Translate.vc / español → turco / Lamas
Lamas traducir turco
833 traducción paralela
Ni por 50.000.
Her şeyi karşılaması için sana 5 bin dolar vereceğim.
Llámame cuando llegues y ponme un cable si quieres que te mande un coche a la estación. Todo mi amor.
Arabamın seni istasyonda karşılamasını istiyorsan geldiğinde beni arayıp haber ver.
Le envié un telegrama a Londres para encontrarnos aquí.
Londra'ya telgraf gönderdim ve beni burada karşılamasını söyledim.
Vengo de un monasterio de lamas cercano.
Ben bu civardaki Lama manastırındanım.
Grandes lamas o pequeños lamas, ¿ vendrán los porteadores?
Baş Lamayı, son Lamayı boşverin, kılavuzlardan haber verin asıl.
Toda esta palabrería sobre lamas de cien años.
Bütün bu Lamaların yüzlerce yıl yaşadığı palavrası.
Son casi las doce... y queremos estar todos reunidos para recibir el nuevo año.
Saat neredeyse on iki... ve herkesin yeni yılı birlikte karşılamasını istiyoruz.
Me da igual lo que hagáis con tal de que no haya espectáculo.
Ne yapacağınıza karışmam, yeter ki gösteri yapılamasın.
¿ Vernos?
Ne karşılaması?
¿ Seria impertinente para un europeo que le de la bienvenida otro?
Bir Avrupalının diğerini içtenlikle karşılaması yersiz olmaz değil mi?
Ningún anfitrión como el sol que nos da la bienvenida.
Yok daha sıcak bir ev sahibi güneşin karşılaması gibi bizi
Dile a Vince que lo ponga.
Vincent'e masrafları karşılamasını söyle.
Para ser una fiesta de bienvenida, es la mayor derrota de mi vida.
Hayatımda gördüğüm en kötü hoşgeldin karşılaması bu.
¿ Cómo tomaron tus padres que el Sr. Minify te diera mesada... linda ropa y todo Io demás?
Bay Minify'nin senin harçlığını, elbiselerini ve ikametini karşılamasını ebeveynlerin nasıl kabul etti?
Lo mandé a un cercado de pasto y no le ocurrió nada más.
O atı hoş bir otlağa kapattım ki bir daha hiçbir yarışa katılamasın.
Ahora necesito a Francia, pero pido mucho, pido que me acoja.
Artık bana Fransa gerek ama ondan birçok isteğim var. Ondan beni sıcak karşılamasını istiyorum.
Por favor, deje que un viejo soldado lleve su desgracia con dignidad.
Lütfen, yaşlı bir askerin felaketi vakarla karşılamasına izin verin.
Fingí haber caído en la trampa... y mandé mi caballo a su encuentro.
Bu aldatmacayı yutmuş gibi davrandım... Ve karşılaması için bir atlı gönderdim.
Por lo que sabe del acusado... ¿ cómo esperaría que recibiera esa noticia?
Tutukluyu tanıdığınız kadarıyla bu haberi nasıl karşılamasını bekliyordunuz?
- Enseño a Spotty a lavarse. - Lo haces después de 3 meses. Es una aprendizaje muy largo.
Spotty'e nasıl oturacağını öğretmeyi deniyordum 3 aydır bunu hergece deniyorsun algılaması biraz yavas gibi görünüyor
Pero podía dejar que cada uno juzgase libremente mis actos.
Ancak şimdi herkese, davranışlarımı kendi adına yargılamasına izin verebilirdim.
Démosle unn recibimiento al estilo Deadwood.
Ona bir Deadwood karşılaması yapalım.
Habría enviado a la guardia de palacio a tu encuentro.
Seni karşılaması için saray muhafızlarını gönderirdim.
¿ Por qué el rey permite que te humille?
Kral onun seni aşağılamasına neden izin veriyor?
Soportaré un matrimonio sin amor, la humillación de una amante... incluso ser lapidada.
Aşksız bir evliliğe, bir delinin aşağılamasına, hatta taşlanmaya göğüs gererim.
Siempre nos están insultando.
Bu adamların beni aşağılamasından yoruldum.
