Translate.vc / español → turco / Kazan
Kazan traducir turco
22,957 traducción paralela
Quien gane dos rondas, gana el encuentro.
İki raundu kazanan karşılaşmayı kazanır.
¡ Y Melissa obtiene 2 puntos más!
Ve Melissa 2 puanı kazanıyor!
Melissa ha ganado la primera ronda de superioridad técnica ; 6 - 0.
Melissa ilk raundu 6-0 teknik üstünlükle kazanıyor.
1 punto más para Melissa.
Melissa 1 puan daha kazanıyor.
¡ Geeta obtiene 3 puntos!
Geeta 3 puan kazanıyor!
¡ 3 puntos para Geeta!
Geeta 3 puan kazanıyor!
¡ Geeta ha ganado este encuentro!
Karşılaşmayı Geeta kazanıyor!
Y Geeta gana esta ronda, 3 - 0.
Ve Geeta bu raundu 3-0 kazanıyor.
En el 99 por ciento de los casos, el que gana el lanzamiento, gana el encuentro.
Bu gibi durumların yüzde 99'unda kurayı kazanan taraf karşılaşmayı kazanıyor.
No permitir que Naomi marque durante 30 segundos, o marcar puntos para ella y ganar el encuentro.
Ya 30 saniye boyunca Naomi'ye puan kazandırtmayacak ya da kendisi puan kazanıp karşılaşmayı kazanacak.
¡ Y Geeta marca un punto!
Ve Geeta 1 puan kazanıyor!
- Por eso está ganando.
- Bu yüzden kazanıyor ya.
Si ganas una medalla de plata, tarde o temprano serás olvidada.
Gümüş madalya kazanırsan er ya da geç unutulursun.
Pero, si ganas una medalla de oro, te convertirás en un ejemplo.
Altın madalya kazanırsan herkese örnek olursun.
Si ganas mañana, no ganarás tú sola. Millones de chicas como ellas ganarán contigo.
Yarın karşılaşmayı kazanırsan, sadece sen değil onlar gibi milyonlarca kız da seninle birlikte kazanacak.
1 punto a Angelina.
Angelina 1 puan kazanıyor.
Y con esto, Geeta Kumari gana la primera ronda con bastante facilidad.
Ve bu sesle Geeta Kumari oldukça kolay bir şekilde ilk raundu kazanıyor.
¿ Ganará Geeta esta ronda y creará historia?
Geeta bu raundu da kazanıp tarihe geçecek mi acaba?
¡ Dos puntos más, y ganará esta ronda por superioridad técnica, y el campeonato!
2 puan daha kazanırsa teknik üstünlükten bu raundu da kazanıp şampiyon olacak.
1 punto para Angelina.
Angelina 1 puan kazanıyor.
¡ 1 punto para Geeta!
Geeta 1 puan kazanıyor!
Pero con cuidado, porque si Angelina anota de nuevo, será imposible remontar.
Ama dikkatli olması lazım Angelina yine puan kazanırsa yetişmesi imkânsız olacak.
¡ Geeta ataca, pero Angelina marca un punto!
Geeta hücum yapıyor ama Angelina 1 puan kazanıyor!
¡ Medalla de oro para Geeta!
Geeta altın madalyayı kazanıyor!
Mientras Geeta ganó el oro en la categoría de 55 kg en los Juegos de la Mancomunidad de Delhi del 2010, Babita ganó plata en la categoría de 51 kg.
2010 Delhi İMT Oyunları'nda Geeta 55 kiloda altın madalya kazanırken Babita 51 kiloda gümüş madalya kazanmıştır.
Si ganamos esto, todos nuestros problemas se esfuman, incluidos los tuyos.
Bunu kazanırsak tüm sorunlarımız ortadan kalkar. Seninkiler de dahil.
Creen que el accidente lo causó.
Kazanın sebep olduğunu düşünüyorlar.
Quién sabe si ganaré, pero estoy en la mezcla.
Kazanıp kazanmayacağımı bilemeyiz ama en azından yarıştayım.
Supongo que me quedo, si consigues la general.
Siz de seçimi kazanırsanız, ben de hala takımda olurum diye düşünüyorum.
El apoyo a la primera dama, Claire Underwood, está tomando fuerza. En parte, debido a la primicia de hoy sobre la presencia de la Sra. Underwood en las negociaciones de Brandenburgo.
First Lady Claire Underwood'a olan destek günün en önemli haberi olan kendisinin Brandenburg'daki görüşmelerde rol oynadığı haberi sayesinde ivme kazanıyor.
Si usted llegara a ganar.
Tabii kazanırsanız.
Él dijo que si ganas esto tienes que dar el discurso del siglo, y tiene razón.
Dedi ki, eğer bunu kazanırsan hayatının konuşmasını yapmalıymışsın, ki haklı da.
Y siempre gano.
Hem daima kazanırım.
El más reciente me pareció brillante, La caldera de Dios.
Sonuncusunu muhteşem buldum, Tanrı'nın Kazanı.
- Más que La caldera de Dios, espero.
- Tanrı'nın Kazanı'ndan daha iyi olur umarım.
Si el voto es ya, ustedes dos ganan.
Şimdi oylama yapılırsa ikiniz kazanırsınız.
Pero si ganas ¡ siéntete honrada, sé modesta y gana estas elecciones con Francis! ".
Ama kazanırsan gurur duy, onur duy, ve bu seçimi Francis ile birlikte kazan! "
Pero si él gana la iniciativa, si aprovecha cualquier impulso que nos ponga en el margen de error...
Ancak inisiyatifi ele alırsa, momentum kazanırsa bu bizi biraz yalancı konumuna sokar.
Si ganamos, me gustaría hacer algo más que actualizar mi Instagram.
Kazanırsak, İnstagram'ımı güncellemekten fazlasını yapmak çok hoşuma gidecek.
Y si gana, pasará de farsante a fraude.
Kazanırsan, rol kesmekten sahtekâra terfi edeceksin.
Ahora, pregúntese, que se beneficia más en tiempos de guerra?
Şimdi, kendine sor, savaş zamanında en çok kim kazanır?
Tu ganas, y voy de fiesta contigo.
Kazanırsan partiye benimle katılabilirsin.
Me has contado cómo has creado un alter ego y cómo les has prometido dinero con el fin de subir en la jerarquía más rápido y cómo trabajas secretamente desde dentro para destaparlo, pero hay mucho más, al igual que cómo secuestran a la gente y los mandan a granjas en otros países o cómo su dinero viene de la patente del podcasting que les pertenece o cómo creen que nuestra piel es venenosa.
Sadece gizlice içlerine girmek için diğer kişiliğini nasıl oluşturduğunu, yükselmek için paralarını arttırmaya nasıl söz verdiğini gizlice onları nasıl altedeceğini anlattın ama, bundan daha fazlası var, mesela insanları nasıl kaçırıyorlar ve yabancı ülkelerdeki çiftliklere nasıl götürüyorlar ya da yayın patentinden nasıl para kazanıyorlar
Esto es lo que se llama una situación en la que siempre se pierde, un escenario imposible de ganar.
Bu kaybet-kaybet durumudur - - kazanılamayan senaryo.
la situación imposible de ganar.
Kazanılamayan durum.
Si tomamos el kurultai, Kublai nos atacará para recuperarlo.
Kurultayı kazanırsak Kubilay bunu geri almak için peşimize düşecek.
Tú ganaste la otra noche, el otro ganó hoy, tal vez yo gane la próxima.
Dün sen kazandın, bugün öbür adam kazandı, belki bir dahakine ben kazanırım.
Por eso siempre ganan tus clientes.
Bu yüzden hep müşterilerin kazanıyor.
Aunque, hoy fue apenas una victoria.
Zor kazanılmış bir zafer olsa da.
- ¿ Y ganas?
- Evet. - Peki kazanır mısın?
- Siempre gano.
- Hep kazanırım.