Translate.vc / español → turco / Kevin
Kevin traducir turco
12,314 traducción paralela
Debajo de Cheddar, subapartado Paseo... subapartado Paseos con Kevin... encontramos este sitio especial.
"Cheddar" kısmının, "Yürüyüş" kısmının "Kevin'la yürüyüş" kısmında bu özel yerden bahsediyordu.
Así que extrañas a Kevin, ¿ no?
Kevin'i özlüyorsun demek.
Kevin y yo tenemos problemas.
Kevin'la bu ara zor bir zamandan geçiyoruz.
Usted y Kevin son la mejor pareja que conozco.
Kevin'la siz tanıdığım en iyi çiftsiniz.
Después hallaron a mi chico Kevin.
Sonra oğlanım Kevin'i buldular...
Kevin dijo que fue atacado, por lo que sea que fuera.
Kevin her neyse olursa saldırıya uğradığını söyledi.
Los muchachos del pueblo, empezaron a decir que fue Kevin.
Kasabadaki insanlar... Kevin olduğunu söylemeye başladı.
Feliz día de San Valentín. Escrito y dirigido por Kevin Kolsch y Dennis Widmyer.
SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN yazan ve yöneten KEVİN KÖLSCH ve DENNİS WİDMYER
Feliz Halloween. Escrito y dirigido por Kevin Smith.
CADILAR BAYRAMI KUTLU OLSUN yazan ve yöneten KEVİN SMİTH
Kevin y Paige están aquí.
- Kevin ile Paige geldi.
- Kevin.
Selam Kim.
- Me alegro de veros. - Hola, Kevin.
Selam Paige, selam Kevin.
Kim, Kevin Wachtell, nuestro gerente general.
- Kim, tanıştırayım, CEO'muz Kevin Wachtell.
Un placer, Kevin.
Çok memnun oldum Kevin.
Paige, Kevin, Howard Hamlin, socio mayoritario. - Un placer.
Paige, Kevin, beyefendi Howard Hamlin, kıdemli ortağımız.
Kevin, una historia real : a los 7 años, mi primera cuenta bancaria fue en Mesa Verde...
Kevin, bir şey söyleyeyim mi, ben 7 yaşındayken ilk banka hesabım Mesa Verde'deydi.
Localiza a Kevin Wachtell de Mesa Verde.
Mesa Verde'den Kevin Wachtell'i bağla.
Genial. ¿ Y Kevin también?
Harika! Kevin de geliyor mu?
Y luego al salir del restaurante, cuando Kevin no miraba, Paige me hizo un pulgar arriba.
Bir de restorandan çıkarken Kevin başını çevirdiğinde Paige başparmaklarını kaldırdı.
- Sí, te escucho. Me las arreglé para conseguir una reunión con Kevin Wachtell.
Kevin Wachtell ile bir görüşme ayarlayabildim.
- No es nada, acabamos de sentarnos. Kevin Wachtell, Paige Novick, este es Charles McGill.
Kevin Wachtell, Paige Novick, beyefendi Charles McGill.
Paige dijo que fueron a verles esta tarde para un... encuentro de cortesía, o eso es lo que se pensaba, y Kevin cambió de parecer.
Paige bu akşamüzeri bir tür nezaket toplantısı için oraya gittiklerini söyledi. Ya da kendisi öyle sanıyormuş ama Kevin'in aklını çelmişler.
Kevin tiene la cabeza vuelta.
Kevin'in aklını çelmişler.
Kevin y Paige no necesitan tanto de nosotros allí.
Kevin ile Paige'in ikimize birden ihtiyacı yok.
¿ Y se puede presentar al Sr. Kevin Wachtell, Presidente y Presidente de Mesa Verde Holdings, y la Sra Paige Novick, Mesa Verde Senior Counsel.
Diğer yanımda da, Mesa Verde Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kevin Wachtell Bey ile Mesa Verde Kıdemli Danışmanı Paige Novick Hanım yer alıyor.
todavía está preocupado de que un abogado de Kevin no será capaz de manejar la situación.
Kevin hâlâ bir avukatın altından kalkamayacağını düşünüyormuş.
Como oficial jurado de la corte, como abogado de registro de Mesa Verde, usted no tiene ninguna recourue pero para ir a Kevin Wachtell anmake una revelación completa.
Yeminli bir avukat olarak Mesa Verde'nin avukatı olarak Kevin Wachtell'e gidip her şeyi açık açık anlatmak haricinde yapacak bir şeyin yok.
¿ Que tal tu día?
- Normal, Paige ve Kevin ile buluştum birkaç stajyerle görüştüm bir de bu. - Günün nasıldı.
¡ Soy Kevin!
Hey, ben Kevin!
- ¡ Hola, Kevin!
Selam, Kevin!
- Kevin.
Kevin.
Kevin, ayúdala.
Kevin, kapatmasına yardım et.
Kevin, eres mi ingeniero de sistemas.
Dinle, Kevin, sen benim bilgi teknoloileri uzmanımsın.
- Kevin, ¿ qué haces?
Kevin, ne yapıyorsun?
Kevin, eres un genio.
Kevin, sen bir dahisin.
Kevin, aquí estoy. ¿ Qué sucede?
Evet. Kevin, burdayım. Neler oluyor?
¡ Kevin!
Kevin!
- ¡ Kevin!
- Kevin!
- ¿ Kevin Dingle? - Probablemente.
- Kevin Dingle'dan mı bahsediyorsunuz?
Me siento como Kevin McCallister en Mi pobre angelito.
Kendimi "Evde Tek Başına" filmindeki Kevin McCallister gibi hissettim.
La parte donde Kevin paraliza a esos tipos desesperados.
Bu Kevin'nın o umutsuz adamı felce uğrattığı kısımdır.
No era Kevin Matheson, ¿ no?
Kevin Matheson'dan bahsetmiyorsun değil mi?
Kevin y tú.
- Sen ve Kevin.
Kevin es bastante machote, ¿ no?
Tam bir erkek, değil mi?
¿ Te mudaste por él?
San Fransisco'yı terk etmenin nedeni o mu? Kevin?
- Gracias.
Kevin, torunun ne yapıyor?
Kevin, ¿ cómo está tu nieto?
Yaramazlık peşinde.
Chuck.
Chuck. - Memnun oldum. - Kevin.
- Kevin. Paige.
Çok memnun oldum.
- ¿ Qué pasa?
Kevin, neler oluyor?
Kevin...
Kevin...