¿ Pero como espera que el instituto pague de esa manera?
Ama bunu üniversitenin nasıl karşılamasını bekliyorsunuz?
Mi coche está para el desguace, y alguien debe pagar los daños.
Arabam mahvoldu ve birilerinin bu hasarı karşılaması gerekiyor.
Su puesto en el instituto se lo debe en gran medida a tus investigaciones.
Enstitüde bulunduğu konumun en iyi yönü, sizin kıymetli bulgularınızın giderlerini karşılaması.
Le gusta cómo su esposa le da la bienvenida.
Karısının karşılaması hoşuna gidiyordur.
Quiero que los Ojos Blancos se lleven a Gerónimo hacia el Este a otra reserva.
- Beyaz adamların Geronimoyu burdan uzakta yargılamasını istiyorum. - Onun gitmesi ile burası tekrar huzura kavuşacak.
Después de esa cordial bienvenida La tarea es hacer hombres a esos jóvenes.
Birliğin bu sıcak karşılamasından sonra çocukları erkeklere çevirme işi gelir.
Bueno, tu familia estaría decepcionada si no les das la oportunidad de prepararte una bienvenida.
Eğer onlara küçük bir hoş geldin karşılaması yapmaları için şans vermezsen üzüleceklerdir.
Ha tenido un juicio justo.
Adil bir yargılaması var.
Siento que el comité de bienvenida haya sido un atajo de borrachos. - ¿ Se quedará mucho tiempo?
Birkaç sarhoş zorbanın sizi bu şekilde karşılamasından dolayı gerçekten çok üzgünüm Bay Bonell.
Y borda sus demandas de profesionalismo, por eso pido que en este caso comparezca ante el Tribunal para el juicio del gran jurado.
Onun profesyonellik iddialarını reddediyorum, ve bu davanın büyük jürinin yargılaması için Halk Mahkemesi önüne getirilmesini talep ediyorum.
Algún gordo encarga su vagón privado para que le lleve a Nueva York.
Kodamanın biri özel vagonunun onu New York'ta karşılamasını istiyor.
A esas doce personas se les pide que juzguen a un ser humano... tan diferente de ellos como ellos lo son entre sí.
Bu on iki kişinin bir başka insanı yargılaması bekleniyor. En az onlar kadar farklı birini.
No me ofrecí para recibir vómitos por ser un Navajo.
Navajo olduğum için Zengin Çavuş'un beni aşağılamasına gönüllü olmadım ben.
Antes de morir llamó una vecina para que saliera al encuentro de su mujer.
Olaydan önce bir arkadaşını arayıp karısını karşılamasını istemiş.
Lo que no puedo tolerar es cuando... la gente desprecia a los que no le causan daño.
Aslında, katlanamadığım şey bazı..... insanların diğerlerini aşağılamasıdır.
Esto cerrara mi cuenta.
Bu hesabımı karşılaması lazım.
Un saque peliagudo, ¿ eh, capitán?
Karşılaması zor bir servisti, değil mi Kaptan?
- No ha ido mal. - Sí.
- İyi karşılamasına sevindim.
¿ Pero no sería mejor para mí y mis hermanos darle la bienvenida aquí en ausencia de mi padre?
Ama benim ve kardeşlerimin burada onu karşılaması ve babamın yokluğunda misafir etmesi doğru olmaz mı?
¿ Qué protesta?
Ne karşılaması?
Quizás podría llamarle al hospital y nos veríamos en la fiesta cuando acabe.
Belki hastaneyi arayıp, işi bittiğinde beni partide karşılamasını söyleyebilirim.
Yo seré juzgado... únicamente por el Papa, al cual, ante todos vosotros, apelo ahora y me coloco yo mismo... y a mi iglesia bajo su protección.
Beni sadece... Papa yargılayabilir. Sizlerin yargılamasından önce benim mevkim ve kilisem onun koruması altında ve ona başvuracağım.
¿ Va a permitir que este estúpido me insulte?
Burada oturup, bu teneke kafalının beni aşağılamasına göz mü yumacaksınız?
Para celebrar tu regreso a casa.
Bir çeşit evine hoş geldin karşılaması.
Lammers.
- Lamas.