Translate.vc / español → turco / Junkie
Junkie traducir turco
29 traducción paralela
¿ Te gustó el de la coexistencia pacífica, Oda A Un Junkie Pacifista?
Barışı arayan şiirimi nasıl buldun? Şu pasifist madde...
Estamos aquí para que nos de el informe de junkie con sobredosis de esta noche. Si.
Çavuş, dün bulunan aşırı doz almış bağımlı vakası hakkında bilgi istediğinizi söyledi.
Esta noche fue un verdadero desastre un junkie mato a su dealer con una escopeta.
Bu geceki gerçekten berbat bir olay. Bağımlının biri, bağlantısının kafasını pompalıyla uçurmuş.
Pero un junkie se enteró que tenia dinero y la presionó.
Ama bağımlının biri ona para geldiğini öğrenmiş ve onu sıkıştırmaya başlamış.
Yo le pregunte : "Por que comenzó a consumir, y cuales fueron los resultados de eso?" El me dijo : "Prefiero ser un junkie que nada." ¿ Comprenden?
Ona, "Sonunun ne olduğunu bile bile, bir insan eroine neden başlar?" diye sorduğumda, bana, "Bir hiç olacağıma, keş olurum" dedi.
¿ Qué estas haciendo todavía con ese junkie maldito?
O kahrolası keşle hala ne işin var?
- Tú no eres un adicto para Angelo, al igual que mi viejo no era un asesino para mí.
Onun için Junkie değilsin. Babam benim için katil değildi.
Junkie niño!
Esrarkeş çocuk!
Lamento que yo Junkie ha llamado a su madre.
Senin annen çağırdı Junkie üzgünüm.
Pienso que es el ambiente y el vicio que lo dejan paranoico.
Sanırım bu, onun junkie ruhlu olmasından kaynaklanıyor. Doğal olarak paranoyaklaşıyor.
Jimmy, el elefante adicto!
Jimmy! .. Junkie fil Jimmy!
- Sí. Junkie.
- Evet, eroinman.
¿ Eso era alcohol o era una maldita junkie?
Alkolden mi yoksa, öylesine mi atladı?
¡ Supéralo, junkie! Dios...
Aş bunu keş.Tanrım!
Junkie debe dinero y no puede pagar.
Cankinin borcu varve ödeyemiyor.
Todo esto es de Junkie Genie.
Bütün malzemeler Junie Genie'den alınmış.
Así que, poniéndolo en ese contexto, él abría las puertas para estos jóvenes, que seguramente sólo leyeron un libro suyo, como probablemente "Junkie", y lo adoraban como el padrino del punk, que es lo que él fue.
Bu bağlamda o gençler için kapıları açtı, muhtemelen sadece onun bir kitabını okudular, büyük ihtimal "Junkie" ve vaftiz babaları gibi Punk'a tapıyordular, onun ne olduğu buydu.
No puedes ser un junkie y ser alguien altamente productivo a la vez.
aynı anda hem keş olup hem de üretken olamazsınız.
Es la abuelita Junkie.
Bu keş büyükanne!
Abuelita Junkie.
Keş büyükanne!
- Abuela Junkie...
- Keş büyükanne...
¿ Comoces bien a Abuela Junkie?
Keş büyükanneyle samimi misiniz?
¿ "Abuela Junkie"?
"Keş büyükanne" mi?
Merengue Abuela Junkie.
Keş büyükanne kreması.
Vale, aquí está Junkie Brewster, vamos... ¿ Dónde está el Papa?
Pekâlâ, işte keş uşak geldi. Papa nerede?
- Yo era un junkie, viste.
Uyuşturucu bağımlısıydım.
Piense en esto un salto aquí Miller Beck que ha estado hablando acerca de Denver, esto aquí escoria junkie la mató?
Şu bahsettiğin Miller Beck... Denver hakkında konuştuğumuz şuradaki, esrarkeş pislik mi O'nu öldürdü?
- A junkie.
- Bağımlı.
- Pásasela a tu amigo Junkie.
Çocuklar zaman işliyor.