Translate.vc / español → turco / Kallie
Kallie traducir turco
130 traducción paralela
Kallie dijo que estarías afuera.
Kallie burada olacağını söylemişti.
Todo esto es por ella. Así es como Kallie consigue todo lo que quiere.
- Kallie istediğini alabilsin diye.
Lila y Kallie.
Lila ve Kallie.
Y Kallie junta ornamentos.
- Ve Kallie süs eşyası topluyordu.
Kallie lo amaba.
Kallie çok sevmişti.
Kallie, ¿ por qué esta foto?
Kallie, neden bu resim?
Kallie se merece un padre que esté allí.
Kallie, yanında olan bir babayı hak ediyor.
este Santa sea real. Kallie deseó que yo lo reemplace.
Kallie, onunla yer değiştirmemi istedi.
¡ Kallie tendrá un mejor padre!
Kallie, daha iyi bir baba bulacak! Hayır!
¡ Kallie!
Kallie!
Él nunca cambiará, Kallie.
O değişmeyecek, Kallie.
- Kallie, cariño.
- Kallie, tatlım.
¡ Ahora, Kallie!
Şimdi, Kallie!
Su nombre es Kallie Wimms.
Adı Kallie Wimms.
Culpó en todo a Kallie.
Her şeyi Kallie'nin üzerine yıktı.
Kallie pasará de 10 a 20 años- -
Kallie şimdi 20 yıllık cezanın 10. yılını çekiyor.
Tal vez Kallie es una mentirosa.
Belki de Kallie yalancı kaltağın tekidir.
Nicole se deshizo de Kallie cuando tuvo que hacerlo y le hará lo mismo a usted.
Nicole gerektiğinde Kallie'i sattı ve aynısını sana da yapacaktır.
Ella te va a engatusar como hizo con Kallie si no haces el primer movimiento.
İlk hareketi sen yapmadığın sürece seni de Kallie gibi ortada bırakacaktır.
¡ Eh, Kallie, despierta!
Yo, Kallie, uyan!
- ¿ Está Kallie aquí?
- Kallie burada mı? - Hayır.
Kallie Leeds...
Kallie Leeds - L
No recogimos a ninguna Kallie Leeds anoche.
Dün gece Kallie Leeds adında biri kayıt edilmemiş.
¿ Alguno ha visto a Kallie?
- Kallie'i gören oldu mu?
He visto a Kallie.
Ben Kallie'i gördüm.
¿ Kallie ha dicho eso?
Kallie mi söyledi?
Kallie estaba armando un escándalo en el párking hace un par de noches, y tuve que echarla, y ahora intenta decir que conozco a una chica muerta, y es una maldita mentira.
Kallie birkaç gece önce park alanında ana avrat düz gidiyordu ben de onu dışarı atmak zorunda kaldım. Şimdi ise ölü bir kız ile ilgim olduğunu söylemeye çalışıyor..... ki bu da kuyruklu yalan.
La chica que fue esta mañana a la comisaría... estaba buscando a Kallie, creía que había desaparecido.
Bu sabah karakoldaki kız Kallie'i arıyordu. Kayıp olduğunu düşünüyordu.
Si echaron a Kallie de aquí, tuvo que volver andando por esta carretera.
Kallie buradan atıldıysa bu yoldan geri dönmüş olmalı.
¿ Has visto aquí a Kallie?
Kallie'i gördün mü?
Sabes que siempre ha querido tirarse a Kallie, así que blanco y en botella...
Hep Kallie'e çakmak istiyordu biliyorsun yani bir artı bir...
¿ Kallie?
Kallie?
¡ Kallie, despiértate!
Yo, Kallie, uyan!
¿ Entonces, cuál es su problema, hombre?
O zaman sorun nedir? Kallie Leeds - L
Anoche no levantaron a nadie llamado Kallie Leeds.
Dün gece Kallie Leeds adında biri kayıt edilmemiş. Gördün mü?
- ¿ Alguno de tus chicos vio a Kallie?
- Kallie'i gören oldu mu? - Hey, bacaksız.
- Oye, petiso. Yo vi a Kallie.
Ben Kallie'i gördüm.
¿ Kallie dijo eso?
Kallie mi söyledi?
Kallie estaba maldiciendo en el estacionamiento hace un par de noches, y tuve que echarla y ahora dice que conozco a una chica muerta lo cual es una maldita mentira.
Kallie birkaç gece önce park alanında ana avrat düz gidiyordu ben de onu dışarı atmak zorunda kaldım. Şimdi ise ölü bir kız ile ilgim olduğunu söylemeye çalışıyor..... ki bu da kuyruklu yalan.
Esa chica en la estación, esta mañana estaba buscando a Kallie, pensó que estaba desaparecida.
Bu sabah karakoldaki kız Kallie'i arıyordu. Kayıp olduğunu düşünüyordu.
Si echaron a Kallie, tuvo que caminar de vuelta, por aquí.
Kallie buradan atıldıysa bu yoldan geri dönmüş olmalı.
Sabes que siempre ha querido dárselo a Kallie, uno más uno...
Hep Kallie'e çakmak istiyordu biliyorsun yani iki kere iki...
Su nombre es Kallie Leeds, y ninguno de los chicos con los que se asocia la ha visto en un par de días.
Adı Kallie Leeds ve arkadaşlarının hepsi onu birkaç gündür görmemiş.
Oye, Joe, ¿ has visto a Kallie?
Joe, Kallie'i gördün mü?
Estoy aquí por su hija, Kallie.
Kızınız Kallie için buraya geldim.
Kallie ama los adornos anticuados.
- Kallie, eski moda süsleri sever.
Revisa a Kallie y quédate dentro.
Kallie'yi kontrol et ve içeride kal.
Ese era el adorno que le enviaste a Kallie.
Kallie'ye yolladığın süstü.
- ¿ Está Kallie?
- Kallie burada mı? - Hayır.
Kallie Leeds, L-E-E-D-S.
- E - E - D
- ¿ Has visto a Kallie?
Kallie'i gördün mü?