English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Huevos

Huevos traducir turco

10,830 traducción paralela
Destruye un banco si tienes huevos
Taşaklıysan bankayı yıkıp dök
Pero tengo los huevos más grandes que tú.
Ben senden daha esaslıyım.
Mis huevos...
Hayalarım...
- Yo puedo freír huevos. - Bien.
Ven yumurta pişiririm.
Come los huevos con pan.
Peki, rafadan yumurtanı ye.
No te pases, preparo huevos, ensaladas.
Abartıyorsun ama, ben haşlanmış yumurta da yapıyorum, salatalar.
Mamá, los huevos pasados por agua.
Anne... Rafadan yumurtalarım.
Eres la gallina de los huevos de oro, Job.
Sen altın biletsin, Job.
Randy tiene unos huevos enormes.
Randy'nin kocaman topları var.
No te preocupes por sus huevos.
Banane onun toplarından.
En los huevos. Por dinero.
Para için taşaklara vururduk.
Son los huevos de tu canasta... rompiéndose.
Bütün birikimin. Yok oluyor.
Huevos.
Yumurta.
¿ Huevos?
Yumurta mı?
Pediré dos huevos, por favor.
İki yumurta lütfen.
No hay huevos después de las 11 : 00.
11'den sonra yumurtamız yok.
Un año después de eso, los primeros fragmentos de uno de estos llamados huevos fue encontrado en un meteorito cerca de nuestro sitio de perforación en Alaska.
Ondan bir yıl sonra da bu sözde yumurtaların ilk parçaları Alaska'daki sondaj tesisimizin yakınlarındaki bir meteorda bulundu.
" Huevos 911.
" Eggs 911 *.
¿ Qué demonios significa "huevos 911"?
"Eggs 911" de ne demek oluyor?
Yo deduzco que "huevos 911" y Rebecca están por acabar con nosotros y esta es nuestra última noche de libertad, quiero beber lo suficiente como para llevarme a casa a uno de esos banqueros.
Eğer, "Eggs 911" ve Rebecca bizi mahvetmek üzereyse ve bu özgür olarak geçirdiğimiz son geceyse şu bankacılardan birini eve götürecek kadar sarhoş olmak istiyorum.
Mira, no tengo problemas de que pongas los huevos en la canasta que tú decidas.
Bak, eğer varını yoğunu o zenci için tehlikeye atmak istiyorsan bana uyar.
¿ Qué tal si cocino algunos filetes y huevos, patatas?
Yumurtalı biftek, mücver falan yapsam nasıl olur?
Rompe los huevos con una mano.
Yumurtayı tek elinle kırmalısın.
¿ Sabías que el macho superior de los pingüinos mantiene calientes sus huevos equilibrándolos entre sus pies?
Erkek İmparator Penguenlerin yumurtalarını bacaklarının arasına alıp ısıttığını biliyor muydun?
Pediré unas salchichas, huevos, unos Bloody Mary.
Sos, yumurta ve iki tane Bloody Mary söylerim.
Si puedo conectar... los hombres que hicieron esto y la compañía... entonces les tendríamos agarrados por los huevos.
Eğer bunu yapanlarla şirket arasında bir bağlantı bulabilirsem onların ağızlarına sıçacağız.
Mi nena sabe que mis huevos son blandos.
# İyi pişmiş omlet yapar hep bana #
Sí que tienes huevos para venir a mi negocio, hijo.
Tekrar mekanıma geldiğine göre çok huevos biriymişsin evlat.
Hemos encontrado a la gallina que pone huevos de oro.
Altın yumurtlayan bir kaz bulduk.
Es mi gallina de los huevos de oro.
O benim altın yumurtlayan kazım.
La joven Jane esperaba los huevos de chocolate.
Küçük Jane çikolata yumurtalarını dört gözle beklerdi.
Hay que señalar que para Jane no solo iba de huevos de chocolate.
Şunu belirtmekte fayda var ki, paskalya Jane için sadece çikolatadan ibaret değildi.
Puede tomar algo más que dos huevos duros para desayunar, Dr. Wells.
Sabahları haşlanmış iki yumurtadan daha fazlasını bulabilirsiniz Dr. Wells.
Huevos en escabeche aquí son fantásticas.
Kızarmış yumurtayı mükemmel yapıyorlar.
Ahora voy a decirte todo lo que pasaste por alto en Sandbrook cuando pares de tocarme los huevos.
Beni kızdırmayı bıraktığın zaman Sandbrook'ta kaçırdığın her şeyi anlatacağım.
Es como recomponer unos huevos batidos o algo así.
Bu pişmiş yumurtaları düzene sokmak gibi, ama...
Cuando por fin todo acabó, estaba hasta los huevos, cabreado, listo para reventar cabezas.
Kovalamaca bitene kadar fena gaza gelmiş ne biçim sinirlenmiş, herifi pataklamaya hazır.
Mike, vuelve a meter mis huevos en el congelador.
Mike, yumurtamı dolaba geri koy.
- ¿ Qué tal huevos?
- Yumurtaya ne dersiniz?
- ¿ Huevos?
- Yumurta mı?
Pero... tienes tocino aquí, hongos, pimientos... dentro habrá huevos.
Ama domuz pastırması, mantar dolmalık biber var, ama yumurtalar içeride.
Y en cuanto te libres del de los huevos entumecidos... quiero que me llames y tendremos esa charla.
Ve bu salaktan kurtulduğun an beni aramanı istiyorum. Sohbet ederiz. Bu numarayı ara.
El hijo de puta me ha dejado los huevos hechos papilla.
- Öküz herif hayalarımın pestilini çıkarttı. - Neden yardım edemeyeceğimi anladın mı?
En una de las cuevas tropicales de la luna encontré un nido de huevos abandonado.
Tropikal ay mağaralarından birinde terk edilmiş yumurtalar buldum.
Tenemos que salir de esta mierda de aquí, dividirlo, obtener todos los huevos de una sola canasta.
Parayı buradan çıkarmamız lazım, parayı böl, birisi giderse hepsi gitmesin.
¡ Huevos y avena!
Yumurta ve yulaf ezmesi!
Pensé que habría al menos un juego de pinchar los huevos al tío cachas.
Son oyunda bu hurdalığın içinden esrar iğneleri mi çıkacak zannediyorsun?
- Angie, te encantan los huevos.
Angie, ye şunu!
Huevos en polvo otra vez.
Yine yumurta tozu... Neye para veriyorum ben?
Gladys hace los mejores huevos y estofado de por aquí.
Gladys civardaki en lezzetli kıymalı yumurtayı yapar.
- ¡ No quiero huevos!
Yumurta istemiyorum! Angie, sen yumurta seviyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]