Translate.vc / español → turco / Karin
Karin traducir turco
633 traducción paralela
Si tu esposa viene, házmelo saber y usaré una corbata.
Karin gelirse bana haber ver de bir kravat takayim.
Tu esposa me dijo eso y ya ha ganado todas las manos.
Karin bana onu söyledi ve her eli kazandi.
Tu esposa dijo que te fuiste de viaje.
Karin bir yolculuga çiktigini söylemisti.
¿ Es que tu mujer es mejor que sus hermanas? "
Karin, kardesIerinden daha mi iyi?
Karin... ¿ no oyes a tu enamorado?
Bu senin aşık ozanının sesi, duymuyor musun?
- Karin Johnson.
- Karin Bjorsen.
Ella es Karin, mi mujer.
Bu, Karin, karım.
Pero la gente de Stromboli somos fuertes ¿ sabes?
Ama, Stromboli halkı çok dayanıklıydı Karin, biliyor musun?
- Karin, qué alegría.
-... hamileyim. - Karin, ne güzel haber!
- Pero mujer, escucha...
Ama Karin, dinle...
No era su mujer.
Senin karin degildi.
Una esposa, niños.
Bir karin, çocuklarin.
-? Y tu mujer?
- Karin nasil?
Algo conveniente para su mujer y sus hijos.
Karin ve cocuklarin icin de mantikli bir sey.
Morgan, ¿ sabe tu mujer que mañana será viuda?
Morgan... karin yarin dul kalacagini biliyor mu?
Soy Karin, la esposa del caballero... y os doy la bienvenida a mi casa.
Ben Karin şövalye'nin eşi. Evimize şeref verdiniz.
Soy Karin, la esposa del caballero... y os doy la bienvenida a mi casa.
Ben Karin, şövalyenin eşiyim ve evimize hoş geldiniz.
Mi mujer Karin murió hace algunos años.
Karım Karin, uzun yıllar önce öldü.
No las iba a llevar Karin?
Karin onları götürmedi mi?
Ella no se encuentra bien.
Karin hasta.
Karin no iba a llevar las velas para la Vírgen a la reunión?
Karin bakire mumlarını sabah ayinine götürmedi mi?
Ella no se siente bien.
Karin hasta.
Siempre eres tan estricto con Karin.
Karin'e daima hoşgörüsüzsün.
Ingeri, prepara comida para el viaje de Karin : pan, queso y carne.
Ingeri, yolculuk için Karin'e ekmek, peynir ve et hazırlasın.
- Gracias por lo de anoche, Karin
- Dün gece için teşekkür ederim, Karin.
Si Karen no llega a casa esta noche, seguro lo hará mañana.
Karin bu gece eve gelmezse yarın mutlaka burada olacaktır.
Se que estas preocupada por Karin.
Karin için endişelendiğini biliyorum.
Es de Karin.
Karin'in elbisesi.
Debemos buscar a Karin.
Karin'i aramalıyız.
O Karin y yo, y Minus y Martin traen la leche.
Karin'le ben ağı geremez miyiz? O zaman Minus'la Martin de süt almaya giderler.
Es mejor que decida Karin.
Ben Karin'in dediklerini yapmakta kararlıyım!
Edgar es el único psiquiatra fiable, el de siempre.
Edgar güvendiğim tek ruh doktoru. Karin'e hep o baktı.
Cuando Karin vino del hospital el mes pasado, él y yo hablamos mucho.
Karin bir ay önce eve gelmeden Edgar'la durumu iyice görüştüm.
- Salud, Karin. - Salud.
Sağlığına, Karin.
Karin.
Karin.
Mía y de Karin.
Kimin fikriydi bu?
- Buenas noches, Karin.
- iyi gecelr, Karin.
- ¿ Estás triste, Karin?
- Üzgün müsün, Karin? - Aslında üzgün değilim.
Tienes que confiar en mí, pequeña Kajsa.
Bana güvenmelisin, Karin. Küçük Karjsa'm.
Ven a la cama.
Gel yat, Karin.
Karin duerme.
Karin şimdi uyudu.
- ¿ Qué pasa, Karin?
- Ne oldu, Karin?
- Querida Karin...
- Sevgili Karin...
- Karin, pequeña Karin.
Karin... Küçük Karin...
Karin.
Karin...
"Debo hablarte de Karin". Y se lo contarás.
"Seninle Karin hakkında konuşmam gerek." diyeceksin ve herşeyi anlatacaksın.
- Es sobre Karin. - ¿ Karin?
Karin'le ilgili.
Quiere que te lo pregunte.
Karin bunu sana sormamı istedi.
Karin, ven aquí.
# Karin, buraya gelsene.
- Era sobre Karin.
- Hayır, önemli miydi?
Karin ahí, y tú ahí.
Dinleyin... Karin oraya, sen oraya.