Translate.vc / español → turco / Jingim
Jingim traducir turco
75 traducción paralela
Jingim.
Jingim.
El príncipe Jingim tiene razón.
Prens Jingim doğru söylüyor.
Jingim, sangre de mi sangre, liderará el ataque a Wuchang.
Jingim, kanı kanımdan olan. Sen Wuchang'e yapılacak olan saldırıyı düzenleyeceksin.
Jingim, con su educación china.
Jingim, Çinli usulü ile eğitildi.
Eres digno hijo de tu madre, Jingim.
Sen annenin oğlusun, Jingim.
Con respeto hacia mi primo Jingim... el kan debe afianzar su dominio.
Kuzenim Jingim'e saygım sonsuz ancak bence Han şimdi hükmünü öne sürmeli.
El príncipe Jingim irá en mi lugar.
Prens Jingim vekaleten gidecek.
Los instintos de Jingim son acertados.
Jingim'in sezgileri doğru.
Deja de pensar en Europa, Jingim.
Ne olursa olsun Konseyin başında durmalısın, Jingim.
Hay otros modos de adquirir poder, príncipe Jingim.
Gücü elde etmenin başka yolları da vardır, Prens Jingim.
Majestad, ¿ me permitiría recomendar que envíe al príncipe Jingim... para que la negociación tenga cierta semblanza de autoridad real?
Efendim... Prens Jingim'in gönderilmesini önerebilir miyim? Böylece barış görüşmesinde hükümdar iradesinin temsilcisi olur.
El Príncipe supervisará la conferencia.
Müzakereyi Prens Jingim yönetecek.
Sana las heridas de guerra que sufriste en Wuchang, Jingim... logrando la paz como diplomático.
Diplomat olarak barışı sağlayıp, Wuchang'taki savaş yaralarını sar Jingim.
Que los pajaritos amarillos se peleen por la derrota... mientras nosotros festejamos la hábil victoria del príncipe Jingim.
Bırakalım da sarı kuşlar, hezimetleri üzerine tarışsınlar biz o sırada Prens Jingim'in, iyi hazırlanmış zaferini kutlayalım.
Es hora de honrar el triunfo mongol de Jingim sobre los chinos.
Jingim'in, Çinlilere karşı kazandığı Moğol zaferini şereflendirme zamanı.
El ataque de Jingim fue una masacre.
Jingim'in oraya yaptığı saldırı kanlıydı.
Y triunfó allí donde había fracasado mi hermano Jingim.
Ve kardeşim Jingim'in yapamadığını yaptı.
Las palabras del príncipe Jingim merecen consideración.
Prens Jingim'in sözleri dikkate alınmaya değer.
Jingim cree que el canciller Song... nunca se presentará en persona en el campo de batalla.
Jingim, Song Şansölyesi'nin asla savaş alanına gelmeyeceğine inanıyor.
Jingim Kan tiene mucho que decir sobre el tema de Marco Polo.
Jingim Han'ın, Marco Polo hakkında söyleyeceği şeyler varmış.
Jingim es mi hermano.
Jingim benim kardeşim.
Me quieren como esposa de Jingim.
Prens Jingim'in karısı olacağım.
Hirieron al príncipe Jingim, Gran Kan.
Prens Jingim düştü, Ulu Han.
Porque hoy cabalgarás a Karakórum con mi hijo Jingim.
Çünkü bugün oğlum Jingim'le beraber Karakorum'a gideceksin.
Algún día quizá te llamen "Jingim Kan".
Bir gün sana "Jingim Han" diye hitap edebilirler.
El hermano del Gran Kan me pareció un anfitrión gentil, tal como informó el príncipe Jingim.
Ulu Han'nın kardeşi tarafından çok güzel misafir edildim Prens Jingim'in rapor ettiği gibi.
Mi hijo, Jingim, acaba de afirmar que están listos para la batalla.
Oğlum Jingim, az önce savaşa katılmak için hazır olduklarını beyan etti.
Muchos cayeron esta noche, Jingim.
- Çoğu öldü Jingim.
Con respeto, príncipe Jingim... quizá eso no sea cierto.
Saygısızlık etmek istemem Prens Jingim ama bu doğru olmayabilir.
¡ Príncipe Jingim!
Prens Jingim!
Jingim como kan...
Han olarak Jingim.
¡ Jingim!
Jingim!
¿ Qué hay de Jingim?
- Peki, Jingim?
- ¿ Estás apenado, Jingim?
- Üzgün müsün Jingim?
Espero tu orden, Jingim Kan.
Emrinizi bekliyorum Jingim Han!
¿ Qué quería Jingim contigo?
- Jingim senden ne istiyormuş?
¿ Por qué me preguntas a mí, Jingim?
Neden bana soruyorsun Jingim?
¿ Qué harías con la verdad, Jingim?
Bununla ilgili ne yapacaksın Jingim?
Lo que puede hacerse ya ha sido hecho, Jingim.
Akacak kan damarda durmaz Jingim.
- Pero no está garantizada, Jingim.
- Ama bu kesin değil Jingim.
Es hora de que Jingim tome una nueva esposa.
Bence Jingim için yeni bir eş alma vakti geldi.
Gracias por tu preocupación, Jingim.
Benim hakkımda endişelendiğin için teşekkür ederim Jingim.
Príncipe Jingim.
- Prens Jingim.
Por favor, Jingim, no arruines mis últimas horas.
Lütfen Jingim, bari kalan son saatlerimi mahvetme.
Y en este acto nombro a este muchacho Jingim.
Ve bu yüzden bu çocuğa Jingim adını veriyorum.
Jingim, te esperan tus invitados.
Jingim, davetlilerin seni bekliyor.
El Príncipe, Jingim, te aprecia de verdad.
Prens Jingim'in kalbinde sana karşı büyük bir sevgi var.
- Discúlpame, Jingim.
- Özür dilerim Jingim.
¿ Cierto, Jingim?
Değil mi, Jingim?
No hay rastro de Jingim ni de Ahmad.
Ne Jingim'e ne de Ahmad'a dair bir işaret var.
Salvo que Kaidu sea suicida, nos entregará a Jingim y a Ahmad.
Kaidu eceline susamadıysa Jingim ve Ahmad'ı teslim eder.