıyor. Üç hecelik kuvvette sahip olan 64 üyelik, Hickory Huskers... 2800 üyelik Bears of South Bend Central'e karşı oynuyor.
Hickory, es la hora del partido.
Hickory, oyun zamanı.
Hickory con la posesión.
Hickory'e ait.
Hickory ha anotado seis puntos seguidos.
Hickory arka arkaya altı puan kazandı.
Gran remontada de Hickory.
Hickory'de arka arkaya geliş.
Hickory hará el saque de banda desde su campo, efectuado por Rade Butcher, autor de la intercepción.
Hickory'den geri geliş Rade Butcher'i atlatmayı başarıyor.
Lisa, ¿ a qué personaje del siglo XIX lo llamaban "Old Hickory"?
Lisa, lakabı "Yaşlı Ceviz" olan 19.yüzyıl kişisi kimdir?
Asesinato en la calle Hickory
ÜÇ YANLIŞ ÜÇ CESET Çeviren : Atakan Göktepe
Vivía en Singapur, pero su marido murió y ahora es ama de llaves en una residencia. Una residencia de estudiantes en Hickory Road.
Singapur'da yaşıyordu, ama kocası öldü, şimdi Hickory Sokağı'ndaki bir öğrenci yurdunu çekip çeviriyor.
Debo conocer a los estudiantes que viven en el Nº 26 de Hickory Road pero de un modo que no... ¿ Cómo se dice? De un modo que no levante sospechas.
Başlangıçta Hickory Sokağı 26 Numaradaki öğrencilerle tanışmak istiyorum, ama farklı şekilde olacak, nasıl diyorsunuz, şüphe uyandıracak şekilde.
Hay algo aquí, en Hickory Road, que no me gusta nada. Que me causa temor.
Burada, Hickory Sokağı'nda hoşuma gitmeyen bir şeyler var... beni korkutan şeyler bunlar.
Señor Poirot... Celia Austin y Colin McNabb han venido a verle.
Bay Poirot, Hickory Sokağı'ndan
De Hickory Road.
Celia Austin ve Colin McNabb sizi görmek istiyor.
... con mil firmas en la cual exponen sus argumentos...
Hickory Sokağı'nda yardımınıza ihtiyacımız var, efendim.
Sí, acabo de llegar de Hickory Road.
Evet. Ben de tam Hickory Sokağı'ndan geliyordum.
Todos éramos amigos en Hickory Road. Dígame, mademoiselle Valerie...
Ama Hickory Sokağı'nda hepimiz arkadaşız.
Inspector, hay algo aquí en Hickory Road detrás de estas dos muertes ; algo que no vemos.
Burada, Hickory Sokağı'nda bir şeyler var, bu iki ölümün ardındaki göremediğimiz şeyler.
El día que la Policía vino a Hickory Road.
Hickory Sokağı'na polisin geldiği gün.
¿ Regresa a Hickory Road, Inspector Jefe?
Hickory Sokağı'na mı dönüyorsunuz, Başmüfettiş?
A Hickory Road.
Hickory Sokağı'na.
Por eso trabaja en la tienda de mochilas de Hickory Road.
Ve bu yüzden mi Hickory Sokağı'ndaki... sırt çantası dükkânında çalışıyordunuz?
Hay algo extraño en las mochilas que se venden en Hickory Road.
Hickory Sokağı'ndaki çantalarda garip bir şeyler var.
No es un misterio saber quién robaba los objetos en la calle Nº 26 de Hickory Road o por qué.
Hickory Sokağı 26 Numaradaki eşyaların... çoğunu kimin çaldığı veya neden çaldığıyla, ilgili bir gizem yok.
Cuando fue a visitarme Mademoiselle Austin sólo se responsabilizó por algunas de las cosas robadas aquí, en Hickory Road.
Beni ziyarete geldiğinde Matmazel Celia, Hickory Sokağı 26 Numaradaki hırsızlıkların... sadece bir kısmının sorumluluğunu üstlendi.
Tal vez el policía que vino a Hickory Road a investigar usó la muerte en el barrio de Soho como excusa para hacer una visita.
O gün Hickory Sokağı'na gelen polis Soho'da işlenmiş, cinayeti yurda girebilmek için kullanmıştı.
Pues porque vio, para su sorpresa, al hijo de Sir Arthur Stanley. El cual vive en el Nº 26 de Hickory Road bajo un nombre falso.
Çünkü Sir Arthur Stanley'in Hickory Sokağı 26 Numarada... başka bir isimle kalan oğlunu görünce afallamıştı.
Le pidieron al congreso que tramitara una renovación 4 años antes.
"Old hickory" ( Amerikan cevizi ) lakaplı Başkan yasayı veto etti.
En la fuente, frente al cartel de Gap justo sobre esa mujer que está tragandose la bolsa de carne.
Havuzu geç, şu tabelayı aşır. Hickory Çiftlikleri poşetinden otlanan kadının tam kafasına fırlat.
"Viejo Nogal" nos pone en forma.
Yaşlı Hickory bizi savaşa hazırlıyor.
Voy a Hickory Road.
Hickory Sokağı'na.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]