English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Hs

Hs traducir turco

490 traducción paralela
Déjeme trabajar en el caso 24 hs.
Bana bu olay için 24 saat verin. Sonra da başkasını çağırırız.
lo más importante porque si sucediese algo a ese pastelero... mañana a las 7 hs. no podría abrir su tienda.
Ve en önemlisi bu pastacıya bir şey olursa yarın sabah yedide dükkânı kapalı kalır.
Estaré alerta las 24 Hs.
Şu andan itibaren 24 saat bekleme konumundayım.
Nuestra tarea en las próximas 24 Hs. es deshacernos de todo lo innecesario, todo lo que podamos descartar.
Önümüzdeki 24 saat için tek işimiz atabileceğimiz her şeyi atmak olacak. Yoksa burada bir başımıza kalacağız.
¡ Son más de las 10 hs.!
Saat 10'u geçmiş!
Son más de las 10 hs.. No lo voy a tolerar.
Saat 10'dan sonra ses olmayacak.
- A las 9 hs.
- Saat 9'da.
AGENCIA DE DETECTIVES AAA SERVICIO 24 HS
DETEKTİFLİK BÜROSU
Tenemos una cita a las 14 : 00 hs con nada menos que Roger de Bris.
Saat ikide Roger De Bris'nin ta kendisiyle randevumuz var.
El Concilio de la URSS anunciará mañana 23 hs, hora de Moscú, la activación de un cerebro electrónico, similar al nuestro, bautizado "Guardián", usado solamente para su defensa.
Sovyet Yüksek Komiserliği, Moskova saatiyle yarın saat 23 : 00'da, adına "Gardiyan" dedikleri ve tıpatıp aynı bizimki gibi olan elektronik beyinlerini çalıştırma emri vermiş. Evet beyler, buraya kadar. - Sadece savunma amaçlı olacakmış.
1800 hs, vuelve al departamento.
18 : 00 : eve dönüş.
Forbin, las redes comerciales de radio y televisión de todo el mundo deben unirse en mi sistema de comunicaciones a las 10 hs del viernes.
Forbin. Dünyadaki tüm ticari televizyon ve radyo yayınları, Cuma günü saat 10 : 00'a dek iletişimim sistemime bağlanmış olacak.
Para mi, la mataste entre las 17 y las 19 Hs.
17 ile 19 arası.
¿ Dónde estuvo, querido colega entre las 15 y las 19 hs el día del asesinato de Augusta Terzi?
Sayın meslektaş, Augusta Terzi'nin öldürüldüğü gün 15 ile 19 arasında neredeydin?
Despiertame a las 9 Hs en punto. Seguro
Beni tam dokuzda uyandırın.
¡ Compañeros obreros! ¡ La base de la asamblea ha decidido hacer 2 hs de huelga para regular el destajo!
Yoldaşlar, parça başı iş düzenlemesinin yapılması için meclisiniz günde 2 saatlik grev kararı aldı.
Nosotros continuaremos haciendo 2 hs. de huelga al día hasta que se haga una primera reunión por nuestro pedido.
Biz taleplerimizi elde edene kadar günde 2 saatlik grevimize devam edeceğiz, yeterince açık mı?
Damas y caballeros, nuestra próxima función es a las 8 : 40 hs.
Bayanlar, baylar, bir sonraki gösterimiz saat 8 : 40'da.
Lo único que te mantiene vivo, el único motivo, es que tienes que poder salir de aqui, y decirle a ese negro asesino de Harlem... que tiene 24 hs. para pactar o tiene una hija muerta... y una guerra.
Seni öldürmememin tek bir sebebi var. Sağlam kal ki Harlem'deki o pisliğe gidip söyle. Anlaşmak için 24 saati var, yoksa kızı ölecek!
Al tercer día me doy cuenta de que el organismo humano tiene defensas contra todo, y se niega a pensar en una misma persona las 24 hs. del día.
Üçüncü gün bir erkeğin belli savunma mekanizmaları olduğunu anladım. Onları birini 24 saat düşünmekten alıkoyan.
Hablando de la ley, tengo derecho a retenerlo por 48 hs.
Yasaya gelince,.. ... bana seni iki gün göz altında tutma yetkisi veriyor.
Su abogada ha visitado al presidente quien debía tomar una decisión en las siguientes 72 hs.
Avukat Cumhurbaşkanıyla görüşmeyi başarmıştı. Cumhurbaşkanı af talebini kabul edip etmediğini önümüzdeki 72 saat içinde bildirecekti.
En 24 Hs., Steiner habrá separado a los rusos de sus bases.
24 saat geçmeden, Steiner, Rusları, kendi üslerinde kesmiş olacak.
El cerco de Berlín será burlado en 24 Hs. - 48 Hs. como máximo.
Berlin'in kuşatılması, bir gün, en fazla iki gün içinde tamamlanmış olacak.
Si no recibo respuesta antes de las 22 Hs. del día de hoy, lo tomaré como que está privado de su libertad de acción.
"Bu akşam saat 10'a kadar bir yanıt alamazsam... "... artık, hareket özgürlüğüne sahip olmadığınız kanaatine varacağım. Stop.
A las 10 : 00 Hs. han logrado cortar la ruta entre Berlín y Nauen, nuestra única salida hacia el oeste.
Sabah saat 10'da, Berlin'den Nauen'e giden yolu kesmeyi başarmışlar. Bize çıkış yolu olarak, sadece batı kalıyor.
- No hay novedades desde las 10 : 00 Hs.
- Sabah 10'dan beri, iletişim kuramadık.
El arsenal de los U-boats, las instalaciones de aeronaves,... las fábricas de armamento,... instalaciones de petroleo y transporte eran considerados objetivos prioritarios para bombardeos precisos las 24 hs.
Denizaltı tersaneleri, uçak atölyeleri cephane fabrikaları petrol tesisleri ve nakliye yolları gece-gündüz hassas bombardıman için öncelikli hedef haline getirildi.
Caballeros, nueva hora de arribo : 17 : 00 hs.
Beyler, yeni varış zamanı 17 : 00
Aquí, a las 6 : 00 hs..
- Saat 6'da burada.
Para un ave de 9 kg., eso tomará 6 : 30 hs.
Bu ağırlıkta bir kuş için bu işlem 2 saat sürer.
Estos platos requieren un anticipo de 24 hs.
Bu yemekler için 24 saat beklemek gerekiyor.
Apúrate. Al menos se caerá en dos hs.
Acele etsek iyi olacak, iki saat sonra şafak sökecek.
Tendrías que abandonar tu carrera y ser músico las 24 hs.
Biliyorum. Bence hukuğu unut ve tam zamanlı bir müzisyen ol.
Ya van 5 Hs. que este lamentable evento tiene al país sin aliento.
Beş saat önce şehrimizde bütün ülkeyi merakta tutan bir olay gerçekleşti.
Sin duda es por las 6 Hs.
Polis, muhabirleri adamdan uzak tutmaya çalışıyor.
Me espera hace 6 Hs. ¡ Debe estar preocupada...! - ¡ Voy a decirle que estoy bien!
Tam 6 saattir beni bekliyor ve bunu bilmeye hakkı var.
Investigue cosas raras en la ciudad en las últimas 12 hs que impliquen a 2 hombres y una mujer.
Bilgisayara, son 12 saat içinde bir kadınla iki adamın karıştığı bütün olayları sorun Folks. - Emredersiniz.
- Tengo que estar a las 10 : 30 hs en la máquina de risas.
Aynen benimde 10 : 30'da * Gülme Makinesine çıkmam lazım.
- Tengo que hacer mi informe de deportes a las 10 hs en punto.
Benimde saat 10 : 00'da işe gitmem gerek.
- Y yo traigo el regalo de la risa al mundo a las 10 : 30 hs.
Bende saat 10 : 30'da dünyaya gülmenin anahtarını vereceğim.
Son las 12 : 15 hs... y tu cabello es púrpura.
Saat 12 : 15 ve senin saçın mor olmuş.
Es decir, hace 24 hs yo era un tipo genial
Demek istediğim, 24 saat önceye kadar klas adamdım.
- Ahora niñas vayan a dormir de verdad o sacaré todas las cosas su cuarto y pondré un mini mercado abierto las 24 hs.
Tamam, şimdi ikiniz gerçekten uyumaya gidin ya da odanızdaki herşeyi alıp 24 saat açık mini markete çeviririm.
En 24 Hs. les daremos la respuesta.
Şu andan itibaren 24 saat sonra seni tekrar arayacağım, cevapları vereceğim.
Manténgalo encerrado en su habitación las 24 hs porque preocupa a su madre de donde está ¿ Cómo debemos manejar esto?
Neden çıktı işten..
No vamos a lograr tomar el de las 8 : 02 hs.
08 : 02'ye yetişemeyeceğiz. Geç kaldık.
- A las 16 Hs.
- Bir daha söyle.
Las 24 hs con la RAF.
( Radyo Yayını ) 7 / 24 RAF radyosu.
Quiero que me abandones para las 3.15 hs.
Şimdi, nerede bu Swami?
Esto es lo que debemos hacer para las 0600 hs.
Saat altıya kadar bu noktada olmamız gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]