Translate.vc / español → turco / How
How traducir turco
802 traducción paralela
¡ Los How Wallow Boys, campeones invictos del Condado de Sangamon, liderados por Buck Troup!
Hog Wallow Çocukları, Sangamon Köyünün yenilmez şampiyonları. Buck Troup liderliğinde!
¿ Quieres decir...?
- Şu mu, "How can I leave thee"?
How ¡ Cómo sois!
Siz erkekler hep böylesiniz!
Como?
How?
Fowler, How y yo formamos la junta de vecinos.
Fuller, Haland ve ben belediye meclis üyeleriyiz.
- Claro Busca a Henderson, How y Fuller y diles... - que los necesito aquí.
Git Anderson, Howe ve Fuller'i bul, ve onları buraya çağırdığımı söyle.
Cómo podés decir que no
How can you say no
# How dry I am # How dry I am
# Ne kadar da alkolsüzüm
"¿ How Much is that Doggie?" Vendió 3 millones.
"Doggie in the Window?" ne kadar sattı? 3 milyon plak.
¿ Debería darle las gracias por lo que está haciendo?
How may we thank you for what you are doing? Don't try.
Cómo puedo aún intentarlo?
How can l even try?
No te das cuenta de cuánto te necesito.
"l Need You" ) You don't realise how much l need you
¿ Cómo iba a pensar que me enfadarías? No me di cuenta.
How was l to know you would upset me l didn't realise
Por favor recuerda lo que siento por ti. Realmente nunca podría vivir sin ti.
Please remember how l feel about you l could never really live without you
- ¿ Puedo preguntar cómo lo sabes?
- Dare we ask how you know? - How!
- ¿ Cuántos dedos te quedan?
- How many fingers you got left?
How I recognize your escadron leader?
Söyle, ekip liderinizi nasıl tanıyorsunuz?
Cómo me conmovió
# # How did he touch my heart?
Cómo empezó este sentimiento
# # How did this feeling start?
Cómo lo quiero a este hombre único
# # Oh, how I love
Cómo pueden notar Que estoy hechizada
# # How can you tell I'm under a spell
No pueden ver cuánto deseo ser libre
# # You cannot see how much I long to be free
♪ And he told me how life would be ♪ ♪ When I grew up to be a man ♪
# Büyüdüğümde nasıl bir hayatla karşı karşıya kalacağımı anlatırdı
♪ How many times do I have to make this climb ♪
# Daha kaç kere tırmanacağım bu basamakları
♪ Oh, how many times do I have to make this climb ♪
# Daha kaç kere tırmanacağım bu basamakları
El "know how" para desarrollar la economía del país.
Ülke ekonomisini nasıl geliştireceklerini biliyorlar. Fulle.
- ¿ El "konw how", no?
- Biliyorlar mı?
- Sí, el "know how", el "know how", los americanos saben hacer muy bien las cosas, ellos saben hacer que las cosas caminen.
- Evet, biliyorlar. Amerikalılar bu işi iyi biliyor. İşlerin nasıl düzgün yürüyeceğini iyi biliyorlar.
How forgetful I'm becoming, now you fixed your bus'ness straight.
Şimdi işleri düzelttiniz, gittikçe unutkan oluyorum. Nazik insanlarız biz.
"How do I feel at the end of the day?"
"How do I feel at the end of the day?"
"...'How can you catch the sparrow? "'
"...'How can you catch the sparrow? "
"'But what's the matter, Daddy?
How come you look so mean? "
How come you look so mean? "' "'Could it be that you can't live up to your dreams? "'
"Could it be that you can't live up to your dreams?"
¡ Maldito hijo de perra! ¡ Dígame cuántas mujeres tiene y yo le diré cuántas necesito, imbécil! and I'll tell you how many I need!
Seni orospu çocuğu, elinde fazladan kaç orospu var söyle... ben de sana kaç tane istediğimi söyleyeyim aşağılık herif!
¡ Hosanna!
Hey, hosanna Heysanna Sanna sanna ho Sanna, heysanna, ho and how
Cuando ellos descubrieron que los "negratas" hablábamos, do, wah, how... se murieron del "canguelo".
Ζencilerin "dο νa hο" sesleri dιşιnda kοnuşabildiklerini... görünce çοk kοrktular.
Propongo un brindis.
Ben, kadeh kaldırmak istiyorum ♪ How does it feel - NasıI Hissettiriyor ♪
"How I love that girl".
O kızı ne çok seviyorum.
# How far we've come along till now
* Nelere katlandık, ulaşmak için bugünlere *
# How far we've got to go
* Ve daha nelere katlanacağız *
# How far we've got to go
* Ve daha nelere katlanacağız * * Çok çalıştık, didindik *
# How far...
* Nelere... *
# You know how money goes
* Bilirsin para nasıl biter *
# And I'd like to tell you how I feel
* İstiyorum söylemek nasıl hissettiğimi *
# But I forgot how to pray
* Ama unuttum dua etmeyi *
"Hello, how are you"
Hiçte değil.
# How dry I am
# Ne kadar da alkolsüzüm
# How dry I am
# Ne kadar da alkolsüzüm # Ne kadar da alkolsüzüm
encontrarás el amor.
How could she say to me "Love will find a way"?
Te enseña a encontrar uno mejor
# # Shows you how to find a better way
- How far...
- Nelere...