Justin traducir turco

" No, Justin.

" Hayır, Justin.

Estoy realmente atraido por una chica llamada "Justin."

Eğer biri sorarsa Justin isimli bir kızdan hoşlanıyorum.

Va a espantar a Nicki... porque Justin la pidio primero.

Nicki'yi başından savacak çünkü Justin önce söylemişti.

Fue el día que conocí a Justin, y todavía no sabía que íbamos a ser amigos.

O da Justin'le tanıştığım gündü. Ve arkadaş olacağımızı bilmiyordum bile.

Justin, ¡ Al demonio!

Justin lanet olsun!

Justin, al pie de la letra hermanos antes que las perras.

Justin bu işin raconu böyle. Kardolar, kaltaklardan önce gelir.

- ¡ Justin!

- Justin!

Justin está destrozado con todo el asunto de Nicki. pero él está... ahí fuera, y está intentando ayudar a que... tu hermana y Shelly arreglen las cosas.

Justin, Nicki meselesi yüzünden yıkıldı ama bunlara rağmen Shelly ve ablanın arasını düzeltmek için uğraşıyor.

Pediste para Elliot un segmento de 20 segundos de Justin Bieber visitando la casa de Anna Frank.

Justin Biber Anne Frank'in evini ziyaret ettiği zaman Elliot için 20 saniyelik kopya istedin.

Si es un niño, llámenlo Justin, por Justin Timberlake.

Eğer bebek erkek olursa, adı Justin olsun. Justin Timberlake hatırına.

Voy a ver a Justin.

- Ben bir Justin'e bakacağım.

Incluso la renombraron "urbano". Y en el mundo "urbano", Justin Timberlake y Robin Thicke son dioses de RB,

Ve yerlilerin dünyasında Justin Timberlake ve Robin Thicke RB tanrıları Kim Kardashian büyük kıçın sembolüdür.

Hola, Justin, te echo de menos. ¿ Qué era ese ruido que he hecho?

Justin seni özledim. Ayyy. Yaptığım o ses neydi!

Oh, ¿ en serio? ¿ Lo son, Justin?

Öyle mi Justin?

¿ Son muchas palmadas, Justin? ¿ En serio?

Çok mu el çırptım Justin?

Quiero que todos aquí me hagan un favor y dramáticamente se alejen de Justin.

Bir iyilik yapın ve derhal Justin'den uzaklaşın.

¿ Sabrina, acabas de la palabra tan graciosa que Justin acaba de usar?

Sabrina biraz önce Justin'in söylediği komik kelimeyi duydun mu?

Justin, ni siquiera puedo decirte lo increíbles... que han sido las dos últimas semanas, y...

Justin son haftalarımızın ne kadar güzel geçtiğini anlatamam bile.

Justin, me voy.

Justin, ben gidiyorum.

Justin, mírame.

Justin bana bak.

¿ Por qué Justin está siendo tan frio con Nicki así de repente?

Justin niye bir anda Nicki'ye karşı soğuk davranmaya başladı?

Él dijo que la amaba.

Justin onu sevdiğini söyledi.

Justin solo...

Justin...

Justin solo quiere decirte algo.

Justin sana bir şey söylemek istiyormuş.

Yo no me arrisgo, Justin, pero tú corres riesgos, y, francamente, eso me inspira.

Sesli yaşamıyorum Justin ama sen öylesin. Açıkçası bu bana ilham veriyor.

Y Austin.

Ve Justin.

Con Justin.

Justin ile.

Oye, Justin ¿ quieres una cita futbolera si o no?

Hey, Justin, randevum bir futbolcu ya da değil misin?

Ahora el problema es...

Şimdi sorun... Justin olduğunu.

Justin está teniendo problemas con su hombría

Justin emasculation ait konularla uğraşıyor.

Pero sólo creo que Justin está...

Ama sadece Justin olduğunu düşünüyorsanız...

Debes proteger a Justin

Sen Justin korumak zorundayız.

Sólo habla con Justin para saber que le esta molestando

Sadece onu rahatsız ne hakkında Justin konuşun.

Me gusta salir con Justin pero odio las conversaciones tiernas y emocionales

Ben Justin ile asılı seviyorum Ama konuşkan, girly, duygu-y bölümden nefret ediyorum.

Vamos, Justin

, Justin gel.

Y su pequeño protegido... será el Justin Bieber negro.

Bir de onun ufaklık var ya, zenci Justen Bieber olacak.

Querido Dios, sé que tienes guerras y hambruna y Justin Bieber se salió del camino, pero si puedes por favor, por favor, por favor dejarnos entrar a Disney World...

Sevgili Tanrım, biliyorum savaşlarla, kıtlıklarla ve Justin Bieber'ın kontrolden çıkmasıyla uğraşıyorsun ama lütfen, lütfen, lütfen Disney Dünyası'na girmemize izin ver.

Un niño de 12 años llamado Justin Kellogg. fue tomado por dos secuestradores.

Justin Kellogg isimli 12 yasinda bir çocuk iki kisi tarafindan kaçirilmis.

Usted secuestró a Justin Kellogg... y Jeremy Geist lo reconoció.

Justin Kellogg'u kaçirdin. Ve Jeremy Geist seni tanidi. Bu yüzden onu öldürdün.

Justin está en eso.

Justin halledecek.

Quieren algo... pídanle a Justin.

Bir şeye ihtiyacınız olursa, Justin'den isteyin.

Justin, ve aquí.

Justin, buraya gel.

Justin.

Justin.

Justin te llevará.

Justin seni götürecek.

¿ Qué es lo que quieres, Justin?

Ne istiyorsun Justin?

¡ Eso no traerá a tu padre de vuelta!

Babanı geri getirmeyecek Justin!

- Justin. Justin este no eres tú.

- Justin, bu sen değilsin.

Viste lo que pasó con tu padre, ¿ verdad?

Babana yapılanı gördün çünkü. Değil mi Justin?

Tienen esta situación de Justin y Selena entre ustedes.

Şu Justin ve Selana tripleriniz yok mu sizin.

Hola, Justin.

Selam Justin. Deh! Deh!

No, ¿ no es tu trabajo proteger el frágil ego de Justin?

Hayır, senin işin değil Tamam Justin kırılgan egonu korumak için?