English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Iab

Iab traducir turco

44 traducción paralela
El IAB'S no pide permiso.
İçişleri bunun için sizden izin alacak değil.
Entonces, ¿ no vas a afeitarte antes de que vayas al IAB?
İçişleri'ne gitmeden tıraş olacaksın, değil mi?
Jack Seeger, IAB.
Jack Seeger, İçişleri.
Es del IAB, hay que ser cuidadoso con lo que dices.
İçişlerinden. Yani ona söylediklerinize dikkat edin.
Usted es un administrativo que tiene pendiente una revisión IAB.
İdari izne çıkıp, İçişleri'nin incelemesini bekleyeceksin.
Está bien, revisemos los registros por conducta policial sospechosa del'84-2002 y el archivo IAB de Brodsky.
Pekâla, 1984-2002 arasına ait şüpheli polis olaylarını bir gözden geçirelim ve Brodsky'nin İçişleri dosyasına bakalım.
Wade Ribble tenía algun expediente IAB.
Wade Ribble'in İçişlerinde dosyası varmış.
Llegaron los de Asuntos Internos.
IAB bir açıklama isteyecektir.
Eso es exclusivo para los uniformados.
Hayır, sadece üniformalıların IAB'den böyle bir hakkı var.
Te ordené que no hablaras con Asuntos Internos.
IAB'le konuşmaman için sana özel bir emri vermiştim.
Si Asuntos Internos te condena, es porque declaraste algo que puede contradecir lo que hemos averiguado.
Eğer IAB, bunun için senin peşinden gitmeyi kararlaştırırsa, sen, kararlaştırdığımız her şeyi yalanlayabilen bir ifadeyi verdin.
Hillborne retiró la acusación de Asuntos Internos. Terminó el problema.
Hillborne, IAB'i iptal için arayıp ifade verdiğimi söylemiş, problem olmamış.
Asuntos internos dice que fue un disparo limpio.
IAB'in araması iyiydi.
De ninguna manera llegaron a esa conclusión.
IAB bunu söylemedi.
Los jefes de distritos son buenos para el IAB.
IAB için bölge şefleri piyon gibidir.
Asuntos internos se va a llevar un buen golpe en este caso si es alguien de dentro.
Bunu yapan içerden biri ise IAB büyük zarar görür.
Esos derechos fueron rebocados cuando volvió al IAB.
O haklar, senin, IAB olduğun gün sınırlandı.
Y acatare cualquier cosa que la IAB tenga para mi,
İçişleri ne ceza verirse razıyım.
¿ Entonces estoy en problemas con la IAB?
İçişleri ile başım çok mu belada?
Yo- - - Sé que IAB estará sobre esto.
- İçişleri başımıza üşüşecek biliyorum.
Él sólo necesita ir a Asuntos Internos decir lo necesario y punto.
Ray'in tek yapması gereken IAB'ye gidip söylemesi gerekenleri söylemesi, bu konu da böylece kapanır.
¿ Y luego te sientas con Asuntos Internos y no me avisas ni nada?
Gidip IAB'yle oturmuşsun ve bana haber bile vermiyorsun!
Asuntos Internos tuvo una razón legítima para investigar al Detective Jeffries.
IAB'nin Dedektif Jeffries'i araştırmak için meşru nedenleri vardı.
Sí, pero esta es del Fiscal del Distrito, Lil, no es del IAB.
Evet ama bu savcılığa geldi Lil, İçişlerine değil.
Pienso que muchos policías tenían razones para querer a un policía de asuntos internos muerto.
Bence birçok polisin bir IAB dedektifinin ölü olmasını istemek için nedeni var.
¿ Sabe de las varias investigaciones de Asuntos Internos sobre Beecher?
Dedektif Beecher ile olan IAB soruşturmalarından haberin var mı?
En el lado no oficial de las cosas, hice algo de investigación en el caso de Asuntos Internos contra Danny.
Gayriresmî olarak IAB'nin Danny karşısında hazırladığı dosyaya baktım.
¿ Alguna vez consideraste que es una asociada de campo de Asuntos Internos, enviada al 5-4 para ser sus ojos y oídos?
IAB'den 5 - 4'e onların gözü kulağı olsun diye gönderilmiş olabileceğini düşündün mü hiç?
Pero si estuviera en los zapatos de Asuntos Internos me gustaría por esto también papá.
Ama IAB'nin yerinde olsaydım ben de beni suçlu sayardım baba.
El último verano cuando trabajé en Asuntos Internos, se abrió conmigo acerca de algunos problemas maritales que estaba teniendo.
Geçen yaz IAB'de çalışırken evliliğindeki sorunlar hakkında benimle konuştu.
Recuerda a Saul, su antiguo compañero en Asuntos Internos.
IAB'den eski ortağın Saul'u hatırlarsın.
Luego Asuntos Internos encuentra esto en una almohada en mi apartamento.
Sonra IAB dairemde bunlarla doldurulmuş yastığı buluyor.
¿ Viste esos billetes marcados que Asuntos Internos encontró en el apartamento de Szymanski?
IAB'nin Szymanski'nin yerinde bulduğu işaretli paraları biliyor musun?
Debería ser suficiente para que Asuntos Internos deje de molestarlo.
Bu IAB'nin sırtından düşmesini sağlar.
Y no tengo los archivos de Asuntos Internos y solo puedo hacer conjeturas, pero por el tipo de alertas que ha despertado,
IAB dosyaları bizde değil ama tahmin edecek olursam Beecher damgayı yedi gibi görünüyor.
Verá, Asuntos Internos me ha pillado devolviendo expedientes clasificados, y ahora soy el principal sospechoso de la investigación sobre el topo, y Miller ha dicho que sería suspendido por la mañana.
IAB beni bazı gizli dosyaları bırakırken yakaladı ve şu anda en önemli Köstebek operasyonundaki en önemli şüpheliniz benim. Miller sabah görevden uzaklaştırıldığımı söyledi.
No creo que esté en Asuntos Internos en absoluto.
IAB'yle de ilgisinin olduğunu düşünmüyorum.
Nuestros contactos en Asuntos Internos lo harán desaparecer.
IAB'taki bağlantılarımız bunu halledecek.
Nuestras fuentes en Asuntos Internos... dicen que debía extender su declaración... sobre lo que pasó en el Metro-General.
IAB deki kaynaklarımız Metro General'da olanlarla ilgili ifade vermesi gerektiğini söyledi.
Su escritorio está en la comisaría 12, y reporta a asuntos internos cuando es necesario.
12. ekipteki masası bir merkez ve gerekli olunca IAB'ye rapor veriyor.
¿ Trabajas para asuntos internos?
IAB için mi çalışıyorsun?
Me transfiero a asuntos internos a tiempo completo.
IAB'ye tam zamanlı geçeceğim.
Fueron cuidadosos, cogían algo cada vez... es una larga historia, en resumen, el IAB no estaba seguro de haber cogido a todos.
Dikkatliydiler, tek seferde biraz almışlar. Uzun lafın kısası, iç işleri herkesi yakaladığına emin değil.
Un momento. ¿ Asuntos Internos?
Yavaş, yavaş, yavaş. IAB mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]