Translate.vc / español → turco / Intersect
Intersect traducir turco
559 traducción paralela
Hey, Bryce, ¿ por qué me enviaste el Intersect?
"Hey Bryce, neden gizli bilgileri bana gönderdin?"
¿ Por qué me enviaste el Intersect?
Neden o bilgileri bana gönderdin?
El Intersect.
Bilgisayardan.
Y ellos quieren el Intersect, Chuck.
Ve bilgisayarın peşindeler, Chuck.
Porque Intersect era una misión
"Bilgisayar" bir görevdi.
El Intersect era una misión.
"Bilgisayar" bir görevdi.
Sólo cuando lo hice, me di cuenta que era un golpe interno para descargar y destruir el Intersect
Bunun, bilgisayarı yok etmek için yapılan, içten bir saldırı olduğunu sonra anladım.
Él no sabría nada acerca de Fulcrum, o del Intersect, o del Muro de Arena
"Dayanak", Bilgisayar veya "Kum Duvarı" hakkında birşey bilmeyen birine.
Ya sabes, sólo yo. El tío del Intersect
Hani şu Bilgisayar çocuk.
Descargué el cerebro del Intersect y volé por los aires el ordenador
Bilgileri ordan alıp bilgisayarı havaya uçurdum.
¿ Dónde están los archivos del Intersect?
Dosyalar nerde?
¿ Que le pasó al Intersect?
Bilgilere ne oldu?
Fulcrum piensan que tú eres el Intersect
"Dayanak" seni bilgisayar sanıyor.
Ambos sabemos que el Intersect necesita tanto espacio ahí arriba como le podamos conseguir.
İkimiz de İntersect için daha fazla boş yer gerektiğini biliyoruz.
Nuestra decisión de incursión en el barco se basó en la información que recibimos del Intersect.
Baskın kararı tamamiyle İntersect'ten alınan bilgiyle verildi.
Alguien tiene que proteger Intersect, ¿ no?
Birinin İntersecti koruması gerek değil mi?
Le llamo para informarle de que la versión beta del ordenador del Intersect ha sido un éxito.
İntersectin beta versiyonun başarıyla tamamlandığını bildirmek için aradım.
Esto significa que el nuevo Intersect debería estar activo en breve.
Bu yeni İntersectin yakında hazır olacağı anlamına geliyor.
Una vez que el nuevo Intersect esté operativo, será el momento de ocuparse de Bartowski.
Bilgisayar işleme girer girmez Bartowski'nin icabına bakma vakti gelecek.
Él trabajó en la codificación del Intersect, la computadora que Bryce destruyó y que tienes en tu cabeza y viene a examinarte.
Bryce'ın yok ettiği ve şu an senin kafanda olan bilgileri çözmek için. Seni tedavi etmeye geliyor.
Una persona reteniendo todas la imágenes del Intersect.
Bütün sırları sadece bir kişinin görmesi.
Sí él sacaba los secretos de tu cabeza, ella perdía el Intersect. Así que tuvo que actuar rápido.
Eğer biligiler kafandan alınabilseydi, o da bunları elinden kaçırmış olacaktı.
Estoy aquí por el dinero que podría valer un Intersect humano.
İnsan bir bilgisayarın bana kazandıracakları için burdayım.
El nuevo Intersect estará en marcha dentro de seis meses.
Yeni İntersect altı aya kadar işleve konulacak.
Sabes, con el Dr. Zarnow lejos, Chuck, los secretos del Intersect no irán a ninguna parte.
Dr.Zarnow ortadan kalktığına göre o bilgiler hiç bir yere gitmiyor.
Entonces traigamos el intersect.
O zaman bilgisayarı da alırız.
Sí, es como tu Intersect.
Sanki onun beyni, senin İntersect'in.
Llevarán a Chuck a la mansión de Alahi para que nos dé la información de su alarma, que estaba en el Intersect.
Alahi'nin villalarına Chuck'ı da götürün ki alarm sistemleri hakkında İntersect bilgisini de alın.
El Intersect sabía de la conexión de Peyman Alahi con los carteles de opio.
İntersectte Peyman Alahi'nin afyon ticareti ile alakası olduğu bilgisi mevcut.
¿ Qué hago yo en el Intersect? Chuck 1x07
Benim gizli bilgiler arasında ne işim var? ÇEVİRİ ; * * * * * * eMrE _ bEkMaN * * * * * *
Así que no sabéis por qué estoy en el Intersect.
Yani benim gizli bilgiler arasında ne işim olduğunu bilmiyorsunuz.
Bueno, no aparecías en el radar de la NSA antes de que Bryce te mandara el Intersect.
Bryce sana o maili gönderene kadar NSA'in radarında yoktun.
Me acabas de ahorrar un montón de trabajo de investigación con esto, Intersect.
Beni bir ton araştırma yapmaktan kurtardın.
Le pregunte a fleming sobre Standford. A cerca de que hacía yo en el Intersect.
Fleming'e neden benimle ilgili bilgilerin CIA'in elinde olduğunu sordum.
Sí, bueno, creo que él debía saber por qué estoy en el Intersect.
Sanırım o neden adımın gizli bilgiler arasında yer aldığını biliyor.
Sí, bueno, yo también, y en este disco podrían encontrarse respuestas de por qué estoy en el Intersect.
Evet, ben de öyleyim, ve bu cd'de neden gizli bilgiler arasında olduğum hakkında cevaplar olabilir.
Bueno, si tenía una buena razon para hacer que me expulsaran, puede que también tuviera una buena razón para irrumpir en el Intersect.
Beni okuldan attırmak için iyi bir sebebi varsa bu gizli bilgileri çalmak için de vardı belki.
No, Chuck, ese tío estaba enfermo con o sin el intersect en tu cabeza.
Hayır, Chuck senin beynindeki bilgiler olsa da olmasa da o adam hastaydı.
El intersect consiguió identificar a Mason Whitney ;
Chuck, Mason Whitney'i kimliğini saptamış.
Tú eres el Intersect.
Bilgisayar sensin.
¿ Tienes un Intersect en la cabeza?
Kafanın içinde dolaşıyor mu böyle şeyler? Ben de öyle düşünmüştüm.
Muy bien. Muy bien, Intersect.
Hadi bakalım görüntüler.
¿ Nos dice que la facción secreta del gobierno que abdujo a Bryce Larkin y que tiene la ligera sospecha de que Chuck es la Intersect ahora está rondando Compre Más?
Bryce Larkin'i kaçıran ve Intersect'in Chuck'ta olduğunu anlamasına ramak kalan hükümet entrikacıları Aldıkça Al'da cirit mi atıyor?
- Están buscando la Intersect.
- Intersect'i arıyorlar.
El receptor puede contener información indicando que tú eres la Intersect.
Alıcıda Intersect'in sende olduğunu gösteren bilgiler olabilir.
Hay riesgo de que la identidad de la Intersect haya sido comprometida.
Intersect'in kimliğinin deşifre olmuş olması ihtimal dahilinde.
- Intersect ya no es de su incumbencia.
- Intersect konusunda endişelenmenize gerek kalmadı Ajan Walker.
Y todo este tiempo, la Intersect estaba aquí.
Ama Intersect bunca zamandır buradaymış.
¿ Ese proyecto Intersect en el que papá estaba trabajando?
Ellie, babamın üzerinde çalıştığı bilgisayar projesini biliyorsun değil mi?
¿ Hiciste o no algo que comprometiera al Intersect y a ti misma?
Kendinin veya İntersectin kimliğini tehlikeye attın mı?
El Intersect está en lo en lo cierto con esto.
İntersect bu konuda haklı.