English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / español → turco / Kur

Kur traducir turco

2,926 traducción paralela
Pero yo no he sido formado para travesuras amorosas ni para cortejar a un afectuoso espejo.
Ama benim kalıbım uygun değil ne kur yapmaya ne de ayna karşısında kırıtıp durmaya.
Volviste a poner la alarma.
Alarmı daha erkene kur.
Deja la tienda...
Çadırı kur...
baja el equipo, y vuelve a armar la tienda.
malzemeleri bırak, Çadırı tekrar kur.
- El doctor ligó contigo!
Yani sana kur mu yaptı?
Cosas coquetonas.
Şey... - Kur yapıyordu.
Vale, tengo miedo de entender esta situación de manera equivocada pero estoy seguro al 80 % de que vendrás a mí.
Şu an durumu yanlış anlamaktan korkuyorum ama yüzde seksen ihtimalle bana kur yapıyorsun galiba.
La cortejas.
Ona kur yaparsın.
¿ Coqueteando?
Kızlara kur mu yapıyor? "
Y no está durmiendo. Y no está coqueteando.
Ne uyuyormuş ne de birine kur yapıyormuş.
Construye un futuro y cuida de tu familia.
Kendine bir gelecek kur ve ailene bak.
Entonces... Lavar los platos a las 2 : 00, empezar a cocinar a las 2 : 30.
Yemek takımlarını ikide kur.
Se gastó lo que le quedaba de dinero cortejando a Vicky.
Damian, son parasını Vicky'ye kur yaparken tüketmiş.
Años de fantasear, y ahí estaba ella, de pie enfrente de mí.
Yıllarca fanteziler kur, bir anda karşına gelsin. Önünde dikilsin.
Sí, pero no para cortejarla.
Evet ama ona kur yapmak için değil.
Porque pronuncio mujer Z-I-Z-E-S y necesito que alguien me corteje, ¿ me entiendes?
Çünkü ben kadını Z-I-Z-E-S diye hecelerim. Ve bana kur yapman gerek, anladın mı?
Cortejada.
Kur.
Me gustas, Lauren. Me gusta cortejarte.
Senden hoşlanıyorum, Lauren Sana kur yapmak hoşuma gidiyor.
Reestablece contacto, Eric.
Bağlantıyı tekrar kur Eric. Biraz arkalarında kalacağım.
Ustedes siempre irradian esa vibra de "¿ lo harán o no lo harán?". Y ha sido muy divertido ver su noviazgo.
Aranızda hep o "Yapacaklar mı, yapmayacakları mı?" havası vardı ve doğrusu kur yapmanızı izlemek çok hoştu.
Nos haríamos la corte portando anillos.
Yüzükleri taktıktan sonra da kur yapmaya devam edebiliriz.
No sé por qué me cortejaba.
Neden bana kur yapıyorum bilmiyorum.
Preparado, listo... Luz!
Hazır, kur parla!
¿ Cuál es el interés?
Kur nedir?
La tasa de hoy es del 30 %.
Bugünkü kur yüzde 30.
- Comunícate.
- Cümle kur.
Fantasea acerca de cuánto dinero vamos a hacer.
Kaldıracağın paranın hayalini kur.
Es de máxima importancia que protejamos esa amistad de las tensiones de intentar conquistarte, por lo que intentamos ser lo más directos y transparentes en todo este asunto.
Sana kur yaparken arkadaşlığımızı korumamız çok büyük önem taşıyor, o yüzden olabildiğince dürüst ve doğrudan yaklaşacağız.
Conéctate conmigo. - ¡ ¿ Qué demonios...?
Benimle bağ kur.
Tráelo y ponlo aquí.
- Buraya getirip kur.
Comunícate.
İrtibat kur.
Bloqueemos la puerta.
Kapıya barikat kur.
Cuando esten en vuelo, póngame en contacto con Kovacs.
Uçtuğun zaman, lütfen benimle temas kur Kovaks.
Cortejo, galanteo, pedir permiso.
Kur yapılır, flört yaşanır sonra da izin istenir.
¿ Me está cortejando?
Bana kur mu yapıyorsun?
Hay que soñar en grande.
Hayal kuracaksan, büyük kur derler. Değil mi?
Hazle un favor y deja de coquetear conmigo.
O zaman kızın hatırına bana kur yapma.
Sura 4, 34.
Kur-an'ı Kerim'in, 4. süre, 34. ayetinde :
Yo garantizo el orden, el respeto de la ley y del Corán.
Ben düzenin, şeriatın ve Kur-an'ın garantörüyüm!
Corán 58, 11.
Kur'an 58, 11 :
Con comida y mi libro tengo suficiente.
Tek istediğim, Kur'anım ve biraz yemek.
- ¿ No? - Oye, Nicholas Sparks, nadie está hablando de una relación.
Hey, Nicholas Sparks,... *... kimse sana ilişki kur demiyor.
Si quieres construir tu propio nombre, empezar tu firma, necesitas encontrar un caso que puedas ganar.
Eger adın duyulsun istiyorsan yeni bir şirket kur ve kazanabileceğin bir dava bul
Este es el Corán de que estaba hablando.
Bu daha önce size bahsetmiş olduğum Kur ´ andır.
- ¿ Entonces me está cortejando? - Lo intento.
- Yani bana kur mu yapıyorsun?
- ¿ Entonces me está cortejando?
- Bana kur yapıyorsun yani.
¿ Para recordarle a este hombre temeroso de Dios que en el Santo Corán la palabra paz es mencionada el doble de veces que la palabra guerra?
Sırf bu dindar adama.. .. kutsal Kur'an'da'barıs kelimesinin.. ..'savas'kelimesinden 2 kat daha fazla..
Mi padre siempre me insta a leer el Corán.
Babam, herzaman, Kur'an okumamı ögütler.
Alá lo puso ahí pero si hubiera querido que los árabes lo usen lo habría dicho en el Corán.
Allah, petrolü kullanmamızı isteseydi.. .. bunu Kur'an'da belirtirdi.
¡ Lo habría dicho en el Corán!
Kur'an bunu söylerdi!
Tenía todo planeado. Formar una banda.
Bir grup kur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